Baas ideolojisinin fikir babası: Mişel Eflak

Baasçılığın fikir babası olarak görülen Mişel Eflak, 79 yaşında Paris'de vefat etti.
Baasçılığın fikir babası olarak görülen Mişel Eflak, 79 yaşında Paris'de vefat etti.

Ortadoğu'nun geçtiğimiz yüzyılına damgasını vuran siyasal hareketlerden biri olan Baas (yeniden diriliş), emperyalist ülkelerin sömürü düzenine karşı milliyetçi bir tepki olarak ortaya çıktı. Irak ve Suriye'de diktatörlüklere dönüşmesinin ardından bugün baskı, zulüm ve katliamlarla anılır hâle gelen Baas ideolojisinin fikir babası ve kurucusu kabul edilen Mişel Eflak'ın ilginç yaşam öyküsü.

Emperyalist ülkelerin Ortadoğu bölgesinde hayata geçirdiği sömürü düzenine karşı milliyetçi bir tepki olarak ortaya çıkan Baas (yeniden diriliş) İdeolojisinin fikir babası ve kurucusu kabul edilen Mişel Eflak, 1910 yılında Şam’da doğdu. Ticaretle meşgul olan Ortodoks Hristiyan bir ailenin ferdidir. Ortaöğretim seviyesindeki eğitimini Suriye’de Fransız okullarında tamamladıktan sonra 1929-1932 yılları arasında Sorbonne Üniversitesinde Felsefe eğitimi aldı. Fransa’da filozof Henri-Louis Bergson’nun fikirlerinden etkilenip, Marksizm ile ilgilenmeye başladı.


Mişel Eflak, Şam 1943.
Mişel Eflak, Şam 1943.

Baas Hareketini beraber kuracağı Selahaddin Bitar’la da Fransa’da tanıştı. Suriye’ye döndükten sonra okullarda tarih dersleri verdi. Fransız manda yönetiminden parti kurmak için izin alamayınca 1940 yılında Selahaddin Bitar’la birlikte Arap İhya Hareketini kurdular. Hareketin ismini 1942 yılında Arap Baas Hareketi olarak değiştirdiler. 1947 yılında Zeki Arsuzi de Eflak ve Bitar ikilisine katılınca hareket partiye çevrilip, ilk kongre yapıldı. Kongrenin nihayetinde Mişel Eflak partinin manevi lideri ve akıl hocası, Selahaddin Bitar ise genel sekreter seçildi.

Soldan sağa: Ekrem Havrani, Salahaddin Bitar ve Mişel Eflak (Roma, 1953)
Soldan sağa: Ekrem Havrani, Salahaddin Bitar ve Mişel Eflak (Roma, 1953)

İlginç bir şekilde kongrede Zeki Arsuzi’ye görev verilmedi. Partinin yayın organı “el Baas” gazetesi 1948 yılında kuruldu. Eflak, 1948 Arap-İsrail savaşındaki yenilgiden dolayı mevcut hükümeti sert dille eleştirip, protesto gösterileri organize etti. Bu eleştirilerin neticesinde bir süre tutuklu kaldı. 1949 yılında yapılan seçimleri Haşim Attasi kazanıp, kurulan hükümette Eflak’a eğitim bakanlığı görevi verildi. Aralık 1949’a kadar bu görevde kaldı.

General Edip Çiçekli (ayakta duran), 1953'de ordu mensupları ile birlikte.
General Edip Çiçekli (ayakta duran), 1953'de ordu mensupları ile birlikte.

