Gazzeli balıkçıların ağları İsrail işgaline takılıyor

Nüfusunun yüzde 60'ından fazlası işsiz olan, sosyoekonomik imkanların son derece kısıtlı olduğu Gazze'deki balıkçılar, ilkel yöntemlerle bile olsa tek gelir kapıları olan bu işi sürdürmeye çalışıyor.
Nüfusunun yüzde 60'ından fazlası işsiz olan, sosyoekonomik imkanların son derece kısıtlı olduğu Gazze'deki balıkçılar, ilkel yöntemlerle bile olsa tek gelir kapıları olan bu işi sürdürmeye çalışıyor.

Gazzeli eski balıkçı ve aktivist: "Gazzeli balıkçıların dünyadaki diğer balıkçılar gibi güvenliğe ihtiyaçları var. Balıkçılara saldıran, onları gözaltına alan, teknelerini batıran İsrail hücumbotları olmadan denize girip çıkmak istiyorlar.” Balıkçı Ali el-Amudi: "Örneğin bugün gaz, benzin, buz hepsini aldık, tüm hazırlığımızı yaptık ve denize açıldık. İsrail askerleri gelip bizi durdurup, ‘geri dönün, denizi kapattık’ diyebilir. Bu da tamamen zarardayız demek..."

İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde balıkçılar, İsrail’in denizdeki kısıtlamaları, malzeme tedarikini engellemesi ve güvenlik tehditleri nedeniyle tek geçim kaynakları olan mesleklerini zorlukla sürdürüyor.

İsrail, 2 milyondan fazla kişinin 365 kilometrekare alanda yaşadığı Gazze Şeridi'ni 2006’dan bu yana hava, kara ve denizden abluka altında tutuyor.

  • Dünyanın nüfus yoğunluğu en yüksek bölgeleri arasında gösterilen Gazze'de 16 yıldır süren abluka, buradaki Filistinlilerin hayatını doğrudan etkiliyor.

Nüfusunun yüzde 60'ından fazlası işsiz olan, sosyoekonomik imkanların son derece kısıtlı olduğu Gazze'deki balıkçılar, ilkel yöntemlerle bile olsa tek gelir kapıları olan bu işi sürdürmeye çalışıyor.

Gazzeli balıkçılar, İsrail güçlerinin denize açılmaya getirdiği kısıtlamalar bir yana, ‘ekmek teknelerine’ ve kendilerine ateş açılması, teknelerinin batırılması, gözaltı, yaralanma hatta öldürülme ve balıkçılık için gerekli temel malzemelerin tedarikine yönelik engellerle karşılaşıyor.

Balıkçılar, İsrail’in Gazze’ye denizden uyguladığı şiddetli ablukayı ve balıkçılık sektörünün bu uygulamalardan nasıl etkilendiğini anlattı.

- "Balıkçılık sabır okuludur"

Teknesinde denize açılmak için son hazırlıklarını yapan Gazzeli Ali el-Amudi, 12 nüfuslu ailesini, kardeşleriyle birlikte balıkçılıktan kazandığıyla geçindirmeye çalışıyor.

Balıkçılık sektöründe çalışan Gazzelilerin sabit bir maaşı olmadığını söyleyen Amudi, "Denizde Allah’ın vereceği rızka göre çalışıyoruz. Ne kadar ürün elde edersek ona göre kazanıyoruz. Gün oluyor günlük 20-30 şekel (108-160 lira) kalıyor, gün oluyor Allah fazla veriyor 100-150 şekel kalıyor. Ama bu her zaman olmuyor ve mevsimlik çalışıyoruz. Rüzgar, yağmur, hava durumu, suyun akıntısı ve İsrail ordusu hepsi bu işi etkiliyor." dedi.

Gazzeli balıkçı, İsrail ordusunun ne gibi bir etkisi olduğuna yönelik soruyu ise şöyle yanıtladı:

"Örneğin bugün gaz, benzin, buz hepsini aldık, tüm hazırlığımızı yaptık ve denize açıldık. İsrail askerleri gelip bizi durdurup, 'geri dönün, denizi kapattık' diyebilir. Bu da tamamen zarardayız demek. Bazen de 'acele edin' dedikleri oluyor."

Gazze'de balıkçıların yaşamının zor olduğunu kaydeden Amudi, özellikle 2022’nin "belki de onlar için en zor geçen yıl olduğunu" belirtti.

