Altı kitap 6 öykü

20. yy’ın çok kimlikli yazarlarından D. H. Lawrence.
20. yy’ın çok kimlikli yazarlarından D. H. Lawrence.

Tarz olarak klasik gerçekçilik ile modernizm arasında köprü görevi yaptığını söyleyebileceğimiz yazar; sembolik bir anlatımla kaleme aldığı bu eserde, özellikle kadın okurlar tarafından eleştirilecek metinler sunuyor.

Lawrence, bu kitapta ikili insan ilişkileri temelli öykülerle çıkıyor okuyucunun karşısına.
Lawrence, bu kitapta ikili insan ilişkileri temelli öykülerle çıkıyor okuyucunun karşısına.

20. yy’ın çok kimlikli yazarlarından D. H. Lawrence’in on üç öyküden oluşan kitabı Atını Sürüp Giden Kadın raflardaki yerini aldı. Kırk beş yıllık kısa yaşamına ses getiren eserler sığdıran Lawrence, bu kitapta ikili insan ilişkileri temelli öykülerle çıkıyor okuyucunun karşısına. Lawrence, öykülerin genelinde küçük insan tiplerini resmeder; kavgaları, içinde bulundukları memnuniyetsiz ortamı, kimliğini oturtamamış ilişkiler karmaşasını, ruh ikizini bulamamış eşleri…

Gündelik hayatın içinde kaybolup giden karakterlerin dahil olduğu büyük bir resim çizer. Bu resimde; kadınların yardımcı figür olarak soluk ve silik renklerle ifade edildiğini, asıl rengin erkeklere ait olduğunu söyleyebiliriz.

Tarz olarak klasik gerçekçilik ile modernizm arasında köprü görevi yaptığını söyleyebileceğimiz yazar; sembolik bir anlatımla kaleme aldığı bu eserde, özellikle kadın okurlar tarafından eleştirilecek metinler sunuyor.

Atını Sürüp Giden Kadın, D.H.Lawrence, Çev: Can Ömer Kalaycı, Can Yayınları

  • Ayşegül Ünal İnan öykülerde, hayatın günlük akışında yakaladığı küçük ipuçlarını titizlikle örerek birbiriyle kesişen hikayeler kuruyor. Zaman ve karakterlerin okura haber vermeksizin sürekli değiştiği metin bölümlerinde, gerçeklik ansızın kırılarak anıların etkisini arttırıyor. Yakın tarihin olaylarının önemli yer tuttuğu anlatılar, kimi zaman günlük gibi ilerlerken kimi zaman da izlenilmiş bir filmin kısa özetine dönüşüyor. Eski ustalarını kaybetmiş mahalle hikayeleri için derin bir soluk sayılabilecek Ortasından Deniz Geçen Bir Hikaye, Ebabil Yayınları’ndan çıktı.
  • Ortasından Deniz Geçen Bir Hikaye, Ayşegül Ünal İnan, Ebabil Yayınları

Özer Ravanoğlu’nun ismiyle müsemma iki bölümden oluşan ilk öykü kitabı Doğudan Batıdan Hikayeler Ötüken Neşriyat etiketi ile yayımlandı. “Doğudan Hikayeler” başlığında toplanan öyküler ilk akla gelen bölgeden biraz daha doğuda geçiyor, yani Orta Asya’da. Yazar biyografisinden de anlaşılacağı gibi yıllarca bu coğrafyada mesai harcamış, Türk dünyası üzerinde gönüllü bir elçilik görevi üstlenmiş. Haliyle bize, hem aşina olduğumuz hem de ufak detaylarla yabancı gibi hissettiğimiz bu toplumun ne kadar da bize benzediğini günlük yaşamdan kesitlerle bazen trajik bazen ibretlik olaylarla anlatıyor.

“Batıdan Hikayeler” bölümü ise yazarın ideolojisini net biçimde yansıttığı öykülerden oluşuyor. Milliyetçi özelliğini ön plana çıkararak altmışlı yıllardan seksenli yıllara kadarki dönemi anlatıyor bize. Yazarın kitapta anlattığı birçok hikaye, öyküden ziyade bir anı okuyormuş gibi sade ve akıcı bir üslupla yazılmış. Yazar temel derdini çok net bir şekilde belirtiyor. Milli duygulara sahip, özellikle Türk diyarlarındaki hayatı merak eden okurların okuması gereken bir eser.

Doğudan Batıdan Hikayeler, Özer Ravanoğlu, Ötüken Neşriyat

  • Özcan Karabulut, tipik bir 80 kuşağı öykücüsü. Kişisel bunalımlar, toplumsal meseleler, tabuları yıkma çabaları… Son öykü kitabı Muhteşem Tutkularımızın Bir Sonraki Saati de yazarın diğer kitapları gibi, toplumsal sorunları kişisel meseleler üzerinden ele aldığı hikayeler barındırıyor. Tabuları yıkma mevzusunda ise cinsellik artık eskidi ancak Karabulut level atlamış; cinselliğin yanına bir de “başörtülü kadın” eklemiş. Kendisini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.
  • Muhteşem Tutkularımızın Bir Sonraki Saati, Özcan Karabulut, Can Yayınları

Sabahattin Ali’nin çevirdiği Üç Romantik Hikaye bu kez YKY etiketiyle okurla buluşuyor.
Sabahattin Ali’nin çevirdiği Üç Romantik Hikaye bu kez YKY etiketiyle okurla buluşuyor.

İlk baskısını 1943 yılında MEB Yayınları’nda yapan, Sabahattin Ali’nin çevirdiği Üç Romantik Hikaye bu kez YKY etiketiyle okurla buluşuyor. Kleist, Chamisso ve Hoffmann’ın birer öyküleriyle oluşturulan seçki, çevirideki titizlik ve üslup ile romantik akımın üç önemli metnini okuma listemize ekliyor. Sabahattin Ali, öyküler hakkındaki düşüncelerini açıkça dile getiriyor:

Yalnız birkaç kişi, çığırlarının sınırlarını aşarak bütün insanlığın malı olacak eserler meydana getirmişlerdir ve bu güne kadar canlılıklarını muhafaza etmişlerdir ki, biz bu kitapta bunlardan birer örnek vereceğiz.

Üç Romantik Hikaye, Kleist-Chamisso-Hoffman, Çev: Sabahattin Ali, Yapı Kredi Yayınları

  • Çağımızın en ağır Şilili yazarlarından Alejandro Zambra, Notos Kitap tarafından basılan Belgelerim’deki öykülerinde gündelik hayatın tüm alışkanlıklarını ironik bir dille rayından çıkartıyor. Mevzulara farklı açılardan bakmayı sade bir dille kendinde üslup edinen Zambra, bireylerin hayatındaki kırılmaları özenli bir yaklaşımla ansızın yakalıyor. Teknolojinin getirdiği değişimi belki de pek çok akademik çalışmadan daha kolay mizah ediyor:“Yazdıkları e-postadan çok mektuptu, aradaki farkı hâlâ anlamamıştı.”
  • Belgelerim, Alejandro Zambra, Çev: Çiğdem Öztürk, Notos Kita