Müslüman çocuklar için alternatif eğitim girişimleri

​Müslüman çocuklar için alternatif eğitim girişimleri
​Müslüman çocuklar için alternatif eğitim girişimleri

Yaklaşık yirmi yıl önce ihtida etmiş biri olarak zamanımın çoğunu Müslüman öğrencilere öğretmenlik yaparak geçirdim. Önce onların genel eğitimiyle ilgileniyordum ancak süreç zaman içerisinde din eğitimi vermeye doğru ilerledi. Günümüzde Müslüman çocukların gündemi genel olarak seküler ve dinî mevzuların karışımından oluşuyor ancak ben bu iki mefhum arasında iyi bir köprü görevi görecek bir eğitime çok nadiren rastlıyorum.

İslam’ın Altın Çağı’ndaki bilim, sanat ve dinin ne kadar güzel harmanlandığını düşündüğümde, bunu nerede kaybettiğimizi merak eder dururum.

Bu yüzden yakın bir zamanda ben ve diğer Müslüman eğitim grupları, çocuklarımızı 1001 Inventions (1001 Buluş/ www.1001inventions.com) gibi projeler ve tarihteki ünlü Müslümanların hayat hikâyelerini anlatan eğitim fuarları sayesinde İslam’ın Altın Çağı’nı öğrenmeleri için teşvik etmeye başladık. Bunun için Instagram’daki@muslimhomeschoolvillage sayfamızı kullandık.

Muslim Family Traditions (Müslüman Aile Gelenekleri / muslimfamilytraditions.wordpress.com) ismini taşıyan internet sayfam, diğer pek çok ilerici pedagoji metoduyla birlikte Waldorf (Rudolf Steiner) eğitim metodundan ilham alarak ortaya koyduğu yeni müfredat tarzını paylaşma amacıyla 2015 yılında kuruldu.

Müslüman çocuklara öğretmenlik yaptığım yıllarda, anaokulundan sekizinci sınıf konularına kadar geniş ve yaratıcı bir yaklaşım kullanan Live Education (www.live-education.com) adındaki bir ev-merkezli Waldorf müfredatını kullandım.

Sadece Müslüman öğrencilere ve ev ortamında ders verdiğimden dolayı, bu müfredatı Live Education’ın Kaliforniya’daki kurucularının yol göstermesi ve cesaretlendirmesi ile oradaki Müslüman sufi topluluklarının kimliklerini ve hikâyelerini içerecek şekilde yeniden uyarladım.

Örneğin, eğitimin dördüncü yılında, Waldorf müfredatı, İbrani gelenekteki peygamberlerin yaşamlarını inceler. Bu peygamberler İslam geleneğinde de aynıdır.

Bu yüzden, Hajjah Amina Adil’in (makamı Lefke Kıbrıs’tadır) Lore of Light kitabını kullanarak peygamberlerin hayatlarını dikkatlice inceledim ve öğrencilerim için en uygun materyali çıkardım. Waldorf müfredatından bu ufacık sapma çok güzel sonuçlara yol açtı.

Bu Peygamberler Ağacı projesinin kazandığı başarı sayesinde, müfredatın önemli Müslüman bilim adamlarını, kâşifleri ve düşünürleri içermesi için bu konuda daha fazla araştırma yaptım ve müfredatı yavaş yavaş genişlettim.
Bu Peygamberler Ağacı projesinin kazandığı başarı sayesinde, müfredatın önemli Müslüman bilim adamlarını, kâşifleri ve düşünürleri içermesi için bu konuda daha fazla araştırma yaptım ve müfredatı yavaş yavaş genişlettim.

Öğrenciler daha ilgiliydiler ve derslere çok daha fazla dikkat veriyorlardı çünkü bu konular Müslüman çocuklar olarak onların kendi tarihleri ve kimlikleri ile ilgiliydi. Aynı zamanda ehli kitap geleneğiyle ve pek çok şahsiyetle de bağlantılıydı. Ortaya koyduğumuz son şey, Peygamber Ağacı’nın harikulade bir grafik temsilidir ve hâlâ daha internet sitemizdeki en popüler projelerden biri olmayı sürdürmektedir.

Waldorf müfredatı yoğun bir şekilde mitolojiktir ve birçok dinden birçok kıssayı kapsamaktadır ama bizim çalışmalarımızın geri kalanında Peygamberler Ağacı çalışmamıza benzeyen ya da onunla aynı olan motifler ve detaylar olacaktır. O zaman da biz her zaman bu projemize ve sınıf duvarına yaptığımız şahesere yeniden başvuracağız ve Kur’an’daki peygamberlerin sahip olduğu hikmet ve diğer kültürlerdeki hikâyeler ve hikmetle olan bağını tartışacağız. Proje bu yüzden bizim İslam ve diğer konularımız arasındaki ilk ve en güzel köprü hâline geldi.

