Mescid-i Aksa İmamı: Kur'an-ı Kerim'i yakmak İslam'a ve Müslümanlara yönelik bir "nefret" ifadesidir

Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh Yusuf Ebu Sinine, Kur'an-ı Kerim yakmanın demokrasi değil, yeryüzündeki tüm Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık olduğunu dile getirdi.
Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh Yusuf Ebu Sinine, Kur'an-ı Kerim yakmanın demokrasi değil, yeryüzündeki tüm Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık olduğunu dile getirdi.

Geçtiğimiz günlerde aşırı sağcı Stram Kurs Partisi (Sıkı Yön) lideri Rasmus Paludan, Danimarka'daki Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakması üzerine Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh Yusuf Ebu Sinine, Kur'an-ı Kerim'i yakmanın İslam'a ve Müslümanlara yönelik bir "nefret" ifadesi olduğunu ve bu saldırılara karşı Müslüman ülkelerin somut adımlar atması gerektiğini söyledi.

Ebu Sinine, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kur'an-ı Kerim'in Müslümanların kalbinde baki olduğunu vurgulayarak, Arap ve İslam ülkelerine "bu tür saldırıların yapıldığı ülkelerdeki büyükelçilerini çekmeleri" çağrısında bulundu.

Danimarka’da ırkçılık da dahil birçok suçtan cezaya çarptırılan Paludan, İsveç ve Danimarka’da daha önce de Kur’an-ı Kerim yakmıştı.
Danimarka’da ırkçılık da dahil birçok suçtan cezaya çarptırılan Paludan, İsveç ve Danimarka’da daha önce de Kur’an-ı Kerim yakmıştı.

Mescid-i Aksa İmam Hatibi, "Kur'an-ı Kerim'i yakmak, İslam'a ve Müslümanlara karşı düşmanlığın apaçık göstergesidir." diyerek geçmişte olduğu gibi bugün de özellikle İslam'a saldırıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Geçmişten günümüze, İslam düşmanları hâlâ Müslümanlarla, İslam'la ve Nebi ile savaş halindeler. Bazen Peygamberimize saldırıyorlar bazen de Kur'an-ı Kerim'e."

Kur'an-ı Kerim'in sahifelerini yaksalar bile o değişmez, tahrif edilemez

Ebu Sinine, Kur'an-ı Kerim'in korunduğunun altını çizerek, şunları söyledi:

"Kur'an-ı Kerim; Allah'ın sözü, Müslümanların anayasasıdır ve kıyamete kadar baki kalacaktır. Onun sahifelerini yaksalar bile Kur'an-ı Kerim'i içinde toplayan ve koruyan kalpleri yakamazlar. Çünkü Kur'an-ı Kerim Müslümanların kalbindedir. Eğer Müslüman ülkelere bakarsanız, yüzbinlerce hafız görürsünüz. Kur'an-ı Kerim Allah'ın kelamıdır, o değişmez, tahrif edilemez. Müslümanların kalplerinde ve dillerinde ebedi kalacaktır. Bunun en büyük delili de Müslümanların namazlarında onu ezbere okumasıdır."

Saldırıların demokrasiyle alakası yok

Ebu Sinine ayrıca İsveç, Hollanda ve Danimarka gibi ülkelerin, aşırılık yanlısı bağnaz kişilerin Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırılarına izin vermesini kınadı.

Saldırıların demokrasiyle alakası olmadığını vurgulayan Ebu Sinine, "Maalesef bu Kur'an-ı Kerim'i yakan insanlar, ülkelerinden resmî izin aldılar. Bunlar bağnaz insanlar ve ne yazık ki bazı hükümetler bu tür saldırılara demokrasi adı altında izin veriyor. Ancak bu demokrasi değil, yeryüzündeki tüm Müslümanlara karşı kin ve düşmanlıktır." değerlendirmesinde bulundu.

Ebu Sinine, saldırıların kutsal kitaba zarar veremeyeceğine işaret ederek, "Biz onlara Kur'an-ı Kerim'in Müslümanların kalbinde, namazlarında, dualarında ebedi kalacağını söylüyoruz. Kur'an-ı Kerim, insanın Rabbi ile olan bağıdır ve insan ancak onu okuyarak Allah'ın huzuruna çıkar." dedi.

Arap ve İslam ülkelerine "büyükelçilerini çekmeleri" çağrısı

Ebu Sinine, kutsala yapılan saldırılara karşı Birleşmiş Milletler (BM) ile BM Güvenlik Konseyi'nin sessizliğini kınadı ve onlardan bir faydanın gelmeyeceğini söyledi.

Müslüman ülkelere hitaben Ebu Sinine, "Arap ve İslam ülkeleri, bu tür saldırıların yapıldığı ülkelerdeki büyükelçi ve üst düzey yetkililerini çekme gibi sahada pratik adımlar atmalı. Arap ve İslam ülkeleri kınamakla yetiniyor ancak onlardan beklenen düşmanlık seviyesinde adımlar atmaktır." ifadelerini kullandı.