İsrail saldırıları sonrası Gazze'deki tünellerin durumu tartışılıyor

Yeraltı tünelleri, 2000'li yıllardan bu yana kuşatma altında olan Gazze'deki direnişin en önemli kaynaklarından birisi haline geldi.
Yeraltı tünelleri, 2000'li yıllardan bu yana kuşatma altında olan Gazze'deki direnişin en önemli kaynaklarından birisi haline geldi.

Son yirmi yılda İsrail için "mutlak zafer"i olanaksız kılan Gazze tünellerinin İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sonrasındaki akıbeti tartışılmaya devam ediliyor. Gazze Şeridi'nde savunma ve direniş yöntemlerinden biri olarak tünel seçeneğini kullanan Filistinli direniş grupları, yaşanan son saldırıların tünellerin varlığını tehdit etmediğini açıklamıştı. İsrail makamları ise Gazze'nin yeraltındaki tünellerinin büyük ölçüde zarar gördüğü iddiasında ısrar ederken, Gazzeli yetkililer İsrail'in Gazze'ye bir kara operasyonuna cesaret etmeden tünellerin durumuyla ilgili yorum yapamayacağını ifade ediyor.

İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi'nde Filistinli gruplara ait tünellerin son saldırılar sonrasındaki durumu hakkında İsrail ve Filistin direniş grupları taraftan farklı açıklamalar yapılıyor.

  • Gazze Şeridi, on yılı aşkın süredir İsrail tarafından kara, hava ve denizden abluka altında tutuluyor. Filistin direniş grupları, İsrail uçaklarının rahatça gözlem yapabileceği açık ve düz bir alana sahip olan Gazze Şeridi'nde savunma ve direniş yöntemlerinden biri olarak tünel seçeneğini kullanıyor.

Gazze'ye düzenlediği son saldırıların hedeflerinden birinin bu tünelleri yok etmek olduğunu duyuran İsrail'in amacına ne kadar ulaşabildiği ise merak konusu.
Gazze'ye düzenlediği son saldırıların hedeflerinden birinin bu tünelleri yok etmek olduğunu duyuran İsrail'in amacına ne kadar ulaşabildiği ise merak konusu.

Bu kapsamda, karadan Gazze'ye girmediği sürece İsrail'in bu hedefini gerçekleştiremeyeceği yorumları yapılıyor.

  • Gazze'ye düzenlediği ve 11 gün süren saldırılarda sivil yerleşimleri ve alt yapıyı da hedef alan İsrail, 69'u çocuk, 40'ı kadın 254'ten fazla kişinin hayatını kaybetmesine, 2 bine yakın kişinin de yaralanmasına neden olmuştu.

Filistinlilerin tünel taktiği

İlk kez, 2000 yılında patlak veren Aksa İntifadası (2. İntifada) sırasında tünel yöntemini kullanan Filistin direniş grupları, bu tüneller yoluyla Mısır-Gazze sınırından silah tedarik etti.

Derinliği, uzunluğu ve kullanılan aletler açısından ilkel sayılan Gazze'deki ilk tünellerin uzunluğu 600 metreyi aşmıyordu.
Derinliği, uzunluğu ve kullanılan aletler açısından ilkel sayılan Gazze'deki ilk tünellerin uzunluğu 600 metreyi aşmıyordu.

  • Filistinli direniş grupları, tüneller yoluyla 2001 ve 2004 arasında İsrail'in çeşitli bölgelerine silahlı saldırılar düzenleyerek ayaklanma başlattı. İsrail, direniş gruplarının artan saldırıları nedeniyle Ağustos 2005'te tek taraflı bir şekilde Gazze'den çekilmek zorunda kaldı.

Tüneller, Filistin direniş grupları mensuplarına, İsrail'in gözetleme araçlarından, karadan, havadan ve denizden gizlenme fırsatı verdi. Söz konusu durum da Filistin direniş gruplarına, İsrail gözetiminden uzakta, savunma ve saldırı amaçlı planlarını uygulama konusunda nispeten kolaylık sağladı.

Hamas ve Filistinli gruplar, 2006 yılında ele geçirilen ve 2011 yılında yüzlerce Filistinli mahkum karşılığında serbest bırakılan İsrail askeri Gilad Şalit'i, 5 yıl boyunca tünellerde sakladı.
Hamas ve Filistinli gruplar, 2006 yılında ele geçirilen ve 2011 yılında yüzlerce Filistinli mahkum karşılığında serbest bırakılan İsrail askeri Gilad Şalit'i, 5 yıl boyunca tünellerde sakladı.

İsrail ordusuna 2014'te tünel sürprizi

İsrail ordusu, 2014'te Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılar sırasında tüneller nedeniyle büyük bir askeri sürprizle karşılaştı; İsrail güçleri karadan bölgeye girerken, Filistin direniş güçleri tüneller aracılığıyla İsrail askeri mevzilerine operasyonlar düzenledi.

