Halk kütüphaneleri, halkın kütüphaneleri

Halk kütüphaneleri, dili daha henüz çözülmüş de gücü ancak birkaç heceye yeten altı aylık bebeklerden tutun da eli bastonlu dedelere kadar, hemen hemen her yaş ‘okuyucu’nun bir araya geldiği sosyal ve kültürel merkezlerdir.
Halk kütüphaneleri, dili daha henüz çözülmüş de gücü ancak birkaç heceye yeten altı aylık bebeklerden tutun da eli bastonlu dedelere kadar, hemen hemen her yaş ‘okuyucu’nun bir araya geldiği sosyal ve kültürel merkezlerdir.

Hiçbir ücret ödemeden edineceğiniz kütüphane kartı, size Amerika’nın pek çok yerindeki halk kütüphanelerine, hatta biraz ısrarcı olursanız üniversite kütüphanelerine dahi erişim sağlar. Kütüphanede mevcut olmayan bir kitabın satın alınması için ismini ve yazarını bildirmeniz yeterlidir. Kütüphaneler, yıllık bütçelerinin elverdiğince okuyucuların istediği kitapları satın alırlar; bütçeleri el vermezse yakındaki bir diğer şubeden, orada da yoksa başka bir şehirden, hatta başka bir eyaletten sizin için birkaç gün içinde getirtirler.

Bir şehirden başka bir şehre taşındığınızda hoş geldine uğramış yeni komşularınız, “Aman, bir an önce kütüphane kartınızı alın!” diye sizi tembihlediler mi hiç?

Uzun veya kısa süreli, Amerika’ya yeni taşınmış iseniz, eskiden beri tanıdığınız veya yeni tanıştığınız Türk arkadaşlarınız, hemen size şehirdeki (tabii eğer varsa) Türk bakkal ve restoran(lar)ın, az buçuk namaz-abdest derdindeyseniz mescid(ler)in, bir de size en yakın halk kütüphanesinin yerini tarif ederler. Türkiye’de bir kütüphaneye devam etme alışkanlığı edinmemiş ve hiçbir zaman da buna ihtiyaç hissetmemiş iseniz bu size çok şaşırtıcı gelebilir. Türkiye’de halk kütüphaneleri, neredeyse dönem ödevinden dönem ödevine yolu düşmüş okullu çocukların ve okumayı seven, vakti bol, ne eve ne kahvehaneye sığabilen emekli amcaların uğradığı, soğuk ve atıl mekânlar olmaktan öteye gidemedi senelerce.

Bir şehirden başka bir şehre taşındığınızda hoş geldine uğramış yeni komşularınız, “Aman, bir an önce kütüphane kartınızı alın!” diye sizi tembihlediler mi hiç?
Bir şehirden başka bir şehre taşındığınızda hoş geldine uğramış yeni komşularınız, “Aman, bir an önce kütüphane kartınızı alın!” diye sizi tembihlediler mi hiç?

Hâlbuki, Amerika’nın nüfusu yüz binin altındaki nispeten küçük şehir ve kasabalarında dahi birkaç semtte kurulmuş halk kütüphaneleri şehrin muhtemelen en işlek ve popüler mekânları arasındadır. Öyle ki, olur da bir sabah bir kütüphaneye yolunuzu düşürürseniz, kapı önünde açılış saatini bekleyen sabırsızları görmeniz işten bile değildir.

Halk kütüphaneleri, dili daha henüz çözülmüş de gücü ancak birkaç heceye yeten altı aylık bebeklerden tutun da eli bastonlu dedelere kadar, hemen hemen her yaş ‘okuyucu’nun bir araya geldiği sosyal ve kültürel merkezlerdir.

  • Amerika’da halk kütüphanelerinin her daim bu denli popüler mekânlar olmasının sebebi, Amerikalıların kitapsever olarak doğmuş olmaları değil elbette. Halk kütüphaneleri kalabalıktır, çünkü daha fazla müşteri çekmek için çaba sarf eden mağazalar gibi her yaştan daha fazla okuyucu çekmek için daimi bir gayret içindedirler. Şaşkın ve ürkek gözlerle sizin bir şeyler bakındığınızı fark eden kütüphane çalışanlarından biri hemen yardımınıza koşar. Bütün binayı dolaşıp istediğiniz kitabı, dergiyi, DVD’yi sizinle birlikte ararken, dışarının yakan sıcağından, donduran soğuğundan, dün akşamki maçtan, hafta sonu planlarından konuşur uzun uzun; neşeyle ve güler yüzle.