1951 yılında Albay Edip Çiçekli darbe yaparak yönetime el koydu. İktidarı ele geçirince bütün siyasî partilerin faaliyetlerini yasakladı. Eflak, artan baskılardan dolayı Selahaddin Bitar’la birlikte Lübnan’a kaçtı ve Lübnan’da Edip Çiçekli’nin iktidarına son vermek için bütün muhalif partilerle işbirliği yapma uğraşı verdi. 1953 yılında Ekrem Havrani’nin Arap Sosyalist Partisiyle birleşilerek Arap Sosyalist Baas Partisi kuruldu. 1954 yılında Çiçekli’nin iktidarı başka bir darbeyle sona erince Suriye’ye geri döndü. Akabinde yapılan seçimlerde Baas Partisi mecliste 22 sandalye kazandı.

Birleşik Arap Cumhuriyeti

1948’de İsrail’le yapılan savaşta Arap ordularının yenilgisi manda yönetimleri ve krallıklara karşı halkın öfkesi ve tahammülsüzlüğünün artmasına neden oldu. 1952 yılında Mısır’da Cemal Abdünnasır liderliğindeki Hür Subaylar hareketi Kral Faruk’a karşı darbe gerçekleştirip yönetime el koydu ve ardından cumhuriyet sistemi ülkenin yeni yönetim şekli olarak ilan edildi. Cemal Abdünnasır 1954 yılında ülkenin cumhurbaşkanı oldu.

  • Nasır ve Eflak’ın ana fikirleri Basra Körfezinden Atlas Okyanusuna kadar uzanan coğrafyada sosyalizm ve milliyetçilik sentezli bağımsız bir Arap devleti kurmaktı.
Soldan sağa: Mişel Eflak, Cemal Abdülnasır ve Selahaddin Bitar (1958)
Soldan sağa: Mişel Eflak, Cemal Abdülnasır ve Selahaddin Bitar (1958)

Bu kapsamda 1958 yılında Suriye ve Mısır Birleşik Arap Cumhuriyeti kurulup, liderliğine Cemal Abdünnasır getirildi. Baas Partisi mensuplarına yönetimde yeterli miktarda görev verilmemesi, Suriye askerlerinin Mısır’dan yönetilmesi ve siyasî partilerin lağvedilmesi Suriye Halkı ve Baas cephesinde rahatsızlığa neden oldu.1961 yılında Suriyeli bazı subayların darbe yapması birliği sonlandırdı. 1963 yılında Eflak’ın desteğini de alan Baasçı subaylar darbe yaparak yönetime el koydu. Bu dönemden sonra parti içinde askerlerin ağırlığı hissedilmeye başlandı. Bir süre sonra asker ve sivil Baasçılar arasındaki ihtilaflar aleni şekilde ortaya çıkmaya başladı.

Baasçı subay Ziad Hariri önderliğinde 8 Mart 1963 yılında yapılan darbe sırasında Suriye askerleri Şam sokaklarında.
Baasçı subay Ziad Hariri önderliğinde 8 Mart 1963 yılında yapılan darbe sırasında Suriye askerleri Şam sokaklarında.

1965 yılında yapılan parti kongresini Eflak kaybetti. Yerine Munif Rezzaz genel sekreter seçildi. Ardından Milli Komite yeni yönetimi belirledi. Yeni yönetimde Eflak’ın yakın arkadaşı Selahaddin Bitar başbakanlık görevine atandı. Bu dönemde parti içindeki asker ve sivil çekişmeleri artarak devam etti. Asker kökenli Baasçılar sivil Baasçılara yakın olanların, sivil Baasçılar ise asker kökenli Baasçılara yakın olanların görevlerine son verdi. 1966 yılında Hafız Esed ve Salah Cedid liderliğinde Baasçı subaylar yeniden darbe yaptı. Partinin birçok sivil yöneticisi ülke dışına kaçtı.

