Dubai çikolatası: Viral bir tatlının kültürlerarası mutfakta yarattığı değişim

Hiç tadına bakmadan, sadece düşününce bile ortaya çıkacak lezzetin muhteşem olacağına zerre kuşkumuz yok. Çikolata, fıstık ve kadayıf; mahşerin üç atlısı.
Hiç tadına bakmadan, sadece düşününce bile ortaya çıkacak lezzetin muhteşem olacağına zerre kuşkumuz yok. Çikolata, fıstık ve kadayıf; mahşerin üç atlısı.

Dubai çikolatası, popülaritesini ilk kez TikTok gibi sosyal medya platformlarında kazanmış olsa da benim ilgimi sosyal medyada takip ettiğim Taylandlı şef Isara Donleekhen ile çekti. Donleekhen, yaptığı yemekleri büyükanne ve büyükbabasına ikram edip keyifli videolar çekiyor. Dubai çikolatası viral olduktan sonra rengi yeşil olan bir pilav yaptı ve bunu çikolatayla kapladı. Sonra da yaptığı pilavı “Dubai çikolatası yorumum” notuyla takipçileriyle paylaştı. Bu paylamışımı görünce Dubai çikolatası konusuna bakma zamanının geldiğini düşündüm.

Bir tatlı düşünün; Orta Doğu’nun geleneksel tatlarıyla modern çikolata sanatını bir araya getiriyor. İnce dokulu kadayıf, fıstık ezmesi, tahin dokunuşu ve son olarak çikolatayla kaplanan son yılların viral tatlısı Dubai çikolatası. Buna sadece bir tatlı demek mümkün değil, son dönemde crossroad1 olarak adlandırılan bir ekolü başlı başına temsil edecek bir fenomen.

Viral olan her şeye karşı mesafemi korumak gibi bir alışkanlığım var. Dubai çikolatası, popülaritesini ilk kez TikTok gibi sosyal medya platformlarında kazanmış olsa da benim ilgimi sosyal medyada takip ettiğim Taylandlı şef Isara Donleekhen ile çekti. Donleekhen, yaptığı yemekleri büyükanne ve büyükbabasına ikram edip keyifli videolar çekiyor. Dubai çikolatası viral olduktan sonra rengi yeşil olan bir pilav yaptı ve bunu çikolatayla kapladı. Sonra da yaptığı pilavı “Dubai çikolatası yorumum” notuyla takipçileriyle paylaştı. Bu paylamışımı görünce Dubai çikolatası konusuna bu bakma zamanının geldiğini düşündüm. Tam bu aralıkta Nihayet ekibinin dosya konusunu öğrenmem de işin güzel tarafıydı.

Dubai çikolatasının kâşifi olarak bilinen Sarah Hamouda hamileliği sırasında -hormonlarının etkisiyle- tatlı krizine iyi gelecek bir şeyler denerken buluyor yeni fenomenimizi. Hiç tadına bakmadan, sadece düşününce bile ortaya çıkacak lezzetin muhteşem olacağına zerre kuşkumuz yok. Çikolata, fıstık ve kadayıf; mahşerin üç atlısı. Bana bayram ikramlarını hatırlatan bir lezzet. Anneanne evindesiniz, önce çikolata ardından baklava ikram ediliyor. Aynı anda ağzınıza attığınızda Dubai çikolatası hoop midede. Sarah’nın ekibindeki şeflerden biri olan Omamalin de Dubai çikolatasının tasarımcılarından biri. Olayı çok güzel özetlemiş aslında: “Her zaman nostaljik şeyler yaratırım. Belli kültürlerin veya genel olarak herhangi bir kültürün çocukluk anılarına geri dönerseniz, asla yanlış yapmazsınız.” İddialı gibi görünse de gerçeklik payı yok değil. Üstelik bu çikolata pek çok kültürün çocukluk anısına dönmesine yardımcı olan malzemeleri bir arada bulunduruyor.

Çikolata böylesine viral olunca sektördeki devler bundan nasibini almak için sıraya girmekte gecikmedi. İnsanlar Lindt’in Aachen’deki mağazasının önünde kilometrelerce uzaktan gelip saatlerce keyif ve heyecanla beklediler. Ancak bu tarz viral ürünler genellikle sınırlı bir süre popüler olur ve daha sonra yerini başka trendlere bırakır. Bununla birlikte, Dubai çikolatasının lezzet profili ve görsel sunumu, bu ürünün sosyal medya trendinin ötesine geçme potansiyelini artırıyor. Özellikle gastronomi ve tatlı dünyasında “lüks” algısına hitap etmesi, trend olmaktan çıkıp kalıcı bir marka hâline gelmesine yardımcı olabilir mi?

