Türkiye, EXPO 2025’te kültür ve yeniliği aynı pavilyonda buluşturuyor
Dünyanın dört bir yanından milyonlarca insanın yollarının kesiştiği bir yer düşünün… Bu yıl o yer, Japonya’nın Osaka kenti. Osaka’da gerçekleşecek EXPO 2025 öncesi Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın İstanbul’da düzenlediği basın toplantısına katıldım. Türkiye’nin bu dev organizasyondaki varlığına dair detaylar ilk ağızdan paylaşıldı. 13 Nisan – 13 Ekim 2025 tarihleri arasında kapılarını açan EXPO 2025, dünyanın geleceğine dair ortak bir hayal kurulan, kültürlerin el sıkıştığı küresel bir buluşma noktası.
Türkiye, bu büyük organizasyonda “Medeniyetlerin Altın Çağı” temasıyla yer alıyor. Ve 900 metrekarelik bir alana kurulu Türkiye Pavilyonu, fiziksel bir yapıdan fazlası. Anadolu'nun binlerce yıllık mirasını, modern tasarım anlayışıyla harmanlayan etkileyici bir anlatı alanı. Tasarımda kullanılan “Kün-Ay” sembolü ise hem Türklerin tarihsel izlerini taşıyor, hem de Japonya ile kurduğumuz kültürel köprüye anlamlı bir vurgu sunuyor.
Pavilyona adım attığınızda Türk mutfağının eşsiz tatları, geleneksel sanat performansları, interaktif atölyeler ve yerleştirmelerle kültür tüm duyularınıza hitap ediyor. 23 Nisan'da, yani Türkiye Milli Günü’nde EXPO alanı bir çocuk şenliğine dönüşüyor; bayramın coşkusu Japonya sokaklarına taşınıyor.
Bu pavilyon, Türkiye’nin teknolojik, ekonomik ve kültürel dönüşümünün simgesi olarak burada. İkili ekonomik ilişkilerde de Japonya ile uzun yıllara dayanan dostluğumuzun bugünkü meyvelerini görmek mümkün. Artan yatırımlar, ortak projeler ve ticari büyüme, iki ülkenin işbirliğini her geçen gün daha da sağlamlaştırıyor.
Osaka’ya gitmek demek, biraz da Türkiye’ye uğramak demek bu sene. Eğer yolunuz Japonya’ya düşerse, Türkiye Pavilyonu’na uğrayın. Bir ülkenin tarihini, mutfağını, sanatını ve vizyonunu tek bir deneyimle görmek için bundan daha iyi bir fırsat olmayabilir.