Bu Peygamberler Ağacı projesinin kazandığı başarı sayesinde, müfredatın önemli Müslüman bilim adamlarını, kâşifleri ve düşünürleri içermesi için bu konuda daha fazla araştırma yaptım ve müfredatı yavaş yavaş genişlettim. 2000 yılında öğretmenlik kariyerime başladığımda, bu girişim için özellikle Michigan’ın kırsal bölgesinde pek fazla kaynak yoktu, ama yine de her ünitenin sonuna Müslüman şahsiyetleri içeren bir ya da iki ders eklemeyi başardım.

Mesela Keşifler Çağı ünitemiz Columbus ve Cortez’i içeriyordu, fakat tek bir Müslüman dâhil değildi. Çocuklar için İbn Battuta hakkında bazı kitaplar edindim ve bu yüzden İbn Battuta’yı o dönem tarih müfredatına dâhil edebilmiş olduk.

Kur’an’daki kıssalar veya Kur’anî kavramlar hakkında aydınlatıcı soruların ortaya çıktığı ve öğrencilerin kendi şahsi fikirleri ile cevap verdiği ve başka sorular da yönelttiği diyalektik öğretim denen bir teknik kullanmıştım.
Kur’an’daki kıssalar veya Kur’anî kavramlar hakkında aydınlatıcı soruların ortaya çıktığı ve öğrencilerin kendi şahsi fikirleri ile cevap verdiği ve başka sorular da yönelttiği diyalektik öğretim denen bir teknik kullanmıştım.

Daha sonraki yıllarda internet daha geliştiğinde ve daha kullanıcı dostu bir hâle geldiğinde, bu müfredat uyarlamalarının ufak kısımlarını Muslim Family Traditions internet sitesinde yayımlayabildim. Ayrıca, ABD ve Birleşik Krallık’taki evde eğitim yapan Müslüman ailelerin ilgisini çekebilecek pek çok hikâye kitabı, çocuk kitabı ve büyük ölçüde genç Müslümanlar için uyarlanmış peygamberler öykülerine de sitede yer verdim.

Özellikle ABD ve Birleşik Krallık’taki Müslümanlar, İslami müfredattan hiç memnun değillerdi çünkü bu müfredatlar genellikle sıkıcı, sanatsal içerikten ve iç gözlemden yoksundu. ABD ve Birleşik Krallık’taki evde eğitim toplulukları genellikle üniversite eğitimini almış ebeveynlerden oluşuyordu. Bu anne babalar İslam tarihinden ve sanatından haberdarlardı, hatta bazıları İran, Babür ve Osmanlı’nın figüratif sanatları konusunda İslam sanatı dersleri bile almışlardı. Bu yüzden de çocuklarına alelade ve renksiz bir İslami eğitim vermek istemiyorlardı.

Aynı zamanda öğrencilerin din felsefesi öğrenmelerini ve bu konuda tefekkür etmelerini sağlayacak düşünce dersleri de talep ediyorlardı. Bir öğretmen ve evde eğitimci olarak, örneğin, Kur’an’daki kıssalar veya Kur’anî kavramlar hakkında aydınlatıcı soruların ortaya çıktığı ve öğrencilerin kendi şahsi fikirleri ile cevap verdiği ve başka sorular da yönelttiği diyalektik öğretim denen bir teknik kullanmıştım.

Bizim Aydınlanmış Kur’an Müfredatı adını verdiğimiz müfredat, tecvid derslerine ek olarak tefekkür, münazara ve sanat eserlerine de yoğunlaşmaktadır. Bir öğrencinin bir sureyi ezberlediği süre zarfı, o sure ile ilgili kendi seviyesine uygun kıssaları ve kavramları öğrenmesi için de uygun bir zaman dilimi oluyor.

Örneğin, İsra Suresi’ni ezberlerken, oğlum Miraç hadisesine karşı özel bir dikkat geliştirdi. Kendisinin de Miraç’a gidip gidemeyeceği ya da bu türden bir yolculuk için hazırlık yapmaya ihtiyaç duyup duymadığıyla alakalı pek çok soru sordu.
Örneğin, İsra Suresi’ni ezberlerken, oğlum Miraç hadisesine karşı özel bir dikkat geliştirdi. Kendisinin de Miraç’a gidip gidemeyeceği ya da bu türden bir yolculuk için hazırlık yapmaya ihtiyaç duyup duymadığıyla alakalı pek çok soru sordu.

