Savaşın kızıştığı Suriye’de her geçen gün daha fazla bebek terk ediliyor

Suriye’de iç savaş patlak vermeden önce, resmî olarak sadece birkaç çocuk terk vakası yaşanırken, savaşın 12 yılında bu rakam yüzlerin üzerinde.
Suriye’de iç savaş patlak vermeden önce, resmî olarak sadece birkaç çocuk terk vakası yaşanırken, savaşın 12 yılında bu rakam yüzlerin üzerinde.

Suriye'de yüzbinlerce kişinin hayatını kaybettiği iç savaş 12. yılını geride bırakırken, yoksulluk ve çaresizlik içinde kalan aileler bebeklerini, camilerin ve hastanelerin dışında bırakıyor.

12 yıldan fazla süren ezici çatışmaların yoksulluğu ve çaresizliği körüklediği Suriye'de bebekler camilerin, hastanelerin dışında ve hatta zeytin ağaçlarının altına bırakılıyor.

Ülkedeki insan hakları ihlallerini kaydeden Washington merkezli “Hakikat ve Adalet için Suriyeliler” örgütüne göre, 2011'de iç savaş patlak vermeden önce Suriye’de "sadece birkaç çocuk terk vakası" resmî olarak belgelenmekteydi.

Suriye'nin kuzey ve kuzeybatısındaki silahlı savaşçıların kontrolündeki bölgelerde dört milyondan fazla insan yaşıyor ve bunların yüzde 90'ı hayatta kalmak için yardıma muhtaç.
Suriye'nin kuzey ve kuzeybatısındaki silahlı savaşçıların kontrolündeki bölgelerde dört milyondan fazla insan yaşıyor ve bunların yüzde 90'ı hayatta kalmak için yardıma muhtaç.
  • Ancak mart ayında yayınlanan bir rapora göre, 2021'in başları ile 2022'nin sonları arasında ülke genelinde 62'si kız olmak üzere 100'den fazla çocuk terk edilmiş halde bulundu ve gerçek rakamın çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.

Örgüt, şiddetli çatışmaların başlamasından bu yana "sayıların dramatik bir şekilde arttığını" ve "savaşın sosyal ve ekonomik yansımalarının" hükümet kontrolündeki ve isyancıların elindeki bölgeleri etkilediğine dikkat çekerek yoksulluk, istikrarsızlık, güvensizlik ve çocuk evliliklerinin yanı sıra cinsel istismar ve evlilik dışı hamilelik gibi faktörlere işaret etti.

Suriye'deki savaşta 500 binden fazla insan öldü, milyonlarcası yerinden edildi ve ülkenin altyapısı yerle yeksan oldu.

Muhaliflerin kontrolündeki İdlib'de, refakatsiz Suriyeli çocukları ve ebeveynleri bilinmeyen çocukları barındıran “Çocuk Evleri” merkezinde bebeklere bakan hemşireler.
Muhaliflerin kontrolündeki İdlib'de, refakatsiz Suriyeli çocukları ve ebeveynleri bilinmeyen çocukları barındıran “Çocuk Evleri” merkezinde bebeklere bakan hemşireler.
  • İç savaş öncesi nüfusu 22-23 milyon civarında olduğu tahmin edilen ülkede, 6,6 milyon Suriyeli ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi’ne göre, 6,5 milyondan fazla kişi ülke içinde yerinden edilirken, Suriye'de en az 14 milyon sivil insani yardımlara muhtaç hale geldi.

Geçen yılın ilk 10 ayında hükümet kontrolündeki bölgelerde 28'i erkek ve 25'i kız olmak üzere 53 terk edilmiş yeni doğan bebek kaydedilmiş.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed bu yıl, terk edilmiş kimsesiz bebekler için bir kararname çıkarmış. Buna göre, çocuklar için açılacak özel tesislerde, bulunan çocuklar doğrudan Arap, Suriyeli ve Müslüman olarak belgelenecek ve doğum yerleri bulundukları yer olarak kaydedilecek.
Çocuk Evleri merkezinde bir bebeği biberonla besleyen hemşire.
Çocuk Evleri merkezinde bir bebeği biberonla besleyen hemşire.

