Yoldaki tuhaflık: Arnavutluk

Arnavutluk
Arnavutluk

Arnavutluk’ta toplumda saygın olabilmenin yolu misafir ağırlamaktan geçer. Bu kültür öylesine önemli ki misafirleri rahat ettirdikçe toplumdaki saygınlığınız artıyor.

İtalyanca konuşulan sokaklar

Arnavutluk’ta diaspora ve ülkelerin ikili ilişkileri nedeniyle İtalyanca, Fransızca, İngilizce, Yunanca gibi birçok Batı dili konuşuluyor. Fakat bunlardan en çok tercih edileni İtalyanca. Hem coğrafi yakınlık hem de İtalyan hayranlığı nedeniyle sokaklarda İtalyanca konuşanlara rastlamak mümkün. Hatta İngilizce soru sorduğunuzda size İtalyanca cevap veriliyor.

Arnavutluk sokakları
Arnavutluk sokakları

Çanak antenleri bile İtalya’ya çevrilen Arnavutlar, İtalyan kültürüyle yaşıyor.

En büyük beddua: Kapın kilitlene

Arnavutluk’ta toplumda saygın olabilmenin yolu misafir ağırlamaktan geçer. Bu kültür öylesine önemli ki misafirleri rahat ettirdikçe toplumdaki saygınlığınız artıyor.

Eskiden “büyük kapı” olarak adlandırılan misafiri himaye eden aileler, evlerinde konuklarına özel odalar yapardı. Fakat bu gelenek de modern zamanlarda tarihe karışmak üzere. Misafirine ikramda kusur eden ev sahibi ise cimri olarak algılanır ve itibarını kaybeder. Birine yapılacak en büyük beddualardan biri misafirsiz kalmak anlamına gelen “kapın kilitlene” sözüdür.

Sığınaklar ülkesi

Komünizmin en şiddetli uygulandığı ülkelerden biri olan Arnavutluk, Enver Hoca’nın diktatörlüğü altındaydı. Komünist rejim dolayısıyla uzun süre içine kapanık yaşayan ülke, zamanla paranoyaya doğru sürüklendi.

Enver Hoca, ülkesini dış tehditlerden korumak amacıyla Arnavutluk’un her yanına sığınaklar inşa ettirdi.

Sayıları 20 yılda 170 bini aşan bu sığınaklar onun ölümünün ardından terk edildi.

Her sabah ağlamak

Yas tutma, Arnavutların önemli geleneklerindendir.

Enver Hoca, ülkesini dış tehditlerden korumak amacıyla Arnavutluk’un her yanına sığınaklar inşa ettirdi.
Enver Hoca, ülkesini dış tehditlerden korumak amacıyla Arnavutluk’un her yanına sığınaklar inşa ettirdi.

Eşini kaybeden kadın, kocasının yasını ölene kadar tutarken oğlu içinse daha karmaşık bir geleneğe uyar. Oğlunu kaybeden anne, bir yıl boyunca her sabah siyahlar içinde ağlayarak evladını anar. Günlük yas matemi birinci yılın sonunda biter, her yıl dönümünde bir kez tekrarlanır. Kadın varlıklıysa ve evinden çıkması gerekmiyorsa üç yıl boyunca evinden ayrılamaz. Ölen eğer vurulmuşsa yası intikamı alındıktan sonra başlar. Kadınlar önce intikam için eğlenir sonra yas süreci başlar.