Yarım kalan hesap

İzmir’de oynanan Göztepe - Beşiktaş mücadelesi, tabelaya 1-1 yazılsa da sahada iki farklı hikâye anlatıyordu. Beşiktaş için kaçan fırsatlar, Göztepe içinse alınan kıymetli bir puan… Ve hepsinin ortasında kaybolan bir oyun kimliği.
Beşiktaş maça istekli başladı, Rafa Silva’nın erken golü umutları yeşertti. Ancak bu kez de ‘erken gelen rahatlık’ tuzağına düşüldü. Oyun akmadı, baskı kurulamadı, hamleler geç kaldı. Oxlade-Chamberlain'in kaçırdığı net fırsat, skorun kaderini belirleyen anlardan biriydi. Ama belki de asıl belirleyici, ikinci yarının başında İsmail Köybaşı’nın klas vuruşuydu: bir zamanlar Beşiktaş formasıyla alkış toplayan sol ayak, bu kez Kartal’a çelme taktı.
Bu beraberlik, Beşiktaş için sadece iki puan kaybı değil, Avrupa kupalarına uzanan yolun da dikenlerle kaplandığı anlamına geliyor. Her maç bir final olmalıydı, ama bu finalde reaksiyon eksikti. Gedson Fernandes’in temposu dışında orta saha, Göztepe’nin presine teslim oldu.
Öte yandan Göztepe, mücadele gücüyle alkışı hak etti. Ligde kalma hedefiyle oynayan bir takımın azmi, 90 dakika boyunca sahadaydı. Tribün desteği, takımı ateşleyen en büyük unsur oldu.
Beşiktaş için mesaj net: Oyun karakteri bu şekilde devam ederse, hedefler değil, hayal kırıklıkları konuşulmaya devam eder. Gürsel Aksel’de kazanılamayan sadece bir maç değil, belki de sezonun kırılma anlarından biri dahaydı.