1964 Tokyo pazarlama mirası: “10.000 adım” sloganı sağlık kuralına nasıl dönüştü?

Sağlıklı yaşamın altın kuralı sanılan bu hedef, aslında bilimsel bir dayanağa sahip değil, 1960'lı yıllarda Japonya'da başlatılan zekice bir pazarlama kampanyasının ürünüdür.

Gerçek bilimsel dayanağı yok! 10.000 sayısı, 1964 Tokyo Olimpiyatları öncesinde adımsayar (pedometre) satmak için uydurulmuş, akılda kalıcı bir slogandan ibaret.

Tokyo, Japonya – Akıllı saatlerimizin ve telefonlarımızın ısrarla takip etmemizi istediği, zindeliğin evrensel ölçüsü sanılan "Günde 10.000 adım" hedefinin ardındaki sır nihayet çözüldü. Bu rakamın kökeni, sanılanın aksine kapsamlı bir bilimsel araştırmaya değil, zekice kurgulanmış bir pazarlama kampanyasına dayanıyor.

1964 Tokyo Olimpiyatları'nın Mirası

Günde 10.000 adım atma fikri, ilk kez 1960’lı yıllarda Japonya’da ortaya çıktı. Tokyo Olimpiyatları'nın yarattığı sağlık ve spor ilgisinden faydalanmak isteyen bir Japon şirketi, piyasaya sürdüğü adımsayar cihazına, Japoncada "10.000 adım ölçer" anlamına gelen "Manpo-kei" adını verdi.

Şirketin amacı, hem obeziteyle mücadele eden hem de yeni bir fitness rutini arayan halka kolay akılda kalıcı ve ulaşılabilir bir hedef sunmaktı. 10.000 adımlık bu "yuvarlak" ve motive edici sayı, bilimsel bir temeli olmamasına rağmen hızla popülerleşti ve tüm dünyaya bir sağlık kuralı olarak yayıldı.

Peki, Bilim Ne Diyor?

Güncel bilimsel araştırmalar, sağlığa fayda sağlamak için illa 10.000 adım atmanın şart olmadığını gösteriyor. Hatta birçok çalışma, günde 7.000 ila 8.000 adım atmanın bile erken ölüm riskini ciddi oranda azalttığını ve kalp sağlığını korumak için yeterli olduğunu kanıtlıyor.

Bu durum, 10.000 adımın kötü bir hedef olduğu anlamına gelmese de, bu hedefin katı bir kuraldan çok, bizi harekete teşvik eden başarılı bir reklam mirası olduğunu ortaya koyuyor.

Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.