Zeytin ağacı altında kedi tarafından hırpalanmış bebek

İsyancıların kontrolündeki İdlib vilayetinde, terk edilmiş çocuklar için oluşturulan ana merkezdeki sosyal hizmet görevlileri, beşiklerde battaniyelere sarılı, bazıları mor boya veya kurdelelerle süslenmiş minik bebeklerle ilgileniyor.

  • İdlib’deki merkezin program başkanı Faysal el-Hammud, bir kedi tarafından hırpalanmış halde zeytin ağacı altında buldukları bir kız bebeği yanlarına aldıkları söylüyor. Buldukları esnada "Yüzünden kan damlayan" bebek, yetimhane tarafından bir aileye emanet ediliyor.
Henüz beşiklerindeki bebekler merkezlerde bakılıyor.
Henüz beşiklerindeki bebekler merkezlerde bakılıyor.

Suriye'de evlat edinmeye izin verilmediğinden ailelere yetiştirilmesi için izin verilen çocuklar, "çocuk ticareti yapılmadığından" emin olmak ve bebeklere iyi davranılıp davranılmadığını gözlemlenmek üzere merkezin çalışanları tarafından takip ediliyor.

Savaşın kızıştığı Suriye’de camilere ve ağaçların altına terk edilen bebekler, Çocuk Evleri merkezlerinde bakılıyor.
Savaşın kızıştığı Suriye’de camilere ve ağaçların altına terk edilen bebekler, Çocuk Evleri merkezlerinde bakılıyor.

İdlib'deki Çocuk Evleri merkezi açıldığı 2019'dan bu yana 14'ü kız, 12'si erkek olmak üzere 26 çocuk almış durumda.
İdlib'deki Çocuk Evleri merkezi açıldığı 2019'dan bu yana 14'ü kız, 12'si erkek olmak üzere 26 çocuk almış durumda.
Çocuk Evleri merkezindeki kimsesiz bir bebek.
Çocuk Evleri merkezindeki kimsesiz bir bebek.
11 Şubat 2020'de soğuk bir kış gecesi, Suriye'nin kuzeybatısında isyancıların kontrolündeki Hazano'da yaşayan 59 yaşındaki Suriyeli İbrahim Osman köy caminden dışarı çıktığı sırada doğduktan birkaç saat sonra köy camisinin eşiğine terk edilmiş bir kız çocuğu bulmuş. "Onu eve götürdüm ve karıma 'Sana bir hediye getirdim'” dediği bebeğe “Allah’ın armağanı” anlamına gelen Hibatullah adını vererek onu aileden biri olarak büyütmeye başlamış.
11 Şubat 2020'de soğuk bir kış gecesi, Suriye'nin kuzeybatısında isyancıların kontrolündeki Hazano'da yaşayan 59 yaşındaki Suriyeli İbrahim Osman köy caminden dışarı çıktığı sırada doğduktan birkaç saat sonra köy camisinin eşiğine terk edilmiş bir kız çocuğu bulmuş. "Onu eve götürdüm ve karıma 'Sana bir hediye getirdim'” dediği bebeğe “Allah’ın armağanı” anlamına gelen Hibatullah adını vererek onu aileden biri olarak büyütmeye başlamış.
Suriye'de evlat edinmeye izin verilmezken, Osman yerel yetkililerden Hibatullah'ı yetiştirmek için izin istemiş. Üç yaşındaki Hibatullah, şimdi İbrahim’e “dede” diyor. O, hiçbir zaman resmen ailelerinin bir parçası olamayacak olsa da, İbrahim, "Çocuklarıma ölürsem mirasımdan bir pay alması gerektiğini söyledim." diyor.
Suriye'de evlat edinmeye izin verilmezken, Osman yerel yetkililerden Hibatullah'ı yetiştirmek için izin istemiş. Üç yaşındaki Hibatullah, şimdi İbrahim’e “dede” diyor. O, hiçbir zaman resmen ailelerinin bir parçası olamayacak olsa da, İbrahim, "Çocuklarıma ölürsem mirasımdan bir pay alması gerektiğini söyledim." diyor.

Kaynak: Aljazeera