Dağıstan'da Türk şehitliği anıtı tartışması

Kafkas İslam Ordusu askerlerinin Mahaçkale'nin işgalden kurtarılması sırasında Tarki Dağında verdiği mücadelde şehit düşen askerlerinin hatırasına yapılan anıt.
Kafkas İslam Ordusu askerlerinin Mahaçkale'nin işgalden kurtarılması sırasında Tarki Dağında verdiği mücadelde şehit düşen askerlerinin hatırasına yapılan anıt.

Rusya’ya bağlı Dağıstan Cumhuriyeti’nin başkenti Mahaçkale’de Birinci Dünya Savaşı’ında Ruslara karşı savaşan Osmanlı askerlerinin hatırası için yapılan anıt Rusya’da tartışmalara neden oldu.

Mahaçkale’nin Tarki Dağı eteklerinde 6 metre uzunluğunda yapılan anıtta Rusça şöyle yazıyor: “5-7 Kasım 1918’de Anji Kale’nin (Port Petrovsk) general L. Biçerakov’un işgal güçlerinden kurtarılması sırasında cesurca ölen Osmanlı askerlerinin kutsal anısına.”

Anıt ön yüzünde hilal-yıldız simgesi bulunan iki siyah mermer levha ve Kumukça, Türkçe, Rusça üç dilde metinlerden oluşuyor
Anıt ön yüzünde hilal-yıldız simgesi bulunan iki siyah mermer levha ve Kumukça, Türkçe, Rusça üç dilde metinlerden oluşuyor

Osmanlı askerlerine anıt yapılması fikri Kumuk tarihçisi ve Kumuk dergisi “Eldaş”ın (Dost) genel yayın yönetmeni Kamil Aliyev’in girişimleriyle ortaya çıkmış. Anıt Mahaçkale’nin Kafkas İslam Ordusu askerlerince işgalden kurtarılması için Beyaz Ordu komutanlarından Biçerakov’un kuvvetleriyle Tarki dağı civarında verilen mücadelenin 100. Yılı dolayısıyla açıldı.

Anıtın açılış törenine Kumuklar dışında farklı milletlerin temsilcileri de katıldı
Anıtın açılış törenine Kumuklar dışında farklı milletlerin temsilcileri de katıldı

Anıtın açılış töreninde resmi yetkili olarak Dağıstan Cumhuriyeti'nin Karabudakten rayonu başkanı Ahmed Hacıyev’in de iştirak etmesi Rus yetkilileri sinirlendirmiş gözüküyor. Rus medyası Ahmet Hacıyev'in anıtın açılış törenindeki konuşmasında “Türk şehitliğinin yapımında emeği olan tüm Dağıstanlılara teşekkür etmesinden” bahsederek resmi bir yetkilinin Ruslara karşı savaşmış “işgalci” Osmanlı askerleri için yapılan anıtın açılış törenine hangi amaçla katıldığını sorguluyor.

Açılışa ayrıca Azerbaycan’dan, Azerbaycan Cumhuriyeti Ulusal Akademisi Tarih Kurumu Başkanı Sevinc Aliyeva da katılmış ve teşekkür konuşması yapmış.

Türk şehitliği anıtının açılışına bölgeden bir çok kişi katıldı ve şehitlerin ruhu için Fatiha okundu.
Türk şehitliği anıtının açılışına bölgeden bir çok kişi katıldı ve şehitlerin ruhu için Fatiha okundu.

Moskoviskiy Komsomolets” gazetesine konuşan “Rusya Medeniyetler Diyaloğu Enstitüsü Araştırma Bölümü” Başkanı Alexey Malaşenko anıtın yapılmasına çok sert tepki vererek şöyle diyor: “İlk soru şu: Bu anıtı kim yaptı? Burada kesin bir meydan okuma var. Ama kime? Dağıstan’ın başkanı Vladimir Vasilyeviç’e mi, yoksa federal hükumete mi?

Aleksey Malaşenko gazeteye verdiği demeçte anıtı yapanları ve olayı küçümseyerek sözlerine şöyle demiş: “ Eğer o anıtı yapanlar meşhur olsaydı, inanın profesyonel bir oryantalist olarak onlardan daha önce haberdar olurdum. Bu insanlar tarihin seyrini belirleyen insanlar değil”

Anıtın açılışında şehitler için dualar edildi.
Anıtın açılışında şehitler için dualar edildi.