Okuyucunun ayağını kütüphaneye alıştırmak için her tür kolaylık düşünülmüştür. Eğer, “Raf raf kitap arayacak vaktim yok” derseniz, evinizde otururken kütüphanenin online kataloğundan ödünç almak istediğiniz kitabı, dergiyi, filmi rica edebilirsiniz. Birkaç gün içinde ‘sipariş’lerinizin hazır olduğu size haber verilecektir. Bir kitap ödünç alabilmek için uzun uzun evrak doldurmanız, verilen mühlet içinde okunamamış kitapların, seyredilememiş filmlerin cezasını ödemek veya süresini uzatabilmek için tekrar tekrar kütüphaneye kadar zahmet etmeniz de gerekmez. Bunları evde bilgisayar başında kendiniz yapabilirsiniz. Eğer ona da üşenirseniz kütüphaneye bir telefon etmeniz yeterlidir. Kütüphaneye iadeler dahi öylesine kolaylaştırılmıştır ki, ödünç aldıklarınızı kütüphane önüne kurulmuş ‘Kitap İade Kutuları’na, arabanızdan inmeden bırakabilirsiniz.

Bir kitap ödünç alabilmek için uzun uzun evrak doldurmanız, verilen mühlet içinde okunamamış kitapların, seyredilememiş filmlerin cezasını ödemek veya süresini uzatabilmek için tekrar tekrar kütüphaneye kadar zahmet etmeniz de gerekmez.
Bir kitap ödünç alabilmek için uzun uzun evrak doldurmanız, verilen mühlet içinde okunamamış kitapların, seyredilememiş filmlerin cezasını ödemek veya süresini uzatabilmek için tekrar tekrar kütüphaneye kadar zahmet etmeniz de gerekmez.

Halk kütüphaneleri, beşikten mezara her yaş okuyucuya uygun pek çok etkinlik düzenlerler, ama özellikle küçük çocukların ayağını kütüphaneye alıştırmak hususunda pek maharetlidirler. Ebeveynler, hem bebekleri ile olan duygusal bağlarını pekiştirmeleri hem de bebeklerinin gözünü, elini, beynini daha küçükten kitaba alıştırmaları için bebekler için düzenlenen kitap okuma/masal anlatma saatlerine düzenli olarak devam etmek hususunda özellikle teşvik edilirler.

Sıfır-bir yaş arası ve diğer okul öncesi kütüphane müdavimleri için neredeyse halk kütüphanelerinin tamamının giriş katında, ‘boyu boyuma’ raflar, ‘huyu huyuma’ kitaplar ve oyuncaklarla dolu özel bir alan ayrılmıştır. Okul öncesi çocuklara tahsis edilmiş bu özel mahaller, onların okuma ve öğrenmeye iştihasını uyandırmak ve o iştihayı her ziyarette biraz daha mayalandırıp, kabartıp coşturmak üzere hazırlanmış; konuşan, şarkı söyleyen, yaprakları arasından kurbağalar, kuzular, kuşlar, yavru aslanlar fırlayan hareketli kitaplar; renkli minik masalar, sandalyeler, klavyesinin tuşları renk renk boyanmış bilgisayarlar ile dayanıp döşenmişlerdir. Annelerinin, babalarının, veya anne-babaları işteyken bakımlarını üstlenen hanımların refakatinde gündüzleri, akşamları ve hafta sonları düzenlenen okuma saatleri bu çocukların okul yolunda attıkları bir nevi ilk adımdır demek yanlış olmaz sanırım.

Böylece halk kütüphaneleri, çocukların sokakta oyun oynamalarının nerdeyse imkânsız hale geldiği modern zamanlarda onlara halının üstünde yuvarlana yuvarlana eğlenceli masallar ve kitaplar dinleyebildikleri, kukla gösterileri izleyebildikleri, küçük oyunlar oynayıp sosyalleşebildikleri güvenli alanlar temin etmiş olurlar.

Halk kütüphanelerinin en sadık müdavimleri arasında hâlâ kâğıt baskı gazete okuma alışkanlığını yitirmemiş emekli beyler ve hanımefendiler de yer alır. Kütüphanelerin kuytu ve sessiz köşelerine yerleştirilmiş rahat koltuklarda, ellerinde kahveleri, okuma gözlükleri burunlarının üstüne düşmüş okuma meraklısı nineleri ve dedeleri, günlük gazetelerin, haftalık ve aylık dergilerin satırları içine gömülmüş görebilirsiniz.

