Kudüs'teki esnaf, Kurban Bayramı'na işgalin gölgesinde giriyor

Doğu Kudüs'te Mescid-i Aksâ'nın da bulunduğu Eski Şehir bölgesinin çarşılarında, Kurban Bayramı'na has bir yoğunluk gözlenmiyor.
Doğu Kudüs'te Mescid-i Aksâ'nın da bulunduğu Eski Şehir bölgesinin çarşılarında, Kurban Bayramı'na has bir yoğunluk gözlenmiyor.

İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs'te Filistinli esnaf, işgalin getirdiği engel ve kısıtlamalar nedeniyle büyük umutlar bağladığı Kurban Bayramı öncesinde beklediği kazancı elde edemedi.

  • Doğu Kudüs'te Mescid-i Aksâ'nın da bulunduğu Eski Şehir bölgesinin çarşılarında, rutin turist hareketliliğinin dışında Kurban Bayramı'na has bir yoğunluk gözlenmiyor.

Eski Şehir’in kadim çarşılarında, farklı dinlerden ziyaretçilere turistik eşya satan çok sayıda işletmenin yanı sıra Filistinlilerin alışveriş için tercih ettiği tatlı, şekerleme, kıyafet, oyuncak ve kuruyemiş dükkânları bulunuyor.

"Bu bayramda hiç hareket yok"

Eski Şehir’in ana caddelerinden Vadi Yolu üzerinde bir şekerleme dükkânı işleten Macid Ebu Sibeyh (53), pazardaki hareketlilik açısından, geçen Ramazan Bayramı ile bu Kurban Bayramı arasında büyük fark olduğunu söyledi.

Ramazan'da kuzeyden ve Batı Şeria'dan çok sayıda kişi geliyordu. Bu bayramda ise hiç hareket yok. Normalde bugün yoğun çalışmamız gerekirdi ama rutin günlerden hiçbir farkı yok. Nedeni ne? Nedeni belli. Güvenlik sorunları, pahalılık, belirsizlik var. Allah yardımcımız olsun.
Kudüs'te Filistinli esnaf, işgalin getirdiği engel ve kısıtlamalar nedeniyle Kurban Bayramı öncesinde beklediği kazancı elde edemedi.
Kudüs'te Filistinli esnaf, işgalin getirdiği engel ve kısıtlamalar nedeniyle Kurban Bayramı öncesinde beklediği kazancı elde edemedi.

"Sanki bayram yok gibi"

Eski Şehir'de kuruyemiş kavurma tesisi işleten Mustafa el-Munis (42) de talebin azlığından şikayetçi.

Fındık, fıstık, çekirdek, kaju, badem gibi kuruyemişler kavrularak perakendeye hazır hale getiren işletmenin sahibi Munis, "Bayram için malları hazırladık. Ama hepsi koyduğumuz gibi duruyor. Yani durum hiç iyi değil. Sanki bayram yok gibi." diye konuştu.

Bunun başlıca nedeninin İsrail işgali ve hayat pahalılığı olduğuna dikkati çeken Munis, şunları söyledi:

  • "Nedeni; mevcut durumlar ve işgal. Her şeyden önce işgal. Eskiden Anata’dan, Ramallah’tan, Beytüllahim’den insanlar gelirdi buraya. Kudüs tıklım tıklım olurdu. Bugünlerde çıkıp sokakta çarşıda gezemiyordunuz. Çarşıya bakın, boş."

“48 Arapları” olarak adlandırılan İsrail vatandaşı Filistinlilerin bayramı Kudüs’te geçirmek için onlarca otobüsle buraya geldiğine işaret eden Munis, "Ama bunun ticarete yansıması yok. Hayat pahalılığı maaşlara göre çok yüksek." dedi.

Kudüs'ü maddî-manevî bölen Ayrım Duvarı

Doğu Kudüs'teki 450 binden fazla Filistinlinin dörtte biri, İsrail'in 2003'te inşa ettiği Ayrım (Utanç) Duvarı nedeniyle şehrin diğer bölgelerine geçemiyor.

Ebu Dis, El-Ayzeriye, Kefr Akab gibi yoğun nüfuslu mahalleler, bu şekilde şehirden koparılan beldeler arasında yer alıyor. Bu mahallelerde yaşayan Filistinliler, İsrail'in kurduğu kontrol noktalarından geçerek işlerine ve okullarına gidebiliyor.

