Teknolojinin dönüştürdüğü meslekler hakkında bir soruşturma

Alpaslan Dırmuş; Eğitimci, Yazar.
Alpaslan Dırmuş; Eğitimci, Yazar.

Hem teknolojiyle beraber değişen ve gelişen mesleklerin gündemimizde yer alması hem de tercih dönemi olması hasebiyle ağustos sayısında yeni meslekler üzerinde durmaya karar verdik. Bu bölümde ise uzun yıllar aynı sektörde çalışmış ve teknolojinin mesleğinde yarattığı dönüşüme tanık olmuş isimlere bir soru sormayı ve aynı soruya farklı alanlardan gelecek olan cevapları sizinle paylaşmayı istedik. Sağlıktan gastronomiye, medyadan eğitime, finanstan oyun, eğlence ve virolojiye farklı alanların uzmanlarına şu soruyu sorduk: “Yıllardır sektör içerisinde yer alıyorsunuz. Süreç içerisinde mesleğiniz teknolojinin etkisiyle gelişerek bir değişime uğradı ve değişmeye devam edecek. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Geleceğe dair bir öngörünüz var mı?” Şimdi sizi alanın uzmanlarının ufuk açıcı cevaplarıyla baş başa bırakıyoruz.

Eğitim denilince ne anlıyorum?

Toplumsal iş bölümü “toplum”u inşa eden kurucu unsurlardan biridir; toplumsal iş bölümünü gerekli kılan, dolayısıyla toplumu mümkün kılan şey ise insanların ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan işlerin hepsinin tek bir kişi tarafından yapılamaz oluşudur.

“İş” toplumda yerleşik, bazen teşrikimesaiye bazen de sorumluluk paylaşımına dayalı, her türlü uyumlu ve girift insan faaliyeti biçimidir. Akademik disiplinler, sanatlar, sporlar, oyunlar, el sanatları, meslekler ve benzerleri hep birer iştir, uygulamadır, pratiktir. Her iş, birtakım normların ve o işe ilişkin mükemmellik standartlarının üzerine oturur. Bu mükemmellik standartlarına tabi olarak da uygulamalar gerçekleştirilir.

İşler deneye deneye kabiliyetleri geliştirir ve o iş özümsenir. Çalışan işinde ustalaşır ve kişide diğer işlere ilişkin bir anlayış (zevk-i selim) gelişir ki bu anlayış başka işlere geçişin kapısı olur, hayat boyu insanların alan değiştirebilir olmasını ve yeni alana hızla intibak edebilmesini sağlar.

Buraya kadar zikrolunanlardan bir eğitim tanımı çıkarabiliriz: “Bir iş topluluğunun/ meslek grubunun yahut toplumun onaylayıp aktarma iradesi gösterdiği normların, güven duyulan ustanın/ öğretmenin rehberliğinde, öğrenci tarafından öğrenilmesi, anlaşılması, değerinin kabul edilip benimsenmesi, özümsenip içselleştirilmesi suretiyle bir veya bir dizi işte beceri yetkinliği/ ustalık kazanılmasını, o işin melekeye dönüşmesini sağlayan topluluğa dâhil etme aracıdır.” Şu hâlde eğitimin ve eğitim kademelerinin amacı zikredilirken “toplumsallaştırmak”, “hayata hazırlamak”, “mesleğe hazırlamak”, “bir üst öğrenim kademesine hazırlamak” ifadeleri ulaştığımız eğitim tanımının işaret fişekleridir.

Öğrettiğimiz şeyler bizim aldığımız gibi durmuyor, değişiyor durmaksızın

Dünya sürekli bir değişim ve dönüşüm hâlindedir, Herakleitos’a atıfla “Değişmeyen tek şey değişimdir.” Eğitim sisteminin ve bileşenlerinin bundan etkilenmeyeceğini düşünmek mümkün değildir. Bu yönüyle eğitim değişimin ve dönüşümün yönetilmesi, eğitim sistemi içindekilerin -özellikle de- öğretmen ve öğrencilerin bu değişim dönüşüme uyumlu hâle getirilmesi anlamına gelmektedir.

Bu sebepledir ki eğitimi bir iş olarak sahiplenenlerin, eğitimin kendi geçmişinden taşıyıp getirdiği, ona hayat veren ve kendisine duyulan ihtiyacı hissettiren sabitlikleri ve süreklilikleri tespit edip değişen dünyaya ayak uydurmak konusuna ciddiyetle yaklaşmaları elzemdir.

