Yeşil Devrim'in karanlık yüzü

Tarım
Tarım

Yeşil devrim diyerek nice hayatı kararttılar.

Rockefeller ve Ford Vakıfları'nın finans ve koordine etmesiyle başlayan araştırmalarla genetiği değiştirilmiş tohumlar piyasaya sürüldü.

Amaç üretimi artırıp, çiftçinin cebini doldurmak ve gıda kıtlığını önlemekti. En azından söyledikleri buydu.

Sadece genetikle oynanmadı. Zararlı böcekleri öldüren kimyasal karışımlı ilaçlar yani pestisitler de kullanılmaya başlandı.

Dünya Sağlık Örgütünün 2003 verilerine göre bu kimyasal ilaçlar nedeniyle her yıl yaklaşık 355 bin kişi, kasıtsız zehirlenme nedeniyle hayatını kaybediyor.

Üstelik bu kişilerin yarısı çiftçi. Yani dolaylı yoldan çiftçi sayısı da azalmaya başlamıştı.

Üstelik bu kimyasal ilaçlar bakteriler ve yararlı böcekleri de öldürüyordu.

Toprağın verimi her geçen gün azaldı. Verim azalınca gübreler, daha doğrusu kimyasal gübreler verimi azalan topraklarda kullanılmaya başlandı.

Bu durum zaten verimi düşmüş olan toprağın verimini daha fazla düşürdü. Yani artık doğal olan bozuldu, yediğimiz tahıllara kimyasallar karıştı.

Anlayacağınız yediğimiz, içtiğimiz her şeye kimyevi maddeler karıştı. Hastalıklar arttı ve bu hastalıklar için de yine küresel şirketler tarafından ilaçlar üretildi...