Mısır yönetimi, 3 Temmuz 2013’teki askeri darbenin ardından başlattığı hukuk kıyımını sürdürüyor. Son olarak, 2013’ün ağustos ayında başkenti Kahire’deki Rabia Meydanı’nda darbeye karşı direniş gösterenlerin yargılandığı davada 75 kişi idama mahkûm edildi. İdam cezası alanlar arasında Muhammed Beltaci, Safvet Hicazi, İsam İryan gibi Müslüman Kardeşler Teşkilâtı’nın önde gelen yöneticileri de var. Davada, ayrıca 47 kişi ömür boyu hapis cezasına çarptırılırken, 612 kişiye de 5 ilâ 15 yıl arasında değişen cezalar verildi.
Yakın tarihinde çok sayıda siyasi yargılama örneği olan Mısır’da hükümet, Rabia Meydanı’nda gösteri yapan darbe karşıtlarının silahlı teröristler olduğunu ve güvenlik güçlerine saldırdığını iddia ediyor. Konuyla ilgili somut kanıt bulunmasa da, Mısır medyası sürekli olarak bu tezi işliyor.
Öte yandan, Mısır yargısının idam cezalarını kamuoyuna açıklamasıyla aynı saatlerde, ABD’den Mısır’a 1,2 milyar dolarlık askeri yardımın onaylandığı haberi geldi. İki gelişmenin eş zamanlı yaşanması, Mısır’daki idamların Washington yönetimi tarafından da onaylandığı şeklinde yorumlandı.
Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Enver Sedat döneminde, 1979’da İsrail’le Mısır arasında imzalanan Camp David Barış Anlaşması’yla birlikte, ABD’nin Kahire’ye her yıl askeri ve ekonomik yardımda bulunması karara bağlanmıştı. Hüsnü Mübarek’in 30 yıl devam eden yönetimi boyunca sürekli devam eden bu yardımlar, 2011’den sonra birkaç kez kesintiye uğramıştı. ABD Başkanı Donald Trump tarafından görevden alınan eski Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, 2016’da Mısır’a yönelik yardımı dondurma kararı almış, gerekçesini de “insan haklarına dair kaygılar” olarak açıklamıştı.
13 Mart’tan bu yana ABD Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Mike Pompeo ise, yardım paketinin yenilenmesinin ardından, “Mısır’la güvenlik işbirliğimizi sürdürüyoruz” açıklamasında bulundu.