Gün geçmiyor ki, hızlı bir şekilde modernleşmeye soyunan Suudi Arabistan’dan, dudaklarımızı uçuklatacak bir haber gelmesin. Kadınlara araç kullanma izni veren kraliyet genelgesiyle başlayan süreç sinema ve tiyatronun bir emirle serbest bırakılmasına uzandı. Kadın-erkek futbol maçı izlemeye müsaade alan Suudi halkı, Cidde’de ayaklarına gelen Amerikan güreşi müsabakasıyla cûşa geldi. Ancak bu baş döndürücü gelişmelerin en çok tartışma yaratanı, “Kâbe imamı kumar masasında” başlığıyla servis edilen kâğıt oyunu oldu.
Haber, kendi içinde iki yanıltmacayı içeriyor: 4 Nisan’da başkent Riyad’da düzenlenen “Baloot” oyununun turnuvasının “kumar” olarak lanse edilmesi ve masalardan birinde görüntülenen siyahi kişinin “Kâbe imamı” olarak tanıtılması.
İskambil kartlarıyla oynandığı için, görenlerin kolaylıkla kumar zannedebileceği oyun, teknik anlamda kumar değil. Üstelik Suudi Arabistan’da yıllardır bilinen ve aile arasında sevilerek oynanan bir kart oyunu bu. Ancak, söz konusu turnuva tam da ülkenin modernleşme çabalarına hız verdiği bir döneme denk gelince, oyunun niceliğine kafa yoran pek olmadı.
Olayda ismi geçen Âdil Kelbânî, iddia edildiği gibi Kâbe imamlarından biri değil. Bundan yaklaşık 10 yıl önce, Mekke’de birkaç gece teravih namazı kıldıran Kelbânî, hiçbir zaman Kâbe’nin resmi imamlarından biri olmadı. Dahası, “müzik dinlemek caizdir” şeklindeki fetvasından ötürü, kendisinin daha sonra teravih namazı kıldırması bile engellendi. Müzik fetvası yüzünden imamlık hakkından olan birinin, kumar temalı haberlerde başrol oynaması da herhalde kaderin garip cilvelerinden biri.