İsrail, eski İngiltere Başkanı Blair'i Gazze insanî yardım koordinatörü olarak atamak istiyor

1997'den 2007'ye kadar İngiltere başbakanlığı yapan Blair, İsrail-Filistin barışına aracılık etmek amacıyla Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, ABD ve Rusya'dan oluşan Ortadoğu Dörtlüsü’nün 2007'den 2015'e kadar elçisi olarak görev yaptı.
1997'den 2007'ye kadar İngiltere başbakanlığı yapan Blair, İsrail-Filistin barışına aracılık etmek amacıyla Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, ABD ve Rusya'dan oluşan Ortadoğu Dörtlüsü’nün 2007'den 2015'e kadar elçisi olarak görev yaptı.

Gazze'deki insanî duruma ilişkin uluslararası huzursuzluğun artması üzerine İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'ın görevi üstlenerek savaş çabalarına daha fazla meşruiyet kazandırmayı umduğu bildiriliyor.

İsrail medyasında "Gazze'ye insanî koordinatör olarak görevlendirilmek istendiği" iddia edilen eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in sözcüsü, henüz görev teklifi almadıklarını bildirdi.

Irak'ın işgalinden yıllar sonra "keder ve pişmanlık" hissettiğini açıklayan Blair'in adı, İsrail medyasındaki haberle yeniden Ortadoğu'daki bir çatışmayla anılmaya başladı.
BM, ABD, Rusya ve AB'den oluşan ve Filistin Yönetimi ile İsrail arasındaki görüşmelerde arabuluculuk yapmayı amaçlayan Ortadoğu Dörtlüsü'nün özel elçisi olarak görev yapan Blair'in İsrail'le uzun süredir devam eden bağları var.
BM, ABD, Rusya ve AB'den oluşan ve Filistin Yönetimi ile İsrail arasındaki görüşmelerde arabuluculuk yapmayı amaçlayan Ortadoğu Dörtlüsü'nün özel elçisi olarak görev yapan Blair'in İsrail'le uzun süredir devam eden bağları var.

İsrail medyasında yer alan haberlere göre İsrail, Blair'den Gazze'ye insanî koordinatör olmasını istedi.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'ya yakın kaynaklara göre, Netanyahu, Blair'in deneyimini, Gazze'de artan sivil kayıplarıyla ilgili endişeleri dindirmek için kullanmak istiyor.

  • İsrail ordusunun Gazze boyunca hastanelere, özellikle de Gazze şehrindeki Şifa Hastanesi'ne odaklanmasıyla, İsrail'in batılı müttefikleri, giderek ateşkes çağrısı yapan seçmenleri aracılığıyla İsrail'e verdikleri koşulsuz desteği meşrulaştırmaya çalışıyor.

İsrailli haber sitesi Ynet'e göre Netanyahu, İsrail'in bombalama kampanyasını sürdürdüğü bir dönemde kuşatma altındaki Filistin topraklarında ortaya çıkan insanî krizle ilgili uluslararası kaygıları ele almak istiyor.

İsrailli kaynaklar Ynet'e, önerilen rolün henüz tanımlanmadığını ancak bunun ilaç sağlanması, tıbbî tedavi ve yaralıların bölgeden tahliyesinin sağlanmasını içerebileceğini söyledi.

Blair, Hamas'ın Filistin parlamento seçimlerindeki zaferinin ardından bölgenin kontrolünü ele geçirmesiyle İsrail'in Gazze'ye uyguladığı kuşatmayı desteklemiş, daha sonra Batılı devletlerin Hamas’ı boykot etmekte hatalı olduğunu söylemişti.
Blair, Hamas'ın Filistin parlamento seçimlerindeki zaferinin ardından bölgenin kontrolünü ele geçirmesiyle İsrail'in Gazze'ye uyguladığı kuşatmayı desteklemiş, daha sonra Batılı devletlerin Hamas’ı boykot etmekte hatalı olduğunu söylemişti.

"Resmî görev teklifi yapılmadı"

Bir süredir görüşmeler yapıldığı iddia edilen Blair'in ofisi, "Resmî görev teklifi yapılmadı." açıklamasında bulundu.

