Libya halkı iki hükümetli döneme geri dönülmesinden endişe ediyor

Libya’nın doğu ve batısında 2014-2020 yıllarında iki hükümetli dönemi yaşayan Libyalılar, siyasî parçalanmaların sonunun silahlı çatışmaya varma tehlikesi nedeniyle gelişmeleri endişeyle izliyor.
Libya’nın doğu ve batısında 2014-2020 yıllarında iki hükümetli dönemi yaşayan Libyalılar, siyasî parçalanmaların sonunun silahlı çatışmaya varma tehlikesi nedeniyle gelişmeleri endişeyle izliyor.

Libya'nın doğusunda yer alan Tobruk'taki Temsilciler Meclisinin Fethi Başağa'nın başbakan seçilmesi ve hükümetinin güvenoyu almasıyla başlayan süreçte ülke Mart 2021 öncesi çift başlı yönetim dönemine tekrar döndü. Taraflarsa birbirlerinin meşruiyetlerini sorgulayıp, kendilerini destekleyecek ittifaklar kurarak konumlarını sağlama almaya çalışıyor. Bu süreçte yaşanan siyasî ve askerî ise kriz halka endişe veriyor.

Libya'nın doğusundaki Tobruk kentinde bulunan Temsilciler Meclisinin geçen ay eski İçişleri Bakanı Fethi Başağa’yı başbakan olarak belirlemesiyle büyüyen hükümet krizi sokaktaki vatandaşları da tedirgin ediyor.

Ülkenin batısındaki milletvekillerinin çoğunun katılmadığı oturumda Başağa'yı başbakan seçen Temsilciler Meclisi, 1 Mart'ta da Başağa hükümetine güvenoyu verdi.

Fethi Başağa, 3 Mart'ta ülkenin doğu merkezli parlamentosu tarafından geçici Başbakan Abdulhamid Dibeybe tarafından reddedilen bir hareketle Libya başbakanı olarak atandı.
Fethi Başağa, 3 Mart'ta ülkenin doğu merkezli parlamentosu tarafından geçici Başbakan Abdulhamid Dibeybe tarafından reddedilen bir hareketle Libya başbakanı olarak atandı.

Batıdaki Trablus şehrinde bulunan Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Ulusal Birlik Hükümeti Başkanı Abdulhamid Dibeybe ise görevinin başında olduğunu vurguluyor.

Temsilciler Meclisini Cenevre Anlaşması'nda belirlenen yol haritasından ayrılmakla suçlayan Dibeybe, görevi ancak seçilmiş bir hükümete teslim edeceğini tekrarlarken, Başağa da her fırsatta görevini başkent Trablus’ta devralacağını ifade ediyor.

Trablus’ta çatışmanın eşiğinden dönüldü

Libya'da her geçen gün artan gerginlik 10 Mart’ta hat safhaya ulaştı ve Trablus’ta yeni bir çatışmanın eşiğinden dönüldü. Başağa’yı destekleyen bazı askerî oluşumlar, Trablus’un doğusundaki Humus kentine kadar geldi.

Öte yandan ülkenin doğusundaki silahlı güçlerin lideri Halife Hafter’in memleketi ve destekçilerinin yoğun şekilde yaşadığı Terhune kentinde de askeri hareketlilik yaşandı.

Bu kaygı verici gelişmelerin ardından uluslararası kuruluşlar harekete geçti. Libya Birleşmiş Milletler Destek Misyonu (UNSMIL), “Başkent Trablus'ta ve çevresinde güvenlik konusunda yaşanan gelişmelerin yakından takip edildiğini” belirterek, taraflara sükunet çağrısında bulundu.

12 Şubat'ta Fethi Başağa'nın da memleketi olan ve Libya'nın askeri gücünün yüzde 60'ından fazlasını barındıran Misrata'dan hareket eden 200 ağır silahlı askeri aracın da dahil olduğu askeri konvoy Trablus'ta.
12 Şubat'ta Fethi Başağa'nın da memleketi olan ve Libya'nın askeri gücünün yüzde 60'ından fazlasını barındıran Misrata'dan hareket eden 200 ağır silahlı askeri aracın da dahil olduğu askeri konvoy Trablus'ta.

ABD’nin Libya Büyükelçisi ve Özel Temsilcisi Richard B. Norland ise, Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve Fethi Başağa ile telefonda görüştü. Akil adamların araya girmesi ve yapılan uzun görüşmelerin ardından gerginlik sonlandırıldı.

Başağa'nın aynı gece yaptığı, "Trablus’a yönelen askerî gücün çatışma değil, vatanperver insanların daveti üzerine ve güvenlik hedefiyle hareket ettiği ve yakın gelecekte çalışmalarına yasalar gereği Trablus’ta başlayacağı" şeklindeki açıklaması da dikkati çekti.

Libya halkı 2 hükümetli döneme sıcak bakmıyor

Libya’nın doğu ve batısında 2014-2020 yıllarında iki hükümetli dönemi yaşayan Libyalılar, bu tür siyasi parçalanmaların sonunun silahlı çatışmaya varma tehlikesi nedeniyle gelişmeleri endişeyle izliyor.

Ülkenin mevcut durumu hakkında görüşlerini belirten Libyalı Muhammed Zevvac, ülkede ortamın son derece gergin olduğunu, bugüne kadar Libya’da birçok hükümetin kurulduğunu, ancak sorunların bir türlü çözülemediğini ifade etti.

Zevvac, "İnsanların maaşları bile verilemiyor. Ülkede iki ayrı yasama kurumu var, üyeleri iyi paralar alıyor. Ancak vatandaşı ilgilendirmeyen konular hakkında konuşuyorlar. Ramazan yaklaştı, her şey pahalı. İnsanlar geçim derdinde, insanlar onurlu bir hayat istiyor başka bir şey değil." dedi.

Bazı benzin istasyonlarının kapalı olduğunu, uzun araç kuyruklarından dolayı benzin alabilmek için 4-5 saat beklemek zorunda kaldıklarını söyleyen Zevvac, şöyle devam etti:

"Bir petrol ülkesinde böyle bir şey nasıl olabilir? Ülke zaten ikiye bölünmüş durumda, buna rağmen bir hükümet daha kuruldu. Bunun kime ne faydası var, her bakanlıkta iki bakan mı olacak? Çare seçimlerin yapılmasında. Bazı isimler 10 yıldan beri aynı makamda oturuyorlar. Artık yeni yüzler ve taze kan gelsin."

Yeni bir meşruiyet krizi

Muhammed Gılafe de Başağa hükümetinin kurulmasının ardından ülkede yeni bir krizin başladığını ve bunun "meşruiyet krizi" olduğunu söyledi.

"Biz daha önce zaten batıda Fayiz es-Serrac, doğuda ise Abdullah Seni başbakanlığında iki hükümetli bir Libya’da yaşadık. Bunun ekonomik olarak ülkeye çok olumsuz yansımaları oldu." diyen Gılafe, o dönem doğudaki para biriminin batıda, batıdakinin ise doğuda geçersiz olduğunu, devlet ülkenin tamamında otorite sağlayamadığı için iç savaşa sürüklendiklerini dile getirdi.

İki hükümetli dönemlerin artık geride kalması gerektiğini vurgulayan Gılafe, "İçinde bulunduğumuz durumun çözümünün anayasal altyapı ve seçimler olduğunu düşünüyorum. Seçimler sonunda parlamento ve devlet başkanı seçilmiş olacağından, kurumların meşruiyetinin tartışması da haliyle sona erecek. Böylece milli bir uzlaşma için de zemin oluşmuş olur." dedi.