Bilimin sessiz kahramanı Franklin’in keşfi 2025’te neden hâlâ genetikte dönüm noktası?
Rosalind Franklin’in 1951’de çektiği ünlü DNA fotoğrafı, modern biyolojinin kapılarını aralayarak insan genetiğinin çözülmesinde kritik bir rol oynadı.
Bilim tarihinde sessizce ama derin bir iz bırakan Rosalind Franklin, 1951 yılında Londra’da yürüttüğü çalışmalar sırasında, DNA’nın yapısını ortaya koyan en çarpıcı fotoğraflardan birini çekti. “Fotoğraf 51” olarak bilinen bu görüntü, insanlığın genetik şifresinin çözülmesine giden yolu açarak biyoloji dünyasında devrim niteliğinde bir gelişmenin temelini attı.
Franklin’in X-ışını kırınım tekniğiyle elde ettiği bu fotoğraf, DNA’nın çift sarmal yapısının anlaşılmasında kilit rol oynadı. Ancak bilimsel başarısına rağmen Franklin, yaşadığı dönemde hak ettiği değeri tam anlamıyla göremedi. Bugün ise onun katkıları, genetik bilimindeki en önemli dönüm noktalarından biri olarak kabul ediliyor.
Rosalind Franklin’in çalışmaları, sadece DNA’nın yapısını değil, aynı zamanda bilimin sessiz kahramanlarının ne kadar büyük bir etki yaratabileceğini de hatırlatıyor.
Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.