  • Ordu komutan ve subaylarından bazıları, 51 gün süren saldırıların sonuçları açısından Hamas'ın savaş öncesi yıllarda inşa ettiği tünel ağının hacminin, yeteneklerinin yanlış hesaplandığını ve büyük bir istihbari başarısızlık yaşandığını kabul etti. İsrailli askerler, ordunun o zaman tünellerin tahrip edildiğine dair ikna edici bir kanıt olmaksızın askeri operasyonu sonlandırdığı değerlendirmesinde bulundu.

İsrail ordusundan kaybolan ve halen akıbetleri bilinmeyen Oron Şaul ve Hadar Goldin isimli askerlerin saldırılar sırasında iki farklı olayda tüneller aracılığıyla esir alındıkları düşünülüyor.

Gazze'deki tüneller, İsrail'in Gazze'de yok etmeye çalıştığı yaşamı yer alından besleyen can damarları gibi.
Gazze'deki tüneller, İsrail'in Gazze'de yok etmeye çalıştığı yaşamı yer alından besleyen can damarları gibi.

"Kochavi'nin planı başarısız oldu"

İsrail'in son Gazze saldırısı sırasında, İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi, Hamas'ın roket gücünün çoğunun, yeraltı tünellerini vurmayı amaçlayan hava saldırılarıyla tahrip edildiğini açıkladı. Kochavi, "Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki çok sayıda tünele ağır darbe indirildiğini" ifade etmişti.

  • Ateşkesin ardından basın mensuplarıyla buluşan Hamas'ın Gazze Sorumlusu Yahya Sinvar ise İsrail ordusunun iddialarını yalanladı. Kochavi'nin 500 Hamas mensubunu öldürmeyi amaçlayan "Güney Rüzgârları" adı altında tünelleri ortadan kaldırmak için yıllar önce hazırladığı planı boşa çıkardıklarını vurgulayan Sinvar, İsrail'in yeraltı tünellerinin sadece yüzde 5'ine zarar verebildiğini ifade etmişti.

"Filistinli gruplar, tünel yöntemini kullanarak savunma konusundaki açığını kapattı"

Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Lübnanlı askeri uzman ve emekli Tuğgeneral Emin Ahtit, Filistin direniş gruplarının, İsrail'in hava gücüne karşı tünel yöntemini denemek durumunda kaldığını söyledi.

Gazze'nin açık ve düz bir alana sahip olduğunu, bu nedenle havadan kolayca takip edilebilir bir konumda bulunduğunu kaydeden Ahtit, 'Direniş gruplarının önünde iki seçenek vardı. Ya durumu kabullenip, bu savaşı yürütemeyecek şartlarda olduğunu itiraf edecekti ya da yeni yöntemlere başvuracaktı. Filistinli gruplar, tünel yöntemini kullanarak savunma konusundaki açığını kapattı ve direniş konusundaki azmini artırdı.' dedi.

-Entegre bir yeraltı şehri

Ahtit, Gazze'deki tünel ağının, tüm yönleriyle operasyonlar için gereken tüm unsurları içinde barındıran bir yeraltı şehrini temsil ettiğini belirtti.

Tünellerde bir savaşı yönetmede ana direk sayılan "komuta kontrol sisteminin" bulunduğuna işaret eden Ahtit, tüm bu özellikleri sayesinde tünellerin İsrail ordusunun silahlarını etkin bir şekilde kullanmasını engellediğini ve direnişe savaşta daha uzun sebat gösterme yeteneği kazandırdığını vurguladı.

Gazze'deki tünellerde, silah ve mühimmat depoları, üretim tesisleri ve roketatar mekanizmalarının yanı sıra İsrail'in izleyemediği operasyonları yönetmek için bir iletişim ağının bulunduğu açıklandı.
Gazze'deki tünellerde, silah ve mühimmat depoları, üretim tesisleri ve roketatar mekanizmalarının yanı sıra İsrail'in izleyemediği operasyonları yönetmek için bir iletişim ağının bulunduğu açıklandı.

"Sağlam kanıt bulunmuyor"

Ahtit, İsrail'in Hamas tünellerini yıktığını açıklarken bir tür "kibir ve gaflet" ile hareket ettiğini ve buna dair kanıt sunmadığını belirtti.

  • İsrail'in tünellerin belli bir kısmını yıkmış olabileceğini ifade eden Ahtit, İsrail'in, Gazze Şeridi'ne karadan girmediği ve tünellerin yerlerini belirlemediği halde tüm tünel ağını yok etmiş olmasının kabul edilebilir bir şey olmadığını söyledi.

"İsrail Gazze'ye kara operasyonu düzenlemeye cesaret edemiyor"

İsrail'in tünel konusunda bir "çözüm" bulamadığını ifade eden Ahtit, "İsrail Gazze'ye karadan girip işgal etmedikçe tünellerin yok olması uzak bir ihtimal." yorumunu yaptı.

Tuğgeneral, "Şu anda İsrail'in Gazze'yi yeniden işgal etmesi mümkün değil çünkü Gazze'ye karadan girmeye korkuyor ve böyle bir durumda ordusunun ödeyeceği ağır bedeli hesaplıyor." şeklinde konuştu.