İran'daki kız okullarına gerçekleştirilen gaz saldırıları sonrasında yüzlerce kız öğrenci hastaneye kaldırıldı

İran'da, kız öğrencilerin eğitim gördüğü okullardaki zehirlenme vakaları artıyor.
İran'da, kız öğrencilerin eğitim gördüğü okullardaki zehirlenme vakaları artıyor.

İran'ın çeşitli şehirlerindeki yüzlerce kız öğrenci, son üç ay içinde gizemli bir şekilde zehirlenerek ülke genelinde bir öfke ve kafa karışıklığına neden oldu.

İran’da kız öğrencilerin devam ettiği okullarda görülen toplu zehirlenme vakaları artıyor.

Daha önce Kum ve Burucerd başta olmak üzere Çaharmahal ve Bahtiyari ile Erdebil gibi kentlerdeki toplu zehirlenme vakalarının son olarak Tahran’da yaşandığı belirtildi.

Medyada çıkan haberlere göre, çarşamba günü en son şüpheli saldırılarda yedisi kuzeybatıdaki Erdebil şehrinde ve üçü başkent Tahran'da olmak üzere en az 10 kız okulu hedef alındı.

Son üç ayda solunum problemleri, mide bulantısı, baş dönmesi, yorgunluk ve hatta uzuvlarda geçici felç belirtileri gösteren yüzlerce öğrencinin sınıflarda aniden uykuya daldıkları bildiriliyor.
Son üç ayda solunum problemleri, mide bulantısı, baş dönmesi, yorgunluk ve hatta uzuvlarda geçici felç belirtileri gösteren yüzlerce öğrencinin sınıflarda aniden uykuya daldıkları bildiriliyor.

Tahran'daki üç okulda zehirlenme vakalarını da bildiren Tasnim haber ajansı, Erdebil'deki olayda hepsinin durumu stabil olan 108 öğrencinin hastaneye kaldırıldığını aktardı.

Perdis’teki Hayyam Kız Lisesinde okuyan 35 öğrencinin zehirlenmesine ilişkin yerel medyada haberlerin yayımlanmasının ardından başkentin 13. Bölgesinde bulunan Zeyneb Yolu İlköğretim Okulu öğrencilerinin de zehirlendiği aktarıldı.

Zehirde N2 gazı tespit edildi

İran'ın yarı resmî Tesnim Haber Ajansı'na göre, Sağlık Bakanı Behram Aynullahi konuyla ilgili yaptığı açıklamada, zehirlenme vakalarının hafif geçtiğini, herhangi bir komplikasyonun oluşmadığını anlatarak, etkilenen kişilerin birkaç saat boyunca halsizlik ve uyuşukluk hissettiğini ifade etti.

Konuyu araştırmak üzere bir komisyon kurulduğunu aktaran Aynullahi, yapılan araştırmalarda söz konusu olaylarda "tesiri düşük bir zehrin" kullanıldığını tespit ettiklerini belirtti.

Öğrenciler genellikle hastalanmadan önce, çürük mandalina veya güçlü bir parfüm gibi koktuklarını söyleyerek tuhaf kokular aldıklarını bildiriyor.
Öğrenciler genellikle hastalanmadan önce, çürük mandalina veya güçlü bir parfüm gibi koktuklarını söyleyerek tuhaf kokular aldıklarını bildiriyor.

Meclis Eğitim, Araştırma ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Alirıza Monadi Sefidan da komisyonlarının, Kum, Burucerd ve diğer bazı şehirlerde kız öğrencilerin zehirlenmesi sorunuyla ilgili olarak Eğitim, Sağlık ve İstihbarat bakanlığı temsilcileriyle ortak bir toplantı düzenlediğini bildirdi.

Vakalarda "az miktarda zehirleyecek şekilde düşük dozda bir zehir" kullanıldığını ifade eden Sefidan, “Yapılan takip ve test sonuçlarına göre, okullarda kullanılan zehirde N2 (diazot) gazının bulunduğu tespit edildi.” açıklamasında bulundu.

Binden fazla öğrencinin zehirlendiği iddiası

New Arab ajansına göre İranlı bir milletvekili çarşamba günü yaptığı açıklamada, kasım ayında gizemli zehirlenmelerin patlak vermesinden bu yana yaklaşık 1.200 öğrencinin nefes alma güçlüğü nedeniyle hastaneye kaldırılması gerektiğini söyledi.

