Fanatik Yahudi yerleşimciler, Doğu Kudüs'te provokatif "bayrak yürüyüşü" düzenledi

Fanatik Yahudi yerleşimciler, işgal altındaki Doğu Kudüs'teki provokatif "bayrak yürüyüşü" düzenliyor.

Binlerce kişilik fanatik yerleşimci grup, ellerinde İsrail bayrakları ve fanatik grupların flamalarıyla Eski Şehir'in sembolik Şam Kapısı bölgesine ulaştı.

İsrail polisi, Eski Şehir çevresinde çok sayıda barikat kurdu; Filistinlilerin bölgeye girişi engellendi.

Likud Partisi'nden Ulaştırma Bakanı Miri Regev de sabah saatlerinde İsrail bayrakları taşıyan bir grupla işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bayrak yürüyüşüne katıldı.

Sosyal medyada, fanatik Yahudi yerleşimciler ve bölge sakini Filistinliler arasında arbede yaşandığı, polisin müdahale ettiği görüntüler paylaşıldı.

• İsrail'in 1967 savaşında Kudüs'ü ele geçirmesinin münasebetiyle İbrani Takvimine göre her yıl düzenlenen "bayrak yürüyüşü", Yahudi milliyetçileri için giderek artan bir güç gösterisi ve Filistinliler için de şehirle bağlarını baltalamayı amaçlayan bariz bir provokasyon haline geldi.

Provakatif Mescid-i Aksâ baskınına, bakan ve milletvekilleri katıldı

"Bayrak yürüyüşü" dolayısıyla fanatik Yahudi yerleşimciler, bu sabah erken saatlerde İsrail polisi koruması altında Mescid-i Aksâ'ya baskın düzenledi.

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre,

sabah ve öğlen saatlerinde iki ayrı seferde toplam 1262 fanatik Yahudi yerleşimci Aksâ'nın avlusuna baskın düzenledi.

Celile ve Necef Bölgesi Kalkınma Bakanı aşırı sağcı Yitzhak Wasserlauf, Likud Partisi'nden milletvekilleri Ariel Kallner, Dan Illouz, eski Likud Milletvekili Yahuda Glick, Mescid-i Aksâ'ya baskın düzenleyenler arasında yer aldı.

Filistinli gruplardan direnme çağrısı

Filistinli siyasî gruplar, fanatik Yahudi yerleşimcilerin Doğu Kudüs'teki provokatif bayrak yürüyüşüne karşı Filistinlilere direniş çağrısı yaptı.

Hamas Sözcüsü Abdullatif el-Kanu, yaptığı yazılı açıklamada, "Aksâ'nın kimliğine ilişkin savaşın devam ettiğini ve İsrail'in bayrak yürüyüşüyle Aksâ'da hâkimiyet kurmasına veya kontrol sağlamasına izin vermeyeceklerini" belirtti.

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi de yaptığı yazılı açıklamada, "Filistin halkı ve direnişinin İsrail'in Aksâ'ya yönelik uygulamaları karşısında sessiz kalmayacağını" vurguladı.

Açıklamada, İsrail'in "Kudüs'ü Yahudileştirme, Aksâ'yı zaman ve mekan olarak bölme çabaları karşısında uluslararası toplumun sessiz kalmasının Tel Aviv'i teşvik ettiği" belirtildi.

Filistinli gruplar, geçen yıllarda Yahudi yerleşimcilerin taşkınlıkları ve saldırıları nedeniyle Filistinlilerle aralarında gerginlikler yaşanması sebebiyle "bayrak yürüyüşü"nün iptal edilmesini istiyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 15 Mayıs'ta İsrail Meclisi'nde Likud Partisi üyelerine yaptığı açıklamada, "bayrak yürüyüşü' planlandığı gibi her zamanki rotasında devam edecek." demişti.

Filistinliler kısıtlanıyor

"Bayrak yürüyüşü"nde on binlerce Yahudi yerleşimci, Filistinlilerin yoğunlukta yaşadığı Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinden geçiyor.

İsrail, bu yılki yürüyüşte 3 bin 200 personel görevlendirdiğini duyurdu. Yürüyüş öncesinde 15 Filistinli aktivisti gözaltına alan İsrail polisi, aşırı sağcı bazı fanatik Yahudi yerleşimcilerin de yer aldığı 37 kişi hakkında "Aksa'da yasaklı eylemler gerçekleştirebilecekleri ve kamu düzenini bozacakları gerekçesiyle" Kudüs'ten uzaklaştırma kararı çıkardı.

İsrail polisi, yürüyüş süresince Filistinlilerin yaşadığı bölgeleri yaya ve araç trafiğine kapatıyor. İsrail bayraklarıyla ırkçı marşlar söyleyerek yürüyen binlerce fanatik Yahudi yerleşimcinin Filistinlilere, dükkanlarına, evlerine, araçlarına saldırdığı olaylar yaşanıyor.

İşgal altındaki Doğu Kudüs

İsrail, 1967'deki Altı Gün Savaşlarının ardından Kudüs'ün doğusunu işgal etti.

Ancak İsrail, 1980'de tek taraflı şekilde Kudüs'ü "bütün ve birleşik başkenti" olarak ilân etti. İsrail'in bu kararı uluslararası toplum tarafından kabul görmedi.

• Uluslararası hukuka göre hem Doğu Kudüs işgal altında kabul ediliyor hem de İsrail'in Doğu Kudüs'teki hâkimiyeti yasa dışı addediliyor. İsrail'in Doğu Kudüs'te demografik dengeyi Yahudi nüfusa göre dengelemek için inşa ettiği yerleşim yerleri de hukuka aykırı sayılıyor.

Doğu Kudüs'ü gelecekteki başkenti olarak kabul eden Filistin, İsrail'i şehirdeki Filistinli nüfusa ayrımcılık uygulamak ve "kenti Yahudileştirmeye çalışmakla" suçluyor.