Örneğin, İsra Suresi’ni ezberlerken, oğlum Miraç hadisesine karşı özel bir dikkat geliştirdi. Kendisinin de Miraç’a gidip gidemeyeceği ya da bu türden bir yolculuk için hazırlık yapmaya ihtiyaç duyup duymadığıyla alakalı pek çok soru sordu.

Müslüman öğrencilerin eğitimcileri ya da evde eğitim veren ebeveynleri âlim değiller ama bazı temel sorular ortaya koyup çocukların hayal gücünü artırabilme kapasiteleri var. Erken yaşlarda hayal gücünü genişletmek ve analitik düşünceyi teşvik etmek asıl amaç ve bu yüzden de ben müfredat kitaplarında ezber bilgiler ve cevaplara yer vermemeye çalıştım.

Burada göstermek istediğim şey bizim teşvik etmeye çalıştığımız şeyin merak ve ilgi olduğunu vurgulamak ve bir sorunun sadece tek bir doğru cevabı olmadığını hatırlatmak.

Müslüman öğrencilerin eğitimcileri ya da evde eğitim veren ebeveynleri âlim değiller ama bazı temel sorular ortaya koyup çocukların hayal gücünü artırabilme kapasiteleri var.
Müslüman öğrencilerin eğitimcileri ya da evde eğitim veren ebeveynleri âlim değiller ama bazı temel sorular ortaya koyup çocukların hayal gücünü artırabilme kapasiteleri var.

Bugün piyasada mevcut olan ve tefekküre odaklanan tek müfredat, piyasadaki müfredatların ezbere odaklanmasına karşılık İslam’ın manevi taraflarını keşfetmeye ve içselleştirmeye yönlendiren Ghazali Children’s Project. (Gazali Çocukları Projesi/ghazalichildren.org). Bu müfredat girişimleri alternatiftir ve henüz başlangıç aşamasındadır. Bu girişimler, İslam’ın Altın Çağı’ndaki meclislerin yeniden oluşturulmasına yönelik bir arzuyu göstermektedir ve aynı zamanda bugün dünyamızda İslam’ın yanlış anlaşılmasına yol açan indirgemeci İslam’ın reddedilmesini hedefler.

ABD ve Birleşik Krallık’taki Müslüman evde eğitimciler seküler ya da resmi dinî eğitimden birini tamamen desteklemekten uzaktır çünkü bu ikisi de İslam’ın Altın Çağı’nda olduğunun aksine ötekinin gücüne saygı duyma konusunda yetersiz kalmaktadır. Ancak bu yeni bir yoldur. Bu yoldan yürüyen ve bu girişimlerden bahseden sufiler, seküler ve dinî çevrelerin aşırıcılarının yol açtığı engellerle karşılaşmaktadır ve doğru dengeyi tutturmakta zorlanmaktadır.

Umarım, daha fazla evde eğitimci ve öğretmen, kendi eğitim girişimlerinde Altın Çağ’ın meclislerini hedeflerler ve böylece bu yöntemler, projeler ve motivasyonlar örgün eğitim sistemine yayılır. Muslim Family Traditions web sitesinde diğer Müslüman evde eğitimciler ve öğretmenlerle paylaştığımız projelerde ve Facebook’taki Sufism for Children Group isimli düşünce kuruluşumuzda tiyatro, sanat, müzik ve analitik düşünme becerileri üzerinde duruluyor. Batı alternatif eğitiminin ve hatta Finlandiya’daki kurumsal okulların en başarılı niteliklerini göz önünde bulundurduğumuzda, her zaman İslam’ın Altın Çağı’ndaki meclislerin en başarılı yönlerini müşahede etmiş oluyoruz.

Bu ilkelerin İslami tarzda yapılan evde eğitime veya alternatif İslami okullara ve hafta sonu medreselerine entegre edilememesi için hiçbir neden yoktur ve deneyimlerime göre, bu tarz bir geçiş (Tarim, Yemen’de Habib Ömer ile çalışmış olan) Üstaze Hatice Afandi gibi kişilerin tutkusu sayesinde çoktan başlamıştır.

Nihayetinde alternatif Müslüman okullar, bir zamanlar İslam Altın Çağı’nın zirvesindeki Bağdat’taki Nizamiye Medresesi gibi tüm dünyanın kıskandığı eğitim kurumları hâline gelebilir. Bu davayı daha da ileriye taşımak ve genç Müslümanlarla olan bağımızı kuvvetlendirmek adına ben, Müslüman evde eğitimcileri ve öğretmenleri alternatif eğitim metotları ve müfredatları keşfetmeleri konusunda cesaretlendiriyorum ve onlara bu konuda olumlu anlamda meydan okuyorum.

* Bu yazı Dilârâ Yabul İşleyen tarafından çevrilmiştir.