Türkiye ve dünyadan kitaplar

​Türkiye ve dünyadan kitaplar
​Türkiye ve dünyadan kitaplar

Nihayet Dergisi, Türkiye'den dünyadan kitapları sizin için derledi

Aslında Bir Sanat Var


Sanatla hiç ilgilenmediğini iddia eden bir insanın hayatında da aslında sanatın bir yeri vardır. Ömründe bir kere de olsa sahilde yürümüş, güneşin batışını seyretmiş, sonbaharda sararan yapraklarla dolu bir parkta oturmuş, sevdiği bir şarkıyı mırıldanmıştır. Bu basit örnekler gösteriyor ki hepimizin hayatında bir sanat vardır. Sadettin Ökten de bu düşünceden yola çıkarak, bir insanın sanatla nasıl tanıştığını, estetik öznenin ne olduğunu, sanatkârın diğer insanlardan farkını, toplum ve sanatın bağını, Batı ve İslam medeniyetlerinde sanat kavramını anlatıyor. Kendi deneyimlerinden yola çıkarak sanat faaliyetlerine farklı bir bakış açısı sunuyor.

Aslında Bir Sanat Var, Sadettin Ökten, Tuti Kitap

Türkokratia: Avrupa’da Türk İmajı kitabı Yunanistan’da uzun yıllar yaşamış ve bu süre boyunca kendisine yöneltilen sorular sebebiyle “Türk”ün kim olduğu konusunda muhasebeye sürüklenmiş Esra Özsüer’in özgün eseri. Yunanca bilmesi ve arşivlere erişiminin rahat olması sebebiyle, ayrıca Yunanistan’ın kendi bağımsızlığını ilan etme ve bir ulus-devlet yaratma sürecinde doğrudan Osmanlı ile hesaplaşmış olmasından hareketle Türk imgesini Yunanistan örneği üzerinden çalışmış Özsüer. Temsil konusunu öteki üzerinden inceleyen ve tarih boyunca Doğu ile Batı’nın, Türk ile Avrupalının nasıl temsil edildiğini geniş bir biçimde açıklayan kitap, Yunan ulus-devletinin oluşumunu, o süreçte tarihyazımının nasıl değiştiğini, Yunan kimliğinin nasıl kurulduğunu ve karşısına Türk kimliğinin nasıl konumlandırıldığını detaylı bir şekilde inceliyor.

Türkokratia: Avrupa’da Türk İmajı kitabı, Esra Özsüer, Kronik Kitap

Günlük hayli mahrem bir noktaya tekabül eder kişi için. Bir yazar şöyle bir hatırasını nakleder: Babası masasında bir defter bulur, biraz karıştırıp hemen bırakır. Neden öyle yaptığını sorunca, “Günlük olduğunu anlayınca korktum” der, “ruhunu yağmalamak istemem.” Bu mahrem alana girmek ister istemez çekince uyandırır okur içinde -velev ki basılmış olsa bile! Yine de deneme tadında günlük notların, ara bir keyif imkânı sağladığını itiraf etmek gerekiyor. Süleyman Ragıp Yazıcılar da böyle yapmış. Güne düştüğü her türden notu; okuduğu bir kitap, görüştüğü biri, bir nasihat veya hikmet parçalarını kendi aynasında yeniden açımlayarak Baht Meselesi’nde bir araya getirmiş. Yine de siz temkini elden bırakmayın, denemede arz-ı endâm eden boydan boya kişinin kendisidir nihayetinde!

Baht Meselesi, Süleyman Ragıp Yazıcılar, Aşina Kitap

Ömer Erdem’in şiirlerinde sürekli olarak kendini belli eder İstanbul. Daha ilk kitabından bugüne kadar sürdürdüğü şiir macerasında kanlı canlı bir karakter olarak varlık gösterir. Şair bu defa, ömrünü verdiği, ömrünü tüketen, sevdiği, nefret ettiği şehre bir selam duruşu sergiliyor. “Üsküdar Asya’dır Çin’e kadar” dizesiyle merkezini Türkiye’de, bir o kadar da İstanbul’da tutan Erdem’in “kent, ülke ve ev” için ithafıyla başlattığı bu yeni kitabı, geçmişten bugüne meseleleri konuşmak için bir araç olarak da kent imgesini kullanıyor. “istanbula inanmayan şiire inanmaz/ istanbula inanmayan/ güzele ve kadına/ yanmaz” İstanbul’a unutulmayacak bir şehrengiz, nazire, uzun bir kafiye... Ömer Erdem “şehirlerin peygamberi” dediği İstanbul’u şiirle yeniden inşa ediyor.