Amudi, "Hangi balıkçıya sorarsanız sorun hepsi borçlu olduğunu söyler. Borcunu ancak denize açılıp döndükten sonra kapatabilir. Bazen tüm ay geçer ama bir şekel bile kazanamayabilir. Dünyada belki de en fazla sabır isteyen işlerden biri balıkçılıktır. Balıkçılık sabır okuludur." ifadelerini kullandı.

- "Boğucu deniz ablukası" Gazzeli balıkçıları 3 mile hapsetti

Balıkçılık sektöründe 20 yıl çalışan, Gazzeli Balıkçılar Sendikası Üyesi ve aktivist Zekeriya Bekir, "balıkçılık sektörünün tarımın ardından Gazze’deki en büyük ikinci üretim sektörü olduğunu" kaydetti.

  • Bekir, "Balıkçılık Gazze Şeridi’nin can damarı sayılan bir meslek. Ancak bu sektör ne yazık ki İsrail güçlerinin, üç temel yolla programlı ihlallerine maruz kalıyor." diye konuştu.

Gazzeli aktivist, İsrail’in bu "üç farklı ihlal yöntemini" şöyle açıkladı:

"Bunlardan birincisi, balıkçıların doğrudan çeşitli silahlarla hedef alınmasıdır. Sadece bu yıl boyunca balıkçılara yönelik 306 saldırı kayıtlara geçirdik. Bu saldırılar sonucunda 49 balıkçı gözaltına alındı. Bunlardan 44’ü serbest bırakılırken, 5 balıkçı hala tutuklu. 19 tekneye de el konuldu.

Biri ağır 24 balıkçı da yaralandı. Ayrıca 8 tekneye kısmen zarar verildi, 2 tekne tamamen batırıldı. Balıkçıların ağları da sık sık bu saldırılarda zarar gördü. Bunlar, balıkçılara karşı günübirlik tekrar eden doğrudan saldırılar."

İsrail’in diğer ihlal yönteminin, "boğucu deniz ablukası" olduğunu dile getiren Gazzeli eski balıkçı, "2006’da denize açılma hakkı 20 deniz milinden 6 mile düşürüldü. 2007’de de 6 milden 3 mile düşürüldü. Bu 3 deniz mili 4 bin 500’den fazla balıkçının geçim alanı. Haliyle, yeterli balığın bulunmadığı çok dar bir bölgeden söz ediyoruz." dedi.

- "Teknelerinin yüzde 96’sının motorları kullanıma elverişli değil”

Bekir, üçüncü ihlal yönteminin ise balıkçıların ihtiyaç duyduğu malzemelerin Gazze’ye girişinin engellenmesi olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Ağlar hariç balıkçıların ihtiyacı olan tüm malzemelerin Gazze’ye girişi engelleniyor. (İsrail) İşgal güçleri küçük veya büyük her türlü tekne motorunun ithalini engelliyor. Buradaki büyük teknelerin hiçbirinde deniz motoru yok. Balıkçı teknelerinin yüzde 96’sının motorları kullanıma elverişli değil. Bu motorların ömrü yaklaşık 4-5 yıllık ama biz yaklaşık 16 yıllık bir kullanımdan bahsediyoruz. Dolayısıyla burada sistematik bir yıkım politikasından bahsediyoruz.

İşgal güçleri motorların girişini engellediği için Gazze’deki balıkçılar kamyon motorları kullanıyorlar. Bunlar da genellikle eski ve sık sık bakıma muhtaç motorlar. Aynı zamanda tekneye uygun hale getirmek için tamircilerde çeşitli değişimlerden geçirilmesi gerekiyor. Ayrıca bu motorlar iki kat daha fazla yakıt harcıyor.”

Bekir’e göre, Gazze’de ablukanın başladığı 2006’dan bu yana, 13 balıkçı denizde öldürülürken, yaklaşık 450 balıkçı yaralandı, 1000 balıkçı gözaltına alındı, 240 tekneye el konuldu ve 250 tekne batırıldı.

Gazzeli balıkçı, sözlerini şöyle tamamladı:

"Her şeyden önce Gazzeli balıkçıların dünyadaki diğer balıkçılar gibi güvenliğe ihtiyaçları var. Balıkçılara saldıran, onları gözaltına alan, teknelerini batıran İsrail hücumbotları olmadan denize girip çıkmak istiyorlar."


"Gazzeli balıkçılar, kendilerine uluslararası koruma sağlanmasına ve tüm malzemelerin tedarikine ihtiyaç duyuyorlar. Aynı zamanda balıkçılara karşı savaş suçu işleyen (İsrail) işgal güçlerinin sorumlularının uluslararası mahkemelerde hesap vermesi ve son 17 yılda karşılaştıkları zararların tazmin edilmesi gerekiyor.”