Çevre dostu ulaşım arayışı, yüksek bilet fiyatları ve artan talep derken, hem İngiliz hem de Avrupalı demiryolu şirketleri Eurostar’ın konforlu ama tek seçenekli dünyasına alternatif sunmak için kolları sıvadı. Elbette bu o kadar kolay değil: yüksek maliyetli trenler, kısıtlı bakım alanları ve bugüne kadar süregelen düzenin değişmeye pek gönüllü olmaması bu sürecin önündeki en büyük engellerdi. Ama artık işler değişiyor.

İngiltere Karayolu ve Demiryolu Ofisi’nin yeni raporuna göre, Eurostar, rakip şirketlere Londra’daki Temple Mills bakım deposunu kullanma hakkı tanımak zorunda. Ayrıca, yüksek hızlı hat (HS1) geçiş ücretlerinin de Avrupa ortalamasının çok üzerinde olduğu tespit edildi ve bu ücretlerin düşürülmesi istendi. Bu adımlar, sektörde yeni oyunculara alan açan önemli gelişmeler.

Yeni rakipler kimler?

Önce Virgin Group geliyor: 2029’a kadar Manş Tüneli üzerinden tren seferleri başlatmayı hedefliyorlar. Ardından Evolyn isimli İspanyol ortaklı bir girişim var. Alstom’la 12 adet yüksek hızlı tren için anlaşmaya vardılar bile.

Gemini Trains ise eski Eurotunnel mühendisi ve İngiliz aristokrat Lord Tony Berkeley tarafından yönetiliyor. Onların hedefi, 2029’da Londra’dan Paris, Köln, Cenevre ve Strazburg’a uzanan hatlarla yolcu taşımak.

Bu girişimlerin her biri hem ulaşımı çeşitlendirmek hem de rekabetle birlikte bilet fiyatlarını düşürmek istiyor. Yani yolcular için daha fazla seçenek, daha iyi fiyat ve belki de daha kısa yolculuk süreleri demek.

Yıllar önce bu hatta girme niyetini belli eden Alman devi Deutsche Bahn da yeniden sahneye çıkabilir. Her ne kadar şimdilik resmi bir adım atmamış olsalar da, Eurostar’ın yıllardır süren konforlu yalnızlığı sona ermek üzere.

Sonuç? Avrupa’nın kalbine giden yol artık sadece Eurostar’dan geçmeyebilir.