Çökme riski olan ağır hasar görmüş yapılar, Gazzeliler için ciddi bir tehdit oluşturuyor

İsrail’in Gazze Şeridi'nde 15 aydan uzun süredir sürdürdüğü saldırılar sonucunda ağır hasar alan binaların yıkılma tehlikesi, şiddetli yağışlar ve fırtına gibi olumsuz hava şatları nedeniyle daha da artıyor.

• Gazze Şeridi’nde bombardıman, yangın, keskin nişancı saldırıları, açlık, hastalık ve soğuktan sağ kurtulanlar, bugün ağır hasar almış binaların çökmesi sonucu ölüm ya da yaralanma tehlikesiyle karşı karşıya.

Kış ayları, Gazze’de yaşayan Filistinliler için tam anlamıyla bir kabusa dönüşmüş durumda. Zira, İsrail saldırıları nedeniyle evlerini kaybeden halkın büyük bir kısmı yağmura ve rüzgâra dayanıklı olmayan kumaştan çadırlarda yaşıyor.

Kimi Filistinliler ise gidecek başka yerleri olmadığından kısmen yıkılmış evlerinde barınmak zorunda kalıyor.

Gazze'deki yıkımın oranı yüzde 88'e ulaştı

Öte yandan, tamamen yıkılan evlerinin enkazında yaşamaya mecbur kalan yüzlerce insan bulunuyor. Gazze’deki hükümetin medya ofisine göre,

İsrail saldırılarının neden olduğu yıkım oranı yaklaşık yüzde 88’e ulaştı.

İsrail’in Gazze’deki ateşkes anlaşmasının insanî protokol hükümlerini uygulamayı reddetmesi nedeniyle halkın sıkıntıları daha da artıyor.

• Ateşkes maddeleri arasında enkazı kaldırmak ve yerinden edilenlere barınak sağlamak için ağır iş makinelerinin bölgeye girişine izin verilmesi de bulunuyor ancak İsrail bazı maddeleri uygulamıyor.

Kısmen yıkılmış binaların çökme ihtimali, bu binalarda yaşamak zorunda kalan Filistinlilerin en büyük endişesi haline gelmiş durumda. Alternatif barınakları olmayan insanlar, soğuktan ve yağmurdan yeterince korumayan çadırlarda hayatta kalmaya çalışıyor.

Bu zorlukları bizzat yaşayan Gazze Şeridi’nin kuzeyinde, Tel Sultan Mahallesi'nden 46 yaşındaki Ebu Muhammed Rıdvan şöyle diyor:

Rüzgâr, her şiddetlendiğinde korku içinde yaşıyoruz. Yıkılmış duvarların ve hasar görmüş binanın ayakta kalıp kalmayacağını bilmiyoruz.

Rıdvan, ailesini bu tehlikeden korumak için hasar görmüş duvarlardan uzak tutmaya çalıştığını, ancak asıl korkusunun, binanın ana kolonlarının hasar görmesi nedeniyle tavanın üzerlerine çökmesi olduğunu belirtiyor.

"İsrail ordusu, soykırım süresince 280 binden fazla evi yok etti"

Gazze Hükümetinin Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, İsrail saldırıları sonucu on binlerce Filistinlinin evinin ağır hasar aldığını ve her an çökebileceğini söyledi.

Sevabite, hükümet olarak, çökmek üzere olan birçok binayı takip ettiklerini, bazı binaların çökmesi sonucu kadın ve çocukların aralarında olduğu çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.

Sevabite, olumsuz hava şartlarının da Gazze Şeridi’nde kısmen yıkılmış bazı evlerin tamamen çökmesine yol açtığını aktararak vatandaşlara riskli binalardan ve bombalanmış yapılardan uzak durmaları çağrısında bulundu.

• Medya Ofisi Müdürü Sevabite, İsrail’in insanî protokolü uygulamakta ayak dirediğini ve Gazze’ye çadır, geçici konut ya da gıda yardımı girişine izin vermediğini söyledi.

Sevabite, "İsrail ordusu, soykırım süresince 280 binden fazla Filistinli ailenin evlerini yok etti. Bu ailelerin geçici barınma ihtiyacı var." diye konuştu.

Sınır kapılarının açılması ve konteynerler ile 200 bin çadırın Gazze’ye girişine izin verilmesi için arabuluculara çağrıda bulunan Sevabite, ağır iş makinelerinin ve enkaz kaldırma ekipmanlarının Gazze’ye girişine izin verilmesi gerektiğini vurguladı.

200 bin konut tamamen yıkıldı

Gazze'deki eski Filistin Bayındırlık ve İskan Bakanı Yardımcısı Naci Serhan, İsrail’in saldırıları sırasında yaklaşık 200 bin konutu tamamen yıktığını, 100 bin konutun ise ağır hasarlı ve yaşanamaz hale geldiğini söyledi.

Bu ağır hasarlı binalar tehlikeli durumda ve herhangi bir anda rüzgâr ya da diğer faktörler nedeniyle çökebilir.

Serhan, Gazze’de alternatif barınak olmadığı için Filistinlilerin bu binalarda yaşamaya mecbur kaldığını belirtti.

Bu binaların acilen onarılması ve kolonlarının yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurgulayan Serhan, uluslararası toplumun devreye girmesiyle bu binaların onarımı için gerekli inşaat malzemelerinin bölgeye girişine izin verilmesi gerektiğini ifade etti.

Serhan, oturulamaz durumda olan bir binanın çökmesi nedeniyle bir aileden 13 kişinin hayatını kaybettiğini, benzer trajedilerin yaşanabileceğini söyledi.

Kış aylarının Filistinliler için tam anlamıyla bir kabusa dönüştüğünü belirten Serhan, şiddetli rüzgâr ve yoğun yağmurun, özellikle hasarlı binaların temel yapılarını zayıflatarak yeni yıkımlara neden olabileceğini ifade etti.

Savaş sırasında altyapı ve kanalizasyon sistemlerinin büyük ölçüde tahrip edilmesi nedeniyle, yağmur suları caddelerde göletler oluşturuyor ve bu sular, suya dayanıklı olmayan çadırlara sızıyor.