İstanbul'a, Ömer Erdem, Everest Yayınları

W. Hodding Carter’ın Koç Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan Sifon: Su Tesisatçısı Uygarlığı Nasıl Kurtardı isimli kitabı daha ilk andan insanın ilgisini çeken bir konuya sahip. Yazarın üslubu da kitabın ismi gibi esprili; konuyu hikâye ve anekdotlarla zenginleştirerek anlatmayı tercih eden Carter, okuyucuyu hiç sıkmıyor. Kendi evinde yaşadığı su tesisatı probleminden sonra su tesisatına özel bir ilgi duymaya başlayan ve uygarlığın gelişiminde su tesisatının ne kadar mühim bir yer tuttuğunu, zengin ile yoksulun arasındaki farkı doğrudan yansıtan bir konumda olduğunu fark eden Carter, bu konuya eğilmeye ve bunu kitaplaştırmaya karar verir. Tarihsel serüveni anlatırken bile eğlenceli anılarından ve tecrübelerinden bahsetmekten geri durmayan yazar, uygarlık tarihine farklı bir pencereden bakıyor.

Sifon, W. Hodding Carter, çev. Defne Karakaya, Koç Üniversitesi Yayınları

John Berger, Hayvanlara Niçin Bakarız? adlı denemesinde hayvanlarla kurduğumuz ilişkiyi analiz etmeye çalışıyordu. Berger’e göre hayvanların ortadan kayboluşu hayvanat bahçelerinin ortaya çıkışıyla eş zamanlı bir süreçtir: “Kamuya açık hayvanat bahçeleri, hayvanların gündelik hayattan kayboluşuna uzanan dönemin başlangıcında hayat bulmuştur.” Hayvanlar gitgide, teker teker sahneyi terk edip insanlığı kendi temsilleriyle, evcil hayvanları ve oyuncaklarıyla baş başa bırakıyor. Yazar, görünürlüğü medyatik olarak artmasına karşın kendiliği konuşulmayan “hayvan” konusunu gündemimize almayı öneriyor bu denemesinde. Felsefe tarihini hayvanların tarihi olarak okumayı öneriyor demekle, çabasını daha doğru bir şekilde ifade etmiş oluruz sanırım. İlkçağ felsefelerinde bir analoji ve örneklem malzemesi olarak düşüncenin malzemesi hâline gelen hayvan temsillerini, tarihin tam merkezine koyarak ele almayı öneriyor Oxana. Yer yer felsefe tarihini ters yüz edecek tespitlerle, sıkı bir deneme metni okumaya hazır olun!

Hayvanların Tarihi, Oxana Timofeeva, çev. Barış Engin Aksoy, Kolektif Kitap

Tüm dinî geleneklerde olduğu gibi İslam dininde de kalp ve kalbin hâlleri çok önemlidir. Pek çok kültürde “ruhun evi” olarak görülen kalple alakalı pek çok deyim ve atasözü de dile yerleşmiştir. İslam büyükleri, özellikle büyük mutasavvıflar sohbet ve neşirlerinde kalbin hastalıklarından bahsetmişler ve kalbi nasıl tezkiye edebileceğimiz konusunda bizlere yol göstermişler, elimizden tutmuşlardır. İmam Mevlüd’ün manzum eseri Mezheretü’l- Kulüb (Kalbin Tezkiyesi) da kalbin hastalıklarından, hangi hastalığa sahip olduğumuzu nasıl anlayabileceğimizden ve bu hastalıklardan nasıl kurtulabileceğimizden bahsediyor. Günümüzde Batı’daki en etkili mühtedi isimlerden olan ve En Etkili 500 Müslüman listesinde de gösterilen Hamza Yusuf, bu şiire yaptığı şerhleri kitaplaştırmış ve Sufi Kitap da bunu Kalbin Simyası adıyla Türkçede yayımlamıştır. Yetkin bir çeviriyle Türkçeleştirilen bu eser, tasavvufla ilgilenen herkesin okuması gereken bir kitap.

