Anadolu’nun unutulmaz tatları İstanbul’da: Herise Restoran

​Anadolu’nun unutulmaz tatları İstanbul’da: Herise Restoran​
​Anadolu’nun unutulmaz tatları İstanbul’da: Herise Restoran​

Herise, İstanbul’un kalabalığında gösterişten uzak, özüyle parlayan bir durak. Her tabağında Anadolu’nun unutulmuş tatlarını bugüne taşıyor; sakin atmosferi ve seçilmiş menüsüyle misafirlerini samimi bir sofraya davet ediyor.

İÇİNDEKİLER

Herise'nin kapısından içeri adım attığınızda ilk fark ettiğiniz şey gösteriş değil, özen. Masaların sadeliği, tabakların seçilmişliği, müziğin arka fonda usul usul dolaşması… Hepsi, 'biz burada yemeği konuşuyoruz' der gibi.

Mutfağın başında Asude ve Bahadır var. Onların kurduğu düzen, aslında büyük laflara değil, küçük detaylara yaslanıyor. Yöresel bir ürünü, Anadolu’nun eski bir tarifini modern bir sunumla getiriyorlar önünüze. Bergama tulum peyniriyle açılan tadım menüsü, Germencik’ten ekşi usulü bir tavuk, ya da altı saat pişen keşkeğin o sabırlı hali… Hepsi bir hikâyenin parçası. Her tabakta hem köklerini koruyan bir Anadolu, hem de bugünü yakalayan bir incelik var.

Menüye bakınca göze çarpan şey çeşitlilik değil, seçicilik. Her şey sınırlı ama özlü. Belki de en güzeli bu; karar vermek kolay, gelen tabak ise düşündüğünüzden daha anlamlı. Tatlıda karşınıza çıkan zerde ya da Arapgir helvası, unutulmaya yüz tutmuş tatların bugün hâlâ ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatıyor.

Herise’nin kuralları da restoranın ruhuna uygun: Alkol servis edilmiyor, çocuk kabul edilmiyor, masalar dört kişiden fazla değil. Bu tercihler, mekanı daha huzurlu, daha sakin kılıyor. Yani burada kalabalık masaların gürültüsü yok, sohbetinize eşlik eden yalnızca yemek ve iyi bir atmosfer var.

Bugün birçok restoran Anadolu mutfağından ilham aldığını söyler ama Herise bunu daha derinden yapıyor. Çünkü sadece tarifleri taşımıyor, aynı zamanda o tariflerin arkasındaki kültürü de hatırlatıyor. Belki de bu yüzden eleştirmenler Herise’yi 'Anadolu’nun gurur köşelerinden biri' diye tanımlıyor.

Herise, gösterişe değil sadeliğe inanan bir yer. Yemekleriyle abartmadan, atmosferiyle zorlamadan sizi içine alıyor. Ve ayrılırken aklınızda tek bir düşünce kalıyor: 'İyi ki böyle bir mutfak hala var.'