"Huvvara yok edilmeli"

Netanyahu'nun üst düzey müttefiki, ölümcül yerleşimci saldırılarından  günler sonra, "Huvvara'nın yok edilmesi gerekiyor. İsrail Devleti bunu yapmalı." açıklamasında bulundu.
Netanyahu'nun üst düzey müttefiki, ölümcül yerleşimci saldırılarından günler sonra, "Huvvara'nın yok edilmesi gerekiyor. İsrail Devleti bunu yapmalı." açıklamasında bulundu.

Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria’da Yahudi yerleşimcilerin organize saldırılarına hedef olan Huvvara beldesinin “yeryüzünden silinmesi gerektiğini” belirtti. İsrail ordu yetkilisi Tümgeneral Yehuda Fuchs ise Filistinlilere ait ev, işyeri ve araçları kundakladığı saldırıları “pogrom” olarak nitelendirdi.

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, işgal altındaki Batı Şeria’da Yahudi yerleşimcilerin organize saldırılarına hedef olan Filistin kasabası Huvvara’nın “yeryüzünden silinmesi gerektiğini” söyledi.

İsrail Maliye Bakanı ve Savunma Bakanlığı'nda Yardımcı Bakanlık da yapan Bezalel Smotrich, uluslararası tepkiye sebep olan "Huvvara İsrail eliyle yok edilmeli" açıklamalarını yaptığı The Marker'ın ev sahipliğinde düzenlenen konferansta konuşurken, 1 Mart 2023.
İsrail Maliye Bakanı ve Savunma Bakanlığı'nda Yardımcı Bakanlık da yapan Bezalel Smotrich, uluslararası tepkiye sebep olan "Huvvara İsrail eliyle yok edilmeli" açıklamalarını yaptığı The Marker'ın ev sahipliğinde düzenlenen konferansta konuşurken, 1 Mart 2023.

Başbakan Benyamin Netanyahu öncülüğündeki hükümet koalisyon ortaklarından aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi lideri Smotrich, çarşamba günü bir panelde yaptığı konuşmada, Yahudi yerleşimcilerin 26 Şubat’ta Nablus’un güneyindeki Huvvara beldesinde Filistinlilere karşı giriştiği toplu saldırıları destekleyerek bölgede etnik temizlik çağrısı yaptı.

Haaretz’in aktardığına göre, Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşimlerindeki İsrailli yerel yetkili David Ben Zion'un, Twitter hesabından yaptığı ve Huvvara'nın "bugün yok edilmesi" çağrısında bulunan bir paylaşımını “neden beğendiği" sorulan Smotrich, bunu şöyle yanıtladı:

Çünkü Huvvara beldesinin yeryüzünden silinmesi gerektiğini düşünüyorum. Bence İsrail Devleti bunu yapmalı. Bu, Tanrı esirgesin, vatandaşın eliyle yapılmamalı.
İsrail güçleri, İsrail'in yeni hükümetinin geçen yılın sonunda göreve başlamasından bu yana Filistin kentlerine üç büyük çaplı baskın düzenledi. Sonuncusu 22 Şubat'ta Nablus'ta gerçekleştirilen saldırı, 2005'ten bu yana tek bir İsrail askerî operasyonunda en fazla Filistinli ölümüne yol açan baskındı.
İsrail güçleri, İsrail'in yeni hükümetinin geçen yılın sonunda göreve başlamasından bu yana Filistin kentlerine üç büyük çaplı baskın düzenledi. Sonuncusu 22 Şubat'ta Nablus'ta gerçekleştirilen saldırı, 2005'ten bu yana tek bir İsrail askerî operasyonunda en fazla Filistinli ölümüne yol açan baskındı.

"Orantısız şiddet" çağrısı

Maliye Bakanlığı'nın yanı sıra yasa dışı yerleşimlerden sorumlu “Sivil İşler İdaresi” için İsrail Savunma Bakanlığı'nda Yardımcı Bakanlık da yapan Smotrich, ırkçı ifadelerinin İsrail basınına yansımasının ardından yazılı bir açıklama yayımladı.

Açıklamada, “Medya bir kez daha sözlerimi çarpıtarak yansıtmaya çalışıyor." iddiasında bulunan Smotrich, bu kez Filistinlilere karşı “orantısız şiddet kullanılması” çağrısında bulundu.

  • Smotrich, şu ifadelerini kullandı: İsrail ordusu ve güvenlik güçlerinin, her terör eylemine karşı orantısız bir şekilde tepki vermesini desteklediğimi söyledim. Teröristler ve destekçileri anlayana kadar, atılan her bir taşa karşılık bölgedeki dükkanların kapanması; her molotof kokteyline karşılık teröristlerin ailelerinin tutuklanması ve sınır dışı edilmesi; her bir terör hücresine karşılık kuşatma ve acı bir bedel ödetilmesi gerekiyor.
Yerleşimciler, Huvvara’da onlarca ev, iş yeri ve aracı kundaklamış, bazı Filistinlileri linç girişiminde bulunarak yaralamış, 1 kişiyi ise öldürmüştü.
Yerleşimciler, Huvvara’da onlarca ev, iş yeri ve aracı kundaklamış, bazı Filistinlileri linç girişiminde bulunarak yaralamış, 1 kişiyi ise öldürmüştü.

