Çocukların dinî ve ahlaki eğitimi

​Çocukların dinî ve ahlaki eğitimi
​Çocukların dinî ve ahlaki eğitimi

"Eve dön, şarkıya dön, merhametine dön !"

Bin sene önce yazılmış da olsa, ahlaki öğütler içeren kitapların yaydığı ortak duygu, dünyanın kötüye gittiği şeklindedir: İnsanlar bozulmuş, toplum tefessüh etmiş, kıyamet yaklaşmıştır. Amenna.

Bütün bu söylenenlerde doğruluk payı var. Ama dikkatimizi bu sözlerdeki doğruluk payından, yaygınlık payına çevirirsek, şu yaşlı dünyada insanoğlunun değişmeden yaşadığını görebiliriz: İyi insanlar da vardır, kötü insanlar da. Sokaklarda iyilik de vardır, kötülük de.

Çocuklarımız bize benzeyecek. Bize ve evimize. Evin içinde yeşertemediğimiz bir ahlaki ve dinî hayatı sokaklarda, salonlarda, siyasette ve iş dünyasında beklemek beyhudedir
Çocuklarımız bize benzeyecek. Bize ve evimize. Evin içinde yeşertemediğimiz bir ahlaki ve dinî hayatı sokaklarda, salonlarda, siyasette ve iş dünyasında beklemek beyhudedir

Sözü, yakınmanın konforuna sığınmanın beyhudeliğine getirmeye çalışıyorum. Şikâyetin sonu yok. Ama durun, sanırım var: Olan biteni bir yerinden değiştirmeye çalışmak, şikâyetin verimli bir şekilde bitirildiği nokta olabilir. Artık böylece yakınmayı bırakır ve size emanet ve havale edilmiş olan görevinizi üstlenmiş olursunuz.

Çocukların eğitimiyle ilgili olarak da aynı ilkeler geçerli. Çocuklarımızın ahlaki ve dinî gidişatından rahatsız mıyız? Sorun okulda ve çevrede mi? Belki de sorun irili ufaklı ekranlarda ve çocuklarımızı kışkırtan dijital dünyadadır. Belki de herkes, bütün eski ve yeni dünya, Amerika ve Kore, suda ve karada yaşayan türlü zararlılardadır sorun. Bizde olmadığına ise neredeyse eminizdir.

Çocuklarımız bize benzeyecek. Bize ve evimize. Evin içinde yeşertemediğimiz bir ahlaki ve dinî hayatı sokaklarda, salonlarda, siyasette ve iş dünyasında beklemek beyhudedir. Çocuklarımız için evlerimizi -“okul” kelimesinin sorunlu bir kelime olmasını hesaba katmakla birlikte- okul hâline getirebiliriz.

Peki evlerde neler yapalım, nasıl yapalım?

Her ev, kendi örneğini ve yöntemini kendisi bulacaktır ama bizim meseleye bu sayıdaki katkımız, ilham verici ve örnek olucu bazı “küçük” önerilerimizdir. Konuyu mütevazı bir biçimde sizinle müzakere ediyoruz da sayabilirsiniz.