Kudüs, Ayrım Duvarı ile Filistinlilerden izole edilirken bu ayrım, kendisini belki de en fazla bayram günlerinde hissettiriyor. Özellikle milyonlarca Filistinli için bayram namazını Mescid-i Aksâ’da eda etmek, çok kısa mesafede olmasına rağmen bir hayal.
Kudüs, Ayrım Duvarı ile Filistinlilerden izole edilirken bu ayrım, kendisini belki de en fazla bayram günlerinde hissettiriyor. Özellikle milyonlarca Filistinli için bayram namazını Mescid-i Aksâ’da eda etmek, çok kısa mesafede olmasına rağmen bir hayal.

  • Doğu Kudüs'teki ekonomik ve sosyal yaşamı ortadan ikiye bölen Ayrım Duvarı, Birleşmiş Milletler raporlarına göre her yıl Filistinlilerin aleyhine 194 milyon dolar ekonomik zarar doğuruyor.
Ayrım Duvarı, Batı Şeria'daki 3 milyona yakın Filistinlinin Doğu Kudüs'e geçişini engelliyor.
Ayrım Duvarı, Batı Şeria'daki 3 milyona yakın Filistinlinin Doğu Kudüs'e geçişini engelliyor.

Gözetim altındaki mahalle: Ebu Dis

Doğu Kudüs’ün merkezine sadece birkaç kilometre mesafedeki Ebu Dis’e ulaşmanın normal şartlarda dakikalar alması gerekiyor.

Ancak Filistinli nüfusun son 20 yılda hapsedildiği bu duvarla çevrili “adacıklardan” biri olan bu mahalleye ulaşmak için İsrail kontrol noktasından ve yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinden geçerek çok daha uzun bir rota izlemek gerekiyor.

Ebu Dis Mahallesi'nde hayvancılık yapan Filistinli İbrahim Ebu Hilal (55), dedesinden kendisine miras kalan bu aile mesleğini, “Utanç Duvarı” da denilen bu beton bariyerin yanı başında güçlükle sürdürmeye çalışıyor.

Filistinli üretici, İsrail'in inşa ettiği duvarın Filistinlileri işyerlerinden, hizmetlerden, okullarından ve sağlık merkezlerinden ayırdığına, topraklarıyla aralarında duvarlar yükselen Filistinlilerin bu alanlara sıkıştığına dikkati çekti.

İsrail kontrol noktasından ve yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinden geçilerek ulaşılan Ebu Dis Mahallesi'ne gitmek, kimi zaman 1 saati geçebiliyor.
İsrail kontrol noktasından ve yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinden geçilerek ulaşılan Ebu Dis Mahallesi'ne gitmek, kimi zaman 1 saati geçebiliyor.

"Burada hapisteyiz"

"Küçükbaş hayvan yetiştiriyoruz. Geçmişte yüzlerce hayvanımız vardı, şimdi onlarca var. Duvar, yaşam şartları, hayat pahalılığı gibi nedenler var. Otlak yok, piyasa yok." diyen Ebu Hilal, Ayrım Duvarı’nın mesleğini nasıl bitme noktasına getirdiğini ise şöyle anlattı:

  • "Eskiden insanlar (Kudüs merkezinden) beş dakikada buraya gelir hayvanını alır giderdi. Şimdi (yasa dışı Yahudi yerleşim yeri) Ma’ale Adumim’den dolaşarak buraya gelip almaları lazım. Ama geri dönüşte belki de kurbanına el konulacak. Bu yüzden gelmeyi bıraktılar. Tüm bu engellerin nedeni işte yanında durduğumuz bu duvar.”

Durumu, "Topraklarımız bölündü, su tesislerimiz (İsrail) işgal güçleri tarafından talan edildi. Bundan daha fazla ne olabilir?" diye açıklayan Ebu Hilal, şöyle devam etti:

"Bugün bir kurbanlık fiyatı 3 bin şekel (yaklaşık 21 bin TL) oldu. Eskiden ucuzdu. Şimdi kurban piyasası yok ortada. Geçmişle bugün arasında 180 derece fark var. Her yanımız duvarlarla çevrili. Kaynaklarımız yok. Şuraya kulübe yapmam bile yasak. Gördüğünüz gibi güneşin altında duruyoruz. İşte şurada kameralar var, her şeyi görüyorlar; buraya bir çadır koysam gelip yıkarlar. Burada hapisteyiz.”