"Etnik temizlik" çağrısı yapan Smotrich'e tepkiler gecikmedi

Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye, Filistin, Birleşmiş Milletler ve ABD gibi pek çok kurum ve hükümet, Filistinlilere yönelik "etnik temizlik" çağrısında bulunan İsrailli aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'e tepki gösterdi.

Uluslararası insan hukukunu ihlal eden ve şiddeti körükleyen söz konusu ifadelerin tehlikeli sonuçlar doğuracağı uyarısında bulunan tepkiler, Filistin halkını hedef alan eylemlerin, iki devletli çözüm formülünü akamete uğratan tek taraflı adımların ve şiddete neden olan provokasyonların kabul edilemez olduğunu ve durdurulması gerektiğini vurguladı.

Saldırılar, İsrail tarafından “pogrom” olarak nitelendirildi

Bölgedeki İsrail ordusunu komuta eden İsrail Ordusu Merkez Komutanlığı Başkanı Tümgeneral Yehuda Fuchs, Filistinlilerin, yerleşimciler saldırırken İsrail askerlerinin kenarda durmakla suçlamasının ardından asker güçlerinin şiddetteki rolünü savundu.

Yerleşimcilerin bir gecede gerçekleştirdiği şiddet öylesinde büyüktü ki birçok uluslararası kuruluş saldırıları “pogrom” olarak nitelendirmişti.
Yerleşimcilerin bir gecede gerçekleştirdiği şiddet öylesinde büyüktü ki birçok uluslararası kuruluş saldırıları “pogrom” olarak nitelendirmişti.

Fuchs, Yahudi yerleşimcilerin Huvvara’da Filistinlilere ait ev, işyeri ve araçları kundakladığı saldırıları “pogrom” (bir azınlık grubuna yönelik katliam) olarak nitelendirdi ve İsrail’in Kanal 12 televizyonuna yaptığı açıklamada, “Huvvara'daki olay kanun kaçakları tarafından gerçekleştirilen bir pogromdu.” ifadelerini kullandı.

Ordunun, iki İsraillinin ölümüne neden olan bir silahlı saldırının ardından Batı Şeria'da yerleşimcilerin muhtemelen Filistinlilere saldıracağını tahmin ettiğini belirten Fuchs, ancak “böyle bir pogrom öngörmediklerini" dile getirdi.

Gece başlayan saldırılar sabaha dek sürmüştü.
Gece başlayan saldırılar sabaha dek sürmüştü.

Yerleşimcilerin Huvvara pogromu

İsrail güçlerinin 22 Şubat'ta işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus'a birkaç noktadan düzenlediği baskın, bölgede gerilimi yeniden tırmandıran olaylar silsilesine yol açmıştı.

Nablus'un tarihî Eski Şehir bölgesindeki bir evin etrafını kuşatan İsrail askerleri, baskını protesto eden Filistinlilere gerçek mermiyle müdahalede bulunmuş, biri çocuk, ikisi yaşlı olmak 11 Filistinliyi öldürmüş, 6'sı ağır 100'den fazla Filistinliyi yaralamıştı.

Nablus’taki kanlı baskının ardından, 26 Şubat’ta Huvvara beldesindeki silahlı saldırıda iki Yahudi yerleşimci öldürülmüştü.

Olayın ardından da yüzlerce fanatik Yahudi, İsrail ordusunun gözetiminde Huvvara'ya gelerek Filistinlilere karşı toplu intikam saldırıları düzenlemişti.

Yerleşimciler, beldede onlarca ev, işyeri ve arabayı kundaklamış, bazı Filistinlileri linç girişiminde bulunarak yaralamış ve 1 kişiyi öldürmüştü.
İsrail askerlerinin Eriha kentindeki Akabet-ü Cebr Mülteci Kampı'na düzenlediği baskında, gerçek mermiyle ciddi şekilde yaralanan 22 yaşındaki bir genç yaşamını yitirdi.
İsrail askerlerinin Eriha kentindeki Akabet-ü Cebr Mülteci Kampı'na düzenlediği baskında, gerçek mermiyle ciddi şekilde yaralanan 22 yaşındaki bir genç yaşamını yitirdi.

Art arda gelişen saldırıların ardından Eriha kentinde de silahlı saldırı gerçekleşmiş, İsrail ordusu, kaçan saldırganları yakalamak için Eriha’yı kuşattığını açıklamıştı.


Savaş suçuna teşvik

Saldırılar uluslararası kamuoyunun yanı sıra İsrail içinde bazı kesimlerden de büyük tepki çekerken, bir grup İsrailli hukukçu, saldırılara destek veren Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile bazı aşırı sağcı milletvekilleri hakkında "savaş suçunu teşvik" ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu.

Saldırılar uluslararası kamuoyunun yanı sıra İsrail içinde bazı kesimlerden de büyük tepki çekerken, bir grup İsrailli hukukçu, İsrail Başsavcısı Gali Baharav-Miara'ya sundukları dilekçelerinde, Maliye Bakanı Smotrich, aşırı sağcı milletvekilleri Zvi Fogel ve Limor Son Har-Melech'in saldırılar sırasında ve sonrasında yaptığı açıklamaların "yerleşimcileri savaş suçu işlemeye teşvik ettiğini" belirtmişti.

Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki aşırı sağcı koalisyonun bir parçası olan Fogel, şimdi başsavcılık ve polis tarafından soruşturuluyor.