İran Meclisi Sağlık Komisyonu üyesi Zehra Şeyhi, ülke genelinde toplam bin 657 kız öğrencinin zehirlendiğini belirterek, “Bugüne kadar Kum şehrinde 799, Burucerd şehrinde 400, Tahran şehrinde 350 ve Erdebil şehrinde ise 108 kız öğrenci zehirlendi” ifadelerini kullandı.

Zehirlenme vakalarının hafif atlatıldığını kaydeden Şeyhi, öğrencilerin sadece baş dönmesi ve yorgunluk belirtileriyle hastaneye kaldırıldıklarını, zehirlenmelerin paniğe neden olmaması gerektiğini söyledi.

İlki 30 Kasım’da Kum şehrinde yaşanan zehirlenme vakaları, şimdiye kadar Tahran'ın yanı sıra Çaharmahal ve Bahtiyari, Sari, Kazvin, Erdebil, Torbet Cam, Kuçan, Verdencan gibi bölgelerde de görüldü.
İlki 30 Kasım’da Kum şehrinde yaşanan zehirlenme vakaları, şimdiye kadar Tahran'ın yanı sıra Çaharmahal ve Bahtiyari, Sari, Kazvin, Erdebil, Torbet Cam, Kuçan, Verdencan gibi bölgelerde de görüldü.

  • İran Parlamentosu'nun internet sitesinde, sağlık bakanlığının Kum'daki okullarda bulunan madde üzerinde yaptığı testlerde, esas olarak gübrelerde kullanılan nitrojen izleri tespit edildiği bildirildi.

Sağlık bakan yardımcısı Younes Panahi, bu hafta başlarında zehirlenmelerin kasıtlı olduğunu doğrulayan ilk yetkili oldu. Devlet bağlantılı medyaya “bazı insanların” kızların okula gitmesini engellemek istediğini söyledi, ancak detaylandırmadı.

Panahi, zehirlenmelerin piyasada bulunan kimyasallardan kaynaklandığını ve virüs veya bakteri içermediği için bulaşamayacağını söyledi.

Pek çok İranlı, Boko Haram ve Taliban eylemlerine benzetilen zehirlenme vakalarının kız okullarını kapatmaya yönelik kasıtlı bir girişim olduğundan şüpheleniyor.
Pek çok İranlı, Boko Haram ve Taliban eylemlerine benzetilen zehirlenme vakalarının kız okullarını kapatmaya yönelik kasıtlı bir girişim olduğundan şüpheleniyor.

İran Milli Eğitim Bakanı Yusuf Nuri ise İçişleri Bakanlığı’nın toplu zehirlenme vakalarına ilişkin soruşturma başlattığını ifade ederek, “İçişleri Bakanlığımız okullara zehirli tüp atılmasına ilişkin soruşturma başlattı. En kısa zamanda konu açıklığa kavuşturulacaktır” dedi.


Zehirlenme olayları Taliban ve Boko Haram terör örgütlerinin aksiyonlarına benzetildi

Zehirlenmeler, ülkede bir öfke dalgasına neden oldu ve eleştirmenler, artan sayıda etkilenen okul karşısında yetkililerin sessizliğini kınadı.

Aktivistler, okullara yönelik saldırıların sorumlularını, kız çocuklarının eğitimine karşı çıkan Afganistan'daki Taliban ve Sahel'deki Boko Haram ile karşılaştırdılar.

Bazı insanlar, kız öğrencilerin, başörtüsünü "düzgün" takmadığı iddiasıyla ahlak polisi tarafından gözaltına alınan Mahsa Amini'nin gözaltında öldürülmesinin ardından eylül ayında patlak veren kitlesel protestolardaki rollerinin "karşılığı" olarak hedef alındığını düşünüyor.
Bazı insanlar, kız öğrencilerin, başörtüsünü "düzgün" takmadığı iddiasıyla ahlak polisi tarafından gözaltına alınan Mahsa Amini'nin gözaltında öldürülmesinin ardından eylül ayında patlak veren kitlesel protestolardaki rollerinin "karşılığı" olarak hedef alındığını düşünüyor.