BAE, artan bölgesel gerilimlerin ortasında İsrail'e bilinen ilk silah sevkiyatını gerçekleştirdi

Silah sevkiyatı, BAE'den İsrail'e ilk doğrudan ve açık silah transferiydi ve İbrahim Anlaşmaları kapsamında normalleşen ikili ilişkilerde önemli bir gelişme olarak tarihe geçti.
Silah sevkiyatı, BAE'den İsrail'e ilk doğrudan ve açık silah transferiydi ve İbrahim Anlaşmaları kapsamında normalleşen ikili ilişkilerde önemli bir gelişme olarak tarihe geçti.

Birleşik Arap Emirlikleri, geçtiğimiz hafta askerî bir kargo uçağıyla İsrail'e doğrudan silah sevkiyatını gerçekleştirdi. 2020 İbrahim Anlaşmaları'yla önü açılan bu tarihî hamle, İsrail'in Gazze'deki saldırıları ve Hizbullah gibi gruplarla olan mücadelesi sırasında askerî kabiliyetlerini güçlendirirken, Filistinlilerin endişeleri konusunda yaygın bir kamuoyu tepkisine yol açtı ve Ortadoğu'daki değişen ittifakları dikkat çekti.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), 23 Ağustos 2025 tarihinde İsrail'e ilk kez doğrudan silah sevkiyatı yaparak dikkatleri üzerine çekti.

  • Başkent Abu Dabi’den kalkan askerî kargo uçağı, İsrail'deki Ramon Havalimanı’na 40 tonluk askerî ekipman indirdi.

Yaklaşık 40 ton olduğu tahmin edilen sevkiyat, devam eden çatışmalar sırasında İsrail'in savunma ihtiyaçlarını desteklemeyi amaçlayan askerî teçhizat içeriyordu.

Bu, BAE'den İsrail'e doğrudan ve açık kollarla yapılan ilk askerî sevkiyat oldu.

Bu durum, BAE’nin İsrail ile olan ilişkilerinin yeni bir boyuta geçtiğini gösterirken, bölgedeki siyasî ortamda da önemli bir tartışma başlattı.

BAE’nin bu adımı, uluslararası kamuoyunda geniş yankı buldu. Birçok analist, bu sevkiyatın Ortadoğu’da gerilimi artırabileceğini ve İsrail’in askerî gücünü daha da pekiştirebileceğini ifade ediyor. Özellikle, Filistin topraklarındaki çatışmaların sürdüğü bir dönemde, BAE'nin bu tür bir destek vermesi, Filistinlilerin hakları açısından ciddi bir endişe kaynağı olarak değerlendiriliyor.

Siyasî gözlemciler, BAE’nin bu tutumunu eleştirerek, Arap dünyasında dayanışmanın zayıfladığına ve Müslümanların arasında derinleşen bölünmelere dikkat çekiyor. Birçok insan hakları savunucusu, BAE’nin bu hareketinin, Filistin halkının haklarını ihlal eden bir durumu güçlendireceğini belirtiyor.

BAE’nin İsrail ile ilişkileri, 2020 yılında imzalanan İbrahim Anlaşmaları ile normalleşmişti.

İbrahim Anlaşmaları, BAE ile İsrail arasında ticaret, turizm ve güvenlik iş birliği de dahil olmak üzere daha yakın bağlar kurulmasını kolaylaştırdı.

Ortadoğu'da değişen ittifaklar

BAE'nin bu hamlesi, Körfez ülkelerinin İran gibi ortak tehditlere karşı İsrail ile güvenlik bağlarına giderek daha fazla öncelik verdiği Ortadoğu jeopolitiğinde bir yeniden yapılanmaya işaret ediyor. İbrahim Anlaşmaları, Bahreyn, Sudan ve Fas'ı da kapsayacak şekilde genişleyerek ekonomik ve savunma iş birliğine odaklanan bir blok oluşturdu. Bu sevkiyat, BAE'nin gelişmiş lojistik kabiliyetlerinden yararlanarak askeri tedarikçi olarak artan rolünün altını çiziyor.

ABD-Çin rekabeti ortasında, BAE'nin bu hamlesi aynı zamanda ortaklıkları çeşitlendirme çabalarını da yansıtıyor. Ülke, EDGE Group gibi gelişmiş silahlar üreten firmalarla savunma sanayisine büyük yatırımlar yaptı. Bu transfer, potansiyel olarak ortak üretim veya teknoloji paylaşımı da içeren daha fazla anlaşmanın yolunu açabilir.