Soldan sağa: Cumhurbaşkanı Nureddin Atasi, Savunma Bakanı Hafız Esed, Baas Partisi lideri ve 1966 darbesinin mimarı Salah Cedid
Soldan sağa: Cumhurbaşkanı Nureddin Atasi, Savunma Bakanı Hafız Esed, Baas Partisi lideri ve 1966 darbesinin mimarı Salah Cedid

Eflak ve destekçileri gözaltına alındı. Eflak ordu içindeki bazı güvenilir arkadaşlarının yardımıyla önce Beyrut’a kaçtı, bir süre sonra Beyrut’tan Brezilya’ya kaçtı. Suriye’de Hafız Esed ve Salah Cedid’in yaptığı darbeden sonra Baas Partisi Irak ve Suriye Baas Partileri adıyla ikiye ayrıldı. Eflak’ın düşüşünden sonra Suriye Baas Partisinin liderliğine Salah Cedid getirildi. Hareketin rehberinin Zeki Arsuzi olduğu kabul edilip, Eflak ve Bitar tamamen tasfiye edildi.

Ahmed Hasan el Bekir ve Saddam Hüseyin’in liderliğini yaptığı Irak Baasçıları ise Eflak’ın hareketin lideri ve rehberi olduğunu düşünüyorlardı. Irak Baasçıları 1968 yılında Beyrut’ta yaptıkları kongrede Mişel Eflak’ı parti genel sekreterliğine seçtiler. Ancak Eflak ve Bitar arasında bilinmedik bir şekilde bazı ihtilaflar ortaya çıktı ve yolları bu kongreden sonra ayrıldı. Bitar, Baas ideolojisini tamamen reddettiğini açıkladı.

Mişel Eflak, Saddam Hüseyin ile birlikte (1979)
Mişel Eflak, Saddam Hüseyin ile birlikte (1979)

Eflak, Beyrut Kongresinde genel sekreter seçildikten sonra Bağdat’a taşındı. Irak Baasçılarının Filistin Kurtuluş Örgütü ve Yaser Arafat’a destek vermemesi Eflak ile Irak’ın o dönemdeki Baasçı lideri Ahmed Hasan el Bekir’in arasının açılmasına neden oldu. Eflak bu duruma tepki göstererek 1970 yılında Bağdat’tan ayrılıp Beyrut’a taşındı. Lübnan iç savaşı başlamadan önce tekrar Irak’a döndü. Eflak ve Bitar’dan sonra Salah Cedid ve Hafız Esed Suriye’nin yeni liderleri oldular. Ancak 6 Gün Savaşındaki yenilgi ve Kara Eylül Örgütü mensuplarının bazılarının Suriye’ye kabul edilmesi Salah Cedid ile Hafız Esed’in arasının açılmasına neden oldu. 13 Kasım 1970 yılında Hafız Esed Salah Cedid’e karşı darbe yapıp liderlik koltuğuna oturdu. Ülkenin tek hakimi olunca Eflak’ın gıyabında ölüm kararı verdi.

  • Esed döneminde Suriye’de Baas ideolojisinde bazı değişimler göze çarptı. Bu değişimlerin en önemlisi Arap milliyetçiliğinin yerini Suriye milliyetçiliğine bırakmasıdır.

Eflak, Irak’a döndükten sonra siyasetten uzak durdu sadece parti genel sekreterlik görevi devam etti. Ömrünün son dönemlerinde Irak’ta iktidarı devralan Saddam Hüseyin ona gereken saygıyı gösteriyordu ancak Eflak yönetimde söz sahibi değildi. Vaktinin çoğunu kitap yazmaya ayırıyordu.

Mişel Eflak'ın mezarı üzerine Bağdat'ta yapılan türbe.
Mişel Eflak'ın mezarı üzerine Bağdat'ta yapılan türbe.

23 Haziran 1989’da kalp ameliyatı olmak için gittiği Paris’te hayatını kaybetti. Cenazesi Paris’ten Bağdat’a getirildi. Saddam Hüseyin, Eflak’ın ölmeden önce Müslüman olup Ahmet ismini aldığını açıkladı fakat bu konunun doğruluğu tam olarak bilinmemektedir. Naaşı İslâmî usullere göre düzenlenip, Saddam Hüseyin’in yaptırdığı anıt mezara defnedildi.