Halk kütüphanelerinde belki de pek nadiren denk geleceğiniz okuyucular, kendi okul kütüphaneleri zaten yeterli olduğu için buralara ihtiyaç duymayan lise ve üniversite öğrencileridir.

Halk kütüphaneleri, sadece okuma alışkanlığı aşılamak ve bu alışkanlığı idame ettirmek üzere kullanılan mekânlar değildir. Zaman zaman, yazar ve şairler, okuyucuları ile buluşmak üzere halk kütüphanelerine davet edilirler. Roman, şiir veya öykü okuma geceleri, film gösterileri, İngilizceyi halledememiş yabancılar için İngilizce sohbet saatleri düzenlenir.

  • Bütün bunların yanı sıra (daha çok kişinin katılımına imkân sağlamak için) hafta sonları ve akşamları düzenlenen yaratıcı yazarlık seminerleri, el işi ve sanat kursları, “İyi bir resume (özgeçmiş) nasıl hazırlanır?” veya “Başarılı bir iş başvuru mektubu nasıl yazılır?” kabilinden çeşitli dertlere merhem mevzular için düzenlenmiş kişisel gelişime yönelik pek çok etkinlikler nedeniyle de halk kütüphanelerinde her daim bir hareketlilik vardır.

Halk kütüphanelerinin bu derece aktif olarak işleyebilmesi, hem şehir idaresinin katkısı hem de bir hayli cömert hayırsever okuyucuların nakit ve kitap bağışları ile mümkündür. Özellikle Amerikan ekonomisinin iyi olduğu dönemlerde, halk kütüphanelerine ciddi bir devlet desteğinin de verilmesiyle bu kütüphaneler, İngilizce dışında pek çok yabancı dilde kitap, dergi ve film ile zenginleştirilmişler. O nedenle raflarda İngilizce yanı sıra Türkçe, Çince, Almanca, Fransızca, Arapça, Farsça, Rusça ve İspanyolca başta olmak üzere dünya dillerinden hemen hemen her konuda kitaplar, dergiler, gazeteler ve zengin bir film ve belgesel koleksiyonu bulmak mümkündür.

Halk kütüphaneleri, sadece okuma alışkanlığı aşılamak ve bu alışkanlığı idame ettirmek üzere kullanılan mekânlar değildir.
Halk kütüphaneleri, sadece okuma alışkanlığı aşılamak ve bu alışkanlığı idame ettirmek üzere kullanılan mekânlar değildir.

Hiçbir ücret ödemeden edineceğiniz kütüphane kartı, size Amerika’nın pek çok yerindeki halk kütüphanelerine, hatta biraz ısrarcı olursanız üniversite kütüphanelerine dahi erişim sağlar. Kütüphanede mevcut olmayan bir kitabın satın alınması için ismini ve yazarını bildirmeniz yeterlidir. Kütüphaneler, yıllık bütçelerinin elverdiğince okuyucuların istediği kitapları satın alırlar; bütçeleri el vermezse yakındaki bir diğer şubeden, orada da yoksa başka bir şehirden, hatta başka bir eyaletten sizin için birkaç gün içinde getirtirler. Dahası, bunun için sizden bir ücret de talep etmezler. Bu isteğinizi kütüphaneye giderek yapabileceğiniz gibi, evinizde internet üzerinden iki satırlık bir istek formu doldurarak yapmanız da mümkündür.

Halk kütüphaneleri, Amerika’nın sessiz sessiz atan can damarlarıdır. Okumak, günlük hayatlarının vazgeçilemez bir parçası olan iflah olmaz kitap kurtları için ise paha biçilemeyecek kadar kıymetlidirler. Üstelik bunca yoğun takvimlerine ve kalabalık misafirlerine rağmen şehrin sığınılacak en sakin mekânları da yine halk kütüphaneleridir. Yazın sıcağından, kışın soğuğundan; şehrin ışıklarından, kalabalıklarından, koşturmacalarından ve hatta kendinizden yorulduysanız, size en yakın halk kütüphanesine kendinizi atıp, tenhada gizli bir koltukta kafanızı dinleyebilirsiniz.