Blair'in Sözcüsü, iddialarla ilgili "Sayın Blair'in İsrail'de bir ofisi var ve İsrail ile Filistinlileri ilgilendiren konularda çalışmalarını sürdürüyor. Ne yapılabileceği konusunda durumu bölgedeki ve başka yerlerdeki birçok insanla görüşüyor. Ancak şu ana kadar bir görev teklif edilmedi ya da kabul edilmedi." ifadesini kullandı.

İngiliz medyasına konuşan Blair'e yakın kaynaklar ise eski Başbakan'ın insani konularda bir şeyleri değiştirme umudu olmadıkça görevi kabul etmeyeceğini belirtti.

Blair, 2007'de başbakanlıktan ayrıldıktan sonra Avrupa Birliği (AB), Birleşmiş Milletler (BM), ABD ve Rusya'nın Ortadoğu Özel Temsilcisi olarak yaklaşık 10 yıl görev yapmıştı.

Blair, 11 Ekim'de Hamas'ın güney İsrail'deki saldırısını kınayan ve değişim çağrısında bulunan bir bildiri yayınladı: “Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısının barbarlığı ve iğrenç vahşeti, faillerin sadece İsrailliler için değil, aynı zamanda Gazze halkı için de acı ve trajediyle sonuçlanacağını çok iyi bildikleri bir şekilde ortaya çıktıkça, on yıllardır aynı durumun yaşandığı da açıkça ortaya çıkıyor. İsrail/Filistin meselesi etrafındaki geleneksel Batı diplomasisinin temelden yeniden düşünülmesi gerekecek.”
Blair, 11 Ekim'de Hamas'ın güney İsrail'deki saldırısını kınayan ve değişim çağrısında bulunan bir bildiri yayınladı: “Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısının barbarlığı ve iğrenç vahşeti, faillerin sadece İsrailliler için değil, aynı zamanda Gazze halkı için de acı ve trajediyle sonuçlanacağını çok iyi bildikleri bir şekilde ortaya çıktıkça, on yıllardır aynı durumun yaşandığı da açıkça ortaya çıkıyor. İsrail/Filistin meselesi etrafındaki geleneksel Batı diplomasisinin temelden yeniden düşünülmesi gerekecek.”

Ortadoğu geçmişi

İngiltere'de 1997-2007 döneminde iktidarda bulunan Blair yönetiminin izleri, bugün Ortadoğu'da hâlâ görülebiliyor.

  • Blair'in Ortadoğu'ya yönelik verdiği kararların bugüne etkileri düşünüldüğünde en başta Irak'ın işgaline yönelik kararları dikkati çekiyor.

Irak'ın 2003'te ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerince işgaline verdiği destek nedeniyle eleştirilen Blair'in, dönemin ABD Başkanı George Bush'a İngiliz Parlamentosu'nun onayını almadan destek güvencesi verdiği 2016'da açıklanan Chilcot Raporu'nda ortaya konmuştu.

Irak'ın kitle imha silahlarıyla ilgili de İngiliz parlamentosunu yanlış yönlendirdiği ortaya çıkan Blair, ülkesini Irak'ın işgaline 30 bin asker göndererek ortak etmişti.
Irak'ın kitle imha silahlarıyla ilgili de İngiliz parlamentosunu yanlış yönlendirdiği ortaya çıkan Blair, ülkesini Irak'ın işgaline 30 bin asker göndererek ortak etmişti.

30 bin İngiliz askerinin katıldığı Irak'ın işgalinde, 200 binden fazla Iraklı ile 200'e yakın İngiliz askeri hayatını kaybetmişti.

Chilcot Raporu'nda, Blair'in, Irak'taki kitle imha silahlarıyla ilgili parlamentoyu yanlış yönlendirdiği ortaya konulurken; Blair düzenlediği basın toplantısında, pişmanlık ve keder yaşadığını belirterek özür dilemişti.

Blair, Afganistan'ın işgalinde de ABD'nin yanında yer almış, ABD'nin Afganistan'dan çekilme kararını ise "Batı'ya olan inanç zayıflar." diyerek eleştirmişti.