Rusça yayın yapan bir çok haber sitesi anıtın açılışını “Dağıstan’da Enver Paşa’nın askerlerine anıt”, "Dağıstan'da işgalcilere anıt" başlığı altında vererek Rusya Federasyonu sınırları içinde böyle bir anıtın yapılmasına itirazlarını dile getirmeye devam ediyorlar.

Rusların bu kadar karşı çıktığı, Dağıstanlıların-özelde Kumukların sahiplendiği ve anmayı tarihi bir görev olarak addettikleri Tarki Dağı mücadelesi nasıl başladı?

1917’deki Bolşevik devriminden sonra iç savaşın hüküm sürdüğü Rusya’da Bolşevikler teker teker mevzilerini güçlendirirken Kuzey Kafkasya’yı ele geçirmeyi öncelikli planları arasında koymuşlardı. Mahaçkale’nin Bolşevikler tarafından işgal edilmesinden sonra Kuzey Kafkasya’nın ileri gelenleri Abdülmecit Çermoyev, Haydar Bammat, Zübeyir Temirhanov ve Mehmet Kari Dibrov Dağıstan’ın kurtuluşu için Osmanlı’dan yardım istemek için Trabzon'a gelmişlerdi. Görüşmelerden olumlu sonuçlara alan Kuzey Kafkasyalı heyet, İstanbul’da da hükumet yetkilileri ile görüştükten sonra 11 Mayıs 1918 yılında Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’ni kurduklarını ilan ettiler.

Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti veya Dağlı Cumhuriyeti hükumet heyeti İstanbul'da. Tapa Çermoyev (oturanlardan ortada)
Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti veya Dağlı Cumhuriyeti hükumet heyeti İstanbul'da. Tapa Çermoyev (oturanlardan ortada)

Osmanlı devleti Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını kabul etti ve 8 Haziran 1918'de Batum'da Osmanlı ile Kuzey Kafkasya arasında dostluk ve işbirliği anlaşması imzalandı. Anlaşmaya göre Osmanlı devleti Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'ne askeri yardımda bulunmayı kabul ediyordu.

Yardım sözü tutuldu ve Dağıstan'ın kurtarılması için Osmanlı devleti 15. Piyade Tümeni ve Dağıstan milislerinden oluşan birliğe Kuzey Kafkas ordusu bu iş için görevlendirildi. Ordunun başına da Çerkez asıllı olan Yusuf İzzet Paşa getirildi. Yusuf İzzet Paşa aynı zamanda Kuzey Kafkas Cumhuriyeti nezdinde Osmanlı Devleti'nin siyasî ve askerî temsilcisi sıfatını da taşıyordu. Kuzey Kafkas ordusu kurmay başkanlığına ise Haziran 1918 tarihinden beri Dağıstan'da milis kuvvetleri oluşturma faaliyetini sürdüren Yarbay İsmail Hakkı (Berkok) tayin edildi.


Çerkes asıllı İsmail Hakkı Berkok Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin kurulmasında ve Osmanlı ile ilişkilerinde kilit görevler üstlendi.
Çerkes asıllı İsmail Hakkı Berkok Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin kurulmasında ve Osmanlı ile ilişkilerinde kilit görevler üstlendi.

1 Ekim 1918'de Nuru Paşa'nın emriyle Albay Süleyman İzzet Paşa komutasında 15. Piyade Tümeninin Dağıstan'a sevki başladı. Sırayla Derbent, Timurhan Şura şehirleri ele geçirildikten sonra Kafkas İslam Ordusu Mahaçkale’ye giriş kapısı sayılan Tarki dağında Çarlık yanlısı General Lazar Biçerakov komutasındaki kuvvetlerle karşı karşıya geldi. 5 Kasım’da başlayan taarruz 7 Kasım’da son buldu ve Biçerakov kuvvetleri ağır kayıplar vererek Mahaçkale’yi terk etmek zorunda kaldılar. Bu mücadelede Osmanlı ordusundan 113 asker şehit olmuş, 318 asker de yaralanmıştı. Dağıstan’ın işgalden kurtarılması için verilen mücadele de ise toplam olarak 192 şehit verilmişti.