Çikolata böylesine viral olunca sektördeki devler bundan nasibini almak için sıraya girmekte gecikmedi.
Çikolata böylesine viral olunca sektördeki devler bundan nasibini almak için sıraya girmekte gecikmedi.

Çikolata söz konusu olunca benim için iki film öne çıkıyor. İkisinin başrolünde de Johnny Depp olması enteresan bir tevafuk. Filmlerden biri Çikolata. 50’li yılların sonunda tutucu bir Fransız kasabasına giden anne kızın çikolata dükkânı açmasını ve kasabayı nasıl değiştirdiğini anlatıyor. İlk kez çikolatayla tanışan kasaba önce tepki gösteriyor. Bunda çok da haksız değiller. Juliette Binoche dükkânını âdeta büyülü ve mistik bir yer gibi dekore ediyor. Sanki çikolata değil de şifa dağıtıyor. Kasaba halkı Binoche’un ve çikolatanın cazibesine çok fazla dayanamıyor. Tüm dertler bir bardak acılı ve sıcak çikolatada eriyip gidiyor.

Charlie’nin Çikolata Fabrikası. Bir dram filmi olması çikolatayı başrole taşımasına engel değil.
Charlie’nin Çikolata Fabrikası. Bir dram filmi olması çikolatayı başrole taşımasına engel değil.

Diğer film fantastik ögelerle süslenmiş bir dramı konu alan Charlie’nin Çikolata Fabrikası. Bir dram filmi olması çikolatayı başrole taşımasına engel değil. Willy Wonka dişçi bir babanın tek oğlu. Şeker ve çikolata yemesi zinhar yasak. Dişlerinin düzgün olması için ağzı, çenesi ve nerdeyse yüzünün her yeri ortodonti aletleriyle kaplı. Arkadaşlarıyla Cadılar Bayramı için kapı kapı dolaşırken topladığı şekerlemeleri yiyeceğinden çok emin gittiği evinde babası, şekerlerini yanan şömineye atar. Wonka sabah uyandığında yanmamış hâldeki bir şekerlemenin kağıdını açarak ağzına atar.

Âdeta yasak elmayı yemiş gibi tasvir edilir. Hızını alamayan Wonka şehirdeki bütün otomatlardan şekerleme yemeye devam eder. Babasının bütün uyarılarına rağmen evden kaçar. Dünya çapında ünlü Willy Wonka çikolatalarını icat eder, büyük bir fabrika kurar. Charlie Bucket ise büyük ve yoksul bir ailede yaşayan mutlu bir çocuktur. Wonka’nın çikolata fabrikasının varisi olmak için başlattığı kampanyaya katılmak ister. Varis olabilmek için Wonka çikolatalarının içindeki altın bileti bulması gerekir. Wonka çikolatası satan tüm dükkânların önünde kuyruklar oluşur. Kapılar açıldığı anda izdiham içerisinde deli gibi, sepetler dolusu çikolata alan çocuklar ve aileler. Çikolata yemekten mide fesadı geçirenler…

Dubai çikolatasını da buradaki sahnelerden birine kolaylıkla yerleştirebiliriz. Viral olmak için sosyal medyaya ihtiyaç olmayan zamanlarda çekilmiş filmler. O zaman buna çikolatanın dayanılmaz cazibesinin vahşi kapitalizm tarafından her türlü kullanılması mı demeliyiz? Ya da Orta Doğu’nun Batılı çikolata devlerini alt etmek için icat ettiği bir hamle mi? Dubai’nin son yıllarda gastronomi konusunda bir cazibe merkezi hâline gelmesi de bu konuyla birlikte okunabilir mi?

Çoğu İsviçreli endüstriyel çikolata üreticisinin üye olduğu ChocoSuisse’in yöneticisi Roger Wehrli’nin sorduğumuz sorulara cevap niteliğinde bir açıklaması var; “Daha fazla insanın çikolatayı sevmesi ve düzenli olarak çikolata yemesi iyi bir şey. Bu, Asya ve Orta Doğu gibi yerlerde pazarı genişletir.”

Gelinen noktaya baktığımızda Dubai çikolatasının birçok taklit ve yeni yorumla farklı ülkelerde üretilmeye başlanması, ürünün kalıcı bir değer hâline gelebileceğine işaret ediyor.

  • Asıl sorunumuz Dubai çikolatasının kalıcı bir yer edinip edinmemesi değil, göçlerle birlikte kaynaşan mutfakların yeni dünya düzenindeki gastronomi trendlerini değiştirecek bir fenomen olarak 2024 yılına imza atması.

Bu Dubai çikolatasıyla başlamadı ama onunla devam eden büyük bir dalga oldu. Tsunami etkisine sahip olup olmadığını da zaman gösterecek.

1. Kültürlerarası mutfak, iki ya da daha fazla kültürün yemeğini tek bir reçetede buluşturmak.

Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.