Revnakoğlu iki nokta üst üste

Revnakoğlu iki nokta üst üste ( Çizim: Cemile Ağaç Yıldırım)
Revnakoğlu iki nokta üst üste ( Çizim: Cemile Ağaç Yıldırım)

100 Türk Büyüğü- Cemalettin Server Revnakoğlu

Revnakoğlu İki Nokta Üst Üste

Cemalettin Server Revnakoğlu (sağda), Pertev Demirhan ve Halit Örikli (solda) ile.
Cemalettin Server Revnakoğlu (sağda), Pertev Demirhan ve Halit Örikli (solda) ile.

Sessiz ve sakin bir hayat. Belki biraz ağdalı. Cemalettin Server Revnakoğlu’nun, ekseriyetle tarih sohbetlerinde kendisinden bahsedilirken söylenen şekliyle Revnakoğlu’nun hayatı bunlar üzerine kurulu. 1909 doğumlu ve ilim irfana meyli olan o kuşağın tüm insanları gibi, yolu eşsiz isimlerle kesişiyor: İsmail Saib Sencer, İsmail Fenni Ertuğrul, Elmalılı Hamdi Yazır, Ömer Nasuhi Bilmen, Hüseyin Kâzım Kadri, M. Şerefettin Yaltkaya, Hakkı Tarık Us, Tâhirülmevlevî.

Hepsinin üzerine şöyle bir bilgi var: Revnakoğlu’nun ilk yazısı Shakepeare’in Othello oyununu Türkiye’de ilk defa sahneleyen Othello Kâmil Rıza hakkında. Halkevlerinin tiyatro oyunlarında rejisörlük yapmışlığı da var.

1942’te Türk Tarih Kurumu adına İstanbul tekkelerinin hazîrelerini tetkik etmeye başlaması, bir ölümün aralığında kısa bir nefes olarak görülebilir mi? Muhakkak.

Türk tasavvuf tarihi araştırmalarına bir aşama kaydettiren isimlerden biri, bu alanda “Revnakoğlu’dan referansla” kurulan bir cümle yerli yerine oturmuş demektir.

İstanbul Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü’nde eski eserler uzmanı olarak çalışması bu nefesi uzatmış görünüyor: İstanbul’da yüzlerce kitâbe derledi ve bunlardan bir arşiv oluşturdu. Hâlâ şehrin ortasında ara ara rastladığımız koyun koyuna yatan yıkık kitâbelerin yakın dönem kayıtlarının izi burada işte. Şehri hayatıyla ve ölümlerin kayıtlarından derledikleriyle bir nebze de olsa soluklandıran bir insanda.

İleri yaşlarda askerliğini yaptığı Erzurum’la ilgili önemli kültür yazıları yayımlamış, bu yazıların altına koyduğu imzayla söylersek, tam bir “Erzumiyatçı”. Varisi yok, evi ve eşyaları haraç mezat satılmış bu yüzden. Arşivi kurtarılmış. Kurtaranlar tanıdık isimler, Abdülbaki Gölpınarlı ve Halil Can. Şimdi Galata Mevlevîhânesi Müzesi’nde fermanların, fütüvvetnâmelerin, takvimlerin, edebî notların bir kısmı Revnakoğlu’nun arşivi dolayısıyla orada. Sessiz ve mütevekkil.