Osmanlı sağlık anayasası

​Osmanlı’nın  sağlık   anayasaları
​Osmanlı’nın sağlık anayasaları

Bir anlamda Osmanlı Sağlık Anayasası’nın metinleri olarak da kabul etmemiz gereken vakfiyelerde, darüşşifa ve darüttıbbın kuruluş amacı, buralarda görev alacak sağlık personeli ve hizmetli kadrosunda aranan özelliklerden ödenecek ücrete, ne zaman hangi hizmetin kime nasıl verileceğiyle ilgili, günümüz tıp anlayışıyla da mukayese edilebilecek hükümler, bilgiler ve tavsiyeler yer almaktadır.

Bir anlamda Osmanlı Sağlık Anayasası’nın metinleri olarak da kabul etmemiz gereken vakfiyelerde, darüşşifa ve darüttıbbın kuruluş amacı, buralarda görev alacak sağlık personeli ve hizmetli kadrosunda aranan özelliklerden ödenecek ücrete, ne zaman hangi hizmetin kime nasıl verileceğiyle ilgili, günümüz tıp anlayışıyla da mukayese edilebilecek hükümler, bilgiler ve tavsiyeler yer almaktadır.

Bu metinler bize Osmanlılarda sağlık anlayışı, tıp etiği, kurumsal kimlik, sağlık hizmetinin sunumundaki standartlar, maddi imkânlar, sosyolojik ve psikolojik yaklaşımlar, hastahanelerin teşkilat yapısı, en üst yönetim kadrosundan en alt kademedeki hizmetliye varıncaya kadar bütün personelin vasıfları, görev alanları, kadroları, adedi, ücretleri, hastalara verilecek yemeklerin yapılması, beslenmeleri, yatak ve yorganları ile elbiselerinin temizlenmesi, kişisel temizlik imkânlarının sağlanması, sosyal ve manevt ihtiyaç alanları, hekim hasta ilişkisi gibi pek çok konuda ayrıntılı bilgi vermekte ve değerlendirme yapma imkânı sunmaktadır.

  • Haseki Vakfiyesi
  • Doktorların her biri yumuşak kalpli, mükemmel ahlaklı, güzel huylu, endişeden uzak, iyi iş yapar, ince kalpli, uysal, akraba ve yabancı ayırımı gözetmeden herkes hakkında iyilik isteyen, herkesin en yakın velisi gibi davranan, tatlı dilli, hoş sözlü, güler yüzlü olmalıdır.
  • Doktorun tatlı bir sözü hastaya cennetteki Kevser suyunun verdiği şifadan daha şifalı gelir. Zira hastanın tatlı söze her zaman büyük bir ihtiyacı vardır. Hastalara yumuşak bir kalp ve tatlı dil ilaç gibidir.
  • Doktor her gün o günü izleyen gecenin akabinde dârüşşifâya gelip görevine başlar, hastaları ziyaret eder, hâllerini sorar, hastalıkların seyrini izler.
  • Her kim burada kaydedilen hususlardan birini ihlal eder, üstlendiği görevlerden birini ihmal ederse görevi karşılığında almış olduğu ücret dünyada kursağında kalır ve ona haram olur, ahirette de en şiddetli azaba dûçâr olur.
  • Her türlü ilaç ve şurup yapımında becerikli ve uzman iki eczacı tayin edilsin.
  • Süleymaniye Vakfiyesi
  • Tabipler tıp ilminde son derece bilgili ve alanlarında uzman, anatomi biliminde mahir, insanlara karşı
  • ikram ve saygıda kusur etmeyen, bilgilerini tecrübe ve deneyle iyice sağlamlaştırmış ve kuvvetlendirmiş
  • olmalıdırlar.
  • İnsanların psikolojik hallerini çok iyi anlayan kimseler olmalı ve ayrıca hastalara ilaç verirken son derece şefkatle ve yumuşak bir tavır ve eda ile davranmalıdırlar.
  • Hastahanede yapılacak her türlü ilaç ve macunların yapım ve terkibinde çok iyi, tecrübe görmüş olmalıdırlar.
  • Hastaların hâllerini sormakta asla kusur etmezler. Tedavileri konusunda mümkün olan her türlü kolaylığı yaparlar. Eğer hastanın hâli tekrar doktorun gelmesini gerektiriyorsa ilgili doktor derhâl hastaya koşmalıdır.
  • Bu hastahaneye iki cerrah tayin edilecektir. Bunlar tedavinin etkisi ve hastalığın kimyasına son derece vâkıf olacaklardır. Ancak bu suretle cesedin ruhtan olan istifadesi gibi yaralı hasta bu tedaviden gerektiği şekilde yararlandırılabilinir. Bu cerrah doktorlar kendi alanlarında en iyi uzman olacaklardır.
  • Hastahaneye bir vekil-i harc tayin edilecektir. Bu vekil-i harc her türlü yolsuzluk ve hainlikten uzak, son derece
  • güvenilir ve dürüst bir şahsiyete sahip olmalıdır.
  • Hastahanenin her türlü yazışma işlerini yürütecek ve muhasebeyi kontrol edecek becerikli kâtibi olmalıdır.
  • Bu memur kendisine yöneltilen her soruyu anında ve tereddüt etmeden cevaplandırabilmeli.
  • Hastahaneye iki erkek aşçı tayin edilsin. Bunlar işlerini iyi bilen gayet zeki kimseler olmalıdır. Doktorların tam güven duyacağı şekilde hastalara elverişli olan yemekleri pişirecekler, hastaların iştahını açacak bir usulle pişirdikleri yemeklerin iyi pişirilmesi hususunda çok dikkat ve itina sarf edeceklerdir.
  • Hastalar için yapılmış olan hamamı ısıtmak ve hastaları bu hamamda ovmak, bunların diğer ihtiyaçlarına bakmak üzere bir külhancı tayin edilsin.
  • Hastahanedeki bütün görevlilere ve iyileşmeye yüz tutmuş artık namaz kılabilen hastalara mescid olarak belirlenen yerde ibadetlerin en önemlisi olan namazı kıldırmak ve cemaate imamlık yapmak üzere bir zat imam olarak tayin edilsin.

* Kaynak: Dr. Coşkun Yılmaz, Dr. Necdet Yılmaz, “Osmanlı Hastane Yönetmelikleri: Vakfiyelerde Osmanlı Dârüşşifâları”,

Osmanlılarda Sağlık, Ed. Dr. Coşkun Yılmaz, Dr. Necdet Yılmaz, İstanbul: Biofarma İlaç Sanayii ve Ticaret A.Ş., 2006, c. I, s. 41-65.