Elzemdir çünkü hem kendi işleri hem “iş”ledikleri mevzu -yani eğitim konuları, eğitime konu “şey”- ler- değişmektedir hem de hitap ettikleri, önüne düşüp kılavuzluk yaptıkları öğrenci…

Öğretmenlik de değişiyor, değişmek zorunda

Yetkin ferdin ve toplumun belirleyicisi yetkin öğretmenlerdir. Öğretmenlerimizin yetkinliği ülkemizin bilimde, teknolojide, sanatta, kültürde, siyasette ve sair tüm alanlarda yetkinliğini de sağlayacaktır. Öğretmenin genel niteliğine ilişkin bu ifadeyi çözecek, öğretmen niteliği toplamını parçalarına ayıracak olursak öğretmenin genel kültüründen, pedagojik ihatasından, alan bilgisi ve yeterliliklerinden, bunların mezcolduğu alanındaki bilgiyi derin bir nüfuz ve açık ufukla öğrencisine aktarmasından söz etmiş oluruz.

Yani demem o ki

Herakleitos’a atıfla “Değişmeyen tek şey değişimdir.”
Herakleitos’a atıfla “Değişmeyen tek şey değişimdir.”

Öğretmen olarak -tanımımızdaki ifadesiyle- rehberliğine talip olduğumuz öğrencilerimizin her biri ilgilerinden yeteneklerine, sosyobiyografik kökenlerinden yaşadıkları mekânlara ve sahip oldukları imkânlara, zekâvetlerinden fehametlerine her şeyleriyle, bırakın “Beş parmağın beşi bir değil!” i parmak izleri bile birbirinden farklıdır, ayrıdır, alakasızdır. Yapacağımız ve yaptığımız tüm gruplama ve öbeklemeler salt süreci yönetebilmek adınadır; gerçeği çok cüzi olarak temsil etmektedir. Ne kadar “genel” bir kültüre sahip olsanız da öğrencilerinizin hepsini kuşatabilmeniz mümkün değildir aslında ama en azından genel geçer başlıklarda epey genişlemesine ve derinlemesine genel kültür sahibi olmalısınız.

Genel kültür üstüne “ne”yi öğretecekseniz -ki emekliliğinize artık şafak değil de plaka saymaya başladığınız zamana dek belki adı değil ama neredeyse her şeyi değişen bir “ne”dir o- onu unsurlarına ayırabilmeli, ayırdığınız bu parçaları işlem sırasına koyabilmeli, yeniden birleştirebilmelisiniz. Pedagoji bilgisi ve yetkinlikleri size öğretme mevzunuza bu şekilde yaklaşmayı, öğrencinizi ne kadar olabilirse artık o kadarıyla -zira parmak adedince çeşitlilikten ve farklılıktan bahsediyoruz burada, unutmayınız- tanımanızı sağlayacaktır. Bir miktar da takip edeceğiniz süreci ve süreçteki araç, gereç, meslektaş vb. yardımcılarınızı…

Alan bilgisi ve yeterlilikleri en berrak olan gibi duruyor ama onun da kendince kuytu koyakları vardı. Yaşamakta olduğunuz şimdiye geldiğinizde belki bazı kuytuların keşfedildiğini, bazı tenhalıkların göze çarpar olduğunu göreceksiniz ama kenar köşeye, izbelere çekilenlere de tanık olacaksınız; düne kadar iki kere iki dört ederken bugün kime göre neye göre diye sorgulandığında yahut “Üçgenin iç açıları toplamı kaçtır?” diye sorulduğunda “180!” yerine artık “Hangi paradigmaya göre?” sorusuna cevap vermedikçe cevap alamayacağınız günlere ereceksiniz.

Son olarak geniş bir genel kültürden ve iyi bir pedagoji bilgisi ve yetkinliğinden hareketle sağlam bir alan bilgisini, bunların mezcolduğu zemin üzerinden derin bir nüfuz ve açık ufukla öğrenciye aktarmaktan -daha yerinde bir ifadeyle- öğrenciye rehberlik etmekten, onu kılavuzluk etmekten dem vurmuştuk, hatırlatırız. Dolayısıyla üç kümenin kesişim noktasını büyütmek lazım, aman dikkat!

  • Velhasıl öğretmenlik değişiyor, zaten hep öyleydi ve hep de öyle olacak müstakbel meslektaşlarım. O hâlde yeni hâle uyum sağlayın; durmadan, daima, hep.