Kalbin Simyası, Hamza Yusuf, çev. Abdurrahman Açıkgöz, Timaş Yayınları

Fütûhu’l-Gayb: Alemlerin Keşfi, evliyaullahın büyüklerinden Abdülkâdir Geylânî’nin tam yetmiş sekiz risalesinden müteşekkil bir eser. Abdülkâdir Geylânî’nin en önemli eserlerinden kabul edilen Fütûhu’l-Gayb: Alemlerin Keşfi, maneviyat yolundaki salike yol gösteren, ona belli başlı tasavvufi kavramları anlatan sohbet üslubunda derlenmiş bir kitap. Rıza, tevekkül, sabır, vera, edep, iman, nimet, dua, şükür ve zühd gibi konularda kısa ve öz bilgiler veren, tasavvuf yolcularına yol gösteren eser, kendisinden sonra gelen evliyaların da istifade ettiği bir tasavvuf klasiğidir. Dünyanın tuzaklarına düşmemek, onun zahir güzelliğine aldanmamak için bize gerekli reçeteleri sunuyor. Bu eser, geleneksel eğitim metodu olan sohbet usulünü de okurlarına talim ettiriyor.

Fütûhu’l-Gayb , Abdülkâdir Geylânî, çev. Mehmet Bilal Yamak, Sufi Kitap

Din ve beden ilişkisi üzerine pek çok araştırma yapılmasına rağmen konu İslam dini ve beden olunca yapılmış olan araştırmaların sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek seviyede. Scott Kugle de bütünüyle İslam dinini kapsamasa da tasavvuf ve beden ilişkisi üzerine Sufilerin ve Evliyaların Bedenleri: İslam’da Mistisizm, Bedensellik ve Kutsal Güç ismini taşıyan bir kitap kaleme alarak bu konuda geniş kapsamlı bir çalışma gerçekleştirmiş. Tüm tasavvuf öğretisini, evliyaların tezkirelerini, sufilerin eserlerini “beden”i merkeze alarak inceliyor. Michel Foucault, Judith Butler, Maurice Merleau-Ponty gibi isimleri tartışmasına dâhil ederek araştırmasını teorik çerçevede de genişleten yazar, tasavvufi düşüncede beden ve ruhun bütüncül bir yaklaşımla ele alındığını beş farklı evliya üzerinden örneklerle açıklıyor.

Sufis and Saints’ Bodies: Mysticism, Corporeality and Sacred Power in Islam, Scott Kugle, University of Nort Carolina Press, 2007, 368 s.

Bir etnografi çalışması olan Benjamin Gatling’in bu kitabı Tacikistan’daki günlük hayata tasavvuf kültürünün nasıl etki ettiğini, Tacikistan halkının günlük hayat pratiklerinin tasavvuf ile ne ölçüde kesiştiğini ortaya koyuyor. Yazar, bu çalışmada hatıralardan, hikâyelerden, şiirlerden, ritüellerden, dinî hayat pratiklerinden yola çıkarak yöre halkının tasavvuf kültürünü nasıl canlı tutmaya çalıştığının ve onu nasıl yeniden inşa ettiğinin ayrıntılı bir fotoğrafını çekmeye çalışıyor. Gatling’in bu çalışması Tacikistan halkının tasavvuf yardımıyla rejimlerin, özellikle de Sovyetler’in baskısından nasıl kurtulduğunu da gösteriyor. İslam’ın sözde politik tehlikeler içerdiği iddiasıyla çalkanan dünyada yazar, Müslümanların şifahi kültürünün otoriter siyaset ile baş etme yolunun tasavvuf kültürü ve o kültürün içerdiği öğelere mütevazı dokunuşlarla gündelik hayatı dönüştürmek olduğunu gösteriyor.

Expressions of Sufi Culture in Tajikistan, Benjamin Gatling, University of Wisconsin Press, 2018, 216 s

On yedinci ve on sekizinci yüzyıllarda Hristiyan âlimler, İslam medeniyetine dair Batılıların fikrini tamamen değiştirecek bir çaba içerisine girdiler: Kur’an-ı Kerim’in tamamını dikkatli bir şekilde Batı dillerine tercüme etmeye başladılar, İslam sanatlarına ve ilimlerine dair yazılar kaleme aldılar, incelemeler yaptılar ve Müslümanların tarihini Arap kaynaklarını baz alarak yazmaya başladılar. The Republic of Arabic Letters: Islam and the European Enlightenment isimli kitabında da Alexander Bevilacqua bu konu üzerine eğiliyor. Yazar, seküler bir temeli olan Aydınlanma’nın İslam ve onun yazılı kültürüne dair olan fikirleri üzerinde Katolik ve Protestan entelektüellerinin ne derece etkide bulunduğunu ve bu etkinin nasıl gerçekleştiğini inceliyor. Arapça, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve Latince kaynaklara dayanan bu eser, konuya dair bir başucu eseri niteliğinde.

The Republic of Arabic Letters: Islam and the European Enlightenment, Alexander Bevilacqua, Harvard University Press, 2018, 345