Palmira Antik Kenti de Suriye iç savaşının izlerini taşıyor
Milattan Sonra 1. ve 2. yüzyıldan kalma tapınakların yer aldığı Palmira Antik Kenti, 2011'de başlayan iç savaştan önce Suriye'nin en önemli turistik merkezi olarak kabul ediliyordu. Suriye'nin Humus ilindeki UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan antik kent, bugün ise, ülkedeki iç savaşın derin izlerini taşıyor.
- UNESCO tarafından 1980 yılında Dünya Mirası Listesi'ne alınan Palmira Antik Kenti'ndeki kalıntılar, 2015'te terör örgütü DEAŞ tarafından tahrip edildi. Terör örgütü, antik kentteki ünlü Bel Tapınağı'nı, Baal Şamin Tapınağı'nı, Zafer Takı'nı ve bazı kraliyet mezarlarını tamamen yıktı. Ayrıca arkeolog Halid el-Esaad'ı infaz etti.
- Milattan Sonra 1. ve 2. yüzyıldan kalma tapınakların yer aldığı antik kent, 2011'de başlayan iç savaştan önce Suriye'nin en önemli turistik merkezi olarak kabul ediliyordu.
Rejimin devrilmesinin ve Suriye'de yeni hükümetin işbaşına gelmesinin ardından bugün yerli turistler 14 yıl aradan sonra buruk bir sevinçle, büyük yıkıma uğramış Palmira'yı ziyaret ediyor, umutla eski ihtişamına geri döneceği günleri bekliyor.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) eski Genel Direktörü Irina Bokova, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, bu yıkımın, savaş suçu oluşturduğunu, Suriye halkı ve tüm insanlık için büyük bir kayıp olduğunu belirtmişti.
Palmira, DEAŞ işgaliyle büyük zarar gördü
Palmira ilçesinin Sivil Komitesi üyesi ve şehirdeki yeniden inşa sürecinin yerel öncülerinden Zehir Selim, DEAŞ'ın baskıları ve devrik rejimin saldırıları sonucu ilçe sakinlerinin göç etmek zorunda kaldığını söyledi.
Selim, "DEAŞ'ın yaklaşık 9 ay süren işgalinde tarihî miras Palmira büyük zarar gördü. Ardından gelen rejim ve Rus güçlerinin saldırıları ise yıkımı daha da derinleştirdi. DEAŞ'ın çekilmesinin ardından (antik kent) rejim güçleri tarafından yağmalandı." dedi.
- "Tarihî eserlerin yanı sıra evler, dükkânlar, pazarlar, müzedeki eserler çalındı. Yeraltı mezarları yağmalandı, rastgele arkeolojik kazılar yapıldı. DEAŞ, ikinci işgalinde ise Zafer Takı, Roma Tiyatrosu, Bel ve Baal Şamin Tapınakları gibi şehrin simgelerini patlayıcılarla yıktı."
İlçe sakinlerinin geri dönüşünün önündeki büyük engeller arasında altyapı eksikliğinin, yıkımın ve rejimin geride bıraktığı askerî mevzilerin yer aldığını söyleyen Selim, "Elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri ciddi şekilde yetersiz. 84 elektrik trafosundan, sadece 4'ü çalışıyor." ifadelerini kullandı.
Eğitim alanında sınırlı da olsa ilerleme kaydedildiğini ancak sağlık sorunlarının devam ettiğini dile getiren Selim, "Tıbbî ekipman eksikliği ve doktor yetersizliği, temel sağlık hizmetlerinin sunulmasını zorlaştırıyor." dedi.
