Bağlamından koparılan insan ve eşya 2025’te gücünü değil, anlamını kaybediyor

Bir insan ya da nesne, kendi yerinde anlamlıdır. Yerinden edildiğinde, kıymeti de ağırlığı da azalır.
Bir insan ya da nesne, kendi yerinde anlamlıdır. Yerinden edildiğinde, kıymeti de ağırlığı da azalır.

Her insan, her eşya, her fikir ait olduğu yerde anlamlıdır. Yerinden edildiğinde yalnızca yeri boş kalmaz; kendisi de değerinden kaybeder. Taş bile yerinde ağırlığını korur.

Toplumların hafızasında kök salmış atasözleri, sadece kelime değil; hayatı okuma biçimidir. “Taş yerinde ağırdır” sözü de, bir insanın ya da nesnenin gerçek değerini ancak ait olduğu yerde bulacağını hatırlatır.

Bir yönetici, yerinden edildiğinde otoritesini kaybedebilir. Bir sanat eseri, bağlamından koparıldığında etkisini yitirebilir. Tıpkı dağ başında ağır duran taşın, ovaya yuvarlandığında sıradanlaşması gibi.

Kıymet Mekâna Bağlıdır

Bu söz, aynı zamanda aidiyetin ve bağlamın önemini vurgular. Bir insanın yeteneği, emeği ya da sözü; doğru yerde karşılık bulur. Aksi hâlde, en değerli taş bile kıymetsiz sayılabilir.

Günümüzün köksüzleşen dünyasında, bu atasözü yerli olmanın, yerinde durmanın ve bulunduğu konumda anlam aramanın ne kadar hayati olduğunu yeniden hatırlatır.

Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.