Nihayet'den kitaplar

​Nihayet'den kitaplar
​Nihayet'den kitaplar

Nihayet Dergisi sizler için Türkiye'den ve dünyadan kitapları derledi.

Türkiye'den kitaplar

  • Bugün reklam yazarlarının eline düşmüştür mutluluk… Onların cümleleri şekillendirir modern insanın hayatını. Bıkmadan usanmadan arayın, vazgeçerseniz mutsuz olursunuz derler. Kendi yaşamımızın sanatçıları olarak onların çizgilerine ihtiyacımız olmadığını hatırlatır kitap. Bizi para, başarı ve mutluluk üzerine düşünmeye sevk eder.
  • Zygmunt Bauman, Ayrıntı Yayınları
  • Edebiyat ve fikir tarihimizde yapacağımız kısa bir gezinti, karşımıza hemen ‘mekân’ kavramını çıkartır. Mavera, Edebiyat ve Diriliş bir çırpıda aklımıza gelenlerden, belki buna mühim simaları da bir araya getiren kitabevi, kahvehane gibi yerleri de eklemek gerekiyor. Köksal Alver ve Duran Boz’un editörlüğünü üstlendiği Mekân Hikâyeleri 65 yazardan kendilerini ‘var kılan’ mahfillerin anlatımından ibaret. Yoksa nostaljik bir terennümden daha fazlası mı?
  • ed. Köksal Alver-Duran Boz, İz Yayıncılık
  • Dünyada hiç kimsenin gece boyunca uyumadığını öğrenseniz ne yapardınız? Adrian Barnes, uykusuzluğun hem kişisel hem toplumsal sonu getirdiği bir distopya kurgulayarak uyuyabilen azınlığın yer bulamadığı bir dünyaya çağırıyor bizi… Kurallar bozuluyor ve yeniden yazılıyor. Etiğin, saygının ve kontrolün olmadığı bu dünyada tüm çirkinlikler ve vahşi duygular uykusuzluk maskesiyle ayyuka çıkıyor.
  • Adrian Barnes, April Yayınları
  • Vatan, il, yurt, ulus, kavim, millet, soy… Tarihçi Cemal Kafadar yeni kitabında bu kavramların mazisine alışılmadık bir yerden bakıyor. Bunu yaparken dönemin söz sahibi isimlerinin bu kavramların içini nasıl farklı doldurduklarını yakın planda okuyucuya sunuyor. Bu kavramların ışığında; Diyar-ı Rum neresidir? Karşılığı Anadolu mudur yoksa Roma mı? Rumi kimdir gibi soruların cevabını arıyor. Ve nihayetinde bir yere ait olmanın çok farklı hikâyelere tekabül edeceğini gösteriyor.
  • Kendine Ait Bir Roma, Cemal Kafadar, Metis Yayınları
  • Misafir misafiri sevmez, ev sahibi ikisini de sevmezmiş. Göç nasıl bitimsiz bir süreçse göç travması da masallarla, hazin hikâyelerle, içli türkülerle kuşatan kuşaktan kuşağa aktarılır. Trakya topraklarında bir "ev sahibi" var mı? Arnavut, Boşnak, Bulgar, Çingene, Gacal, Pomak, Rum, Türk bu toprakların hamurunu birlikte yoğurmuş; dilden dile aktarılan sözler gibi, toplumlar da birbirine karışmış. Trakya'yı kültürel anlamda bu kadar canlı ve aşrı memleket kılan da bu zaten.
  • der. Tuncay Bilecen-İbrahim Dizman, İletişim Yayınları

  • Bu kitap bir hayatta kalma kılavuzu. Modern insan, medeniyetin temel süreçlerinden kopmuş durumda. Yediklerimizin, evlerimizin, kıyafetlerimizin, kullandığımız malzemelerin nasıl üretildiğiyle ilgili en basit bilgiler konusunda bile cahiliz. Aslına bakarsanız “ilgili olan her şeyi içeren bir kitap” fikri yeni değil. Yine de Dartnell’in çalışması olası felaket senaryolarına karşı temel yaşam edimlerini sunarken, diğer yandan yabancılaşmamız üzerine düşünüp, “kendine yeten insan” olmayı öneriyor. Ne olur ne olmaz, edinmeli!
  • Lewis Dartnell, Koç Üniversitesi Yayınları

Dünyadan kitaplar

  • Meşhur İranlı yazar Celâl Âli Ahmed’in “Sefer be vilayeti Azrail” (Azrail’in Vilayetine Yolculuk) kitabı, yazarın 1962’de, on beş günlüğüne gittiği İsrail gezi notları ve gözlemlerinden oluşuyor. Âl-i Âhmed’in Marksizm’den koptuğu yıllara denk düşen bu İsrail seyahati, Sosyalizm ve Siyonizm arasındaki ilişkilere de eğiliyor. Yazar kitabında dünyaya şöyle sesleniyor: “2. Dünya savaşında Nazi toplama kamplarında Batılı faşistlerin fırınlarda yaktığı Yahudilerin günahının kefaretini neden ben ‘Doğulu’ ödüyorum.” İsrail’in daha genç bir devletken yaptığı eğitim ve kültür hamlelerini ve Filistinliler aleyhine bütün olumsuz sonuçlarını yerinde gözlemleyen yazarın kitabı, o günlerde de sessizliğini koruyan Arap dünyasına yönelik sert eleştiriler de içeriyor. (Zeynep Özel)
  • Daryush Shayegan – Hinduizm ve Sufizm
  • Bizde daha ziyade Yaralı Bilinç kitabıyla bilinen, İranlı Karşılaştırmalı Felsefe ve Hint Araştırmaları Profesörü Daryush Shayegan’ın 1997 yılında Fransa’da Albin Michel tarafından basılan bu kitabı, 1968 yılına ait bir doktora çalışması. Dârâ Şükûh’un Mecmau’l-Bahreyn’inden hareketle Hinduizm ve tasavvufi köklere doğru karşılaştırmalı, eskatoloji ve ontoloji içerikli disiplinler arası başlıklarıyla ilgiyi hak ediyor. Türkçeye kazandırılmasıyla karşılaştırmalı ilahiyat çalışmaları için esaslı bir kaynak olabileceğinden hiç şüphe yok. (Ali Hasar)
  • Daryush Shayegan, Hindouisme et Soufisme, Albin Michel, 1997, 288 s.
  • Tasavvuf hakkındaki iyimser düşüncelerimiz bir yerde tıkanıp kalır çoğu zaman: Bugün yaşayan, nefes alan, hayattar bir mekanizma olduğunu ıskalarız. Michael Sugich’in kitabı, 1972’deki ihtida sürecinin ardından çıktığı manevi yolculuğun bir seyir defteri aynı zamanda. 23 yıl boyunca ikamet ettiği Mekke-i Mükerreme’de tanıştıkları ve çevre ülkelerde yaşayan ‘Muhammedî kandil’lere gerçekleştirdiği ziyaretler onu tasavvufun şahsi ve kalbi sergüzeştinde tekâmülünü sağlamış.
  • Türk okurları tarafından tanınan Muzaffer Ozak, Martin Lings gibi simaların dışında Kuzey Afrika’dan Arabistan’a, İran’dan Yemen’e kadar tanışıp manevi feyzinden istifade ettiği ‘ufuktaki işaretler’ birer birer nakşedilmiş. Umarız kalpleri hallaca döndürebilecek bu eseri yakın zamanda Türkçede de okumak nasip olur. (İslâm Dalp)
  • Michael Sugich, Signs on the Horizons, 2013, 210s.