Altı kitap 6 öykü

Kısa ömrünün çoğu cezaevlerinde, cephelerde ve hasta yataklarında geçen Wolfgang Borchert...
Kısa ömrünün çoğu cezaevlerinde, cephelerde ve hasta yataklarında geçen Wolfgang Borchert...

Yıkıntı Edebiyat türünü seven okurların mutlaka kütüphanesinde olması gereken bir yapıt: “Beni bu yaratıkla yalnız bıraktılar sonunda, ama hayır, yalnız bırakmakla kalmadılar, bir hücreye de tıktılar, her şeyden çok korktuğum bu yaratıkla, kendi kendimle.”

Wolfgang Borchert’in toplu öyküleri Kamuran Şipal çevirisiyle okura ulaştı.
Wolfgang Borchert’in toplu öyküleri Kamuran Şipal çevirisiyle okura ulaştı.

Kısa ömrünün çoğu cezaevlerinde, cephelerde ve hasta yataklarında geçen Wolfgang Borchert’in toplu öyküleri Kamuran Şipal çevirisiyle okura ulaştı.

Yapı Kredi Yayınları etiketiyle çıkan kitap, 1921-1947 yıllarında yaşayan yazarın döneminin gerilimine ve depresyonuna ışık tutan anlatılarıyla şekilleniyor.

Yıkıntı Edebiyat türünü seven okurların mutlaka kütüphanesinde olması gereken bir yapıt: “Beni bu yaratıkla yalnız bıraktılar sonunda, ama hayır, yalnız bırakmakla kalmadılar, bir hücreye de tıktılar, her şeyden çok korktuğum bu yaratıkla, kendi kendimle.”

Ama Fareler Uyurlar Geceleyin, Wolfgang Borchert, Yapı Kredi Yayınları

  • Tematik seçkiler, meraklısı için eğlenceli okumalardır. Murathan Mungan, 1996’dan beri çeşitli aralıklarla çeşitli konularda seçkiler yayımlıyor. Bu sene bunlara Tren Geçti ve Edebiyat Seferler İçin Vapur Tarifeleri adlı iki seçki daha eklendi. Türk edebiyatında trende ve vapurda geçen ve Murathan Mungan’ın beğendiği öyküler bunlar. Sait Faik, Sabahattin Ali, Sevim Burak gibi eski ustalardan, günümüz yazarlarına doğru kronolojik bir sıra gözetmiş Mungan. Bu sayede vapurların, trenlerin değişimini de tecrübe edebiliyorsunuz okurken. Meraklısına tavsiye edilir.
  • Edebiyat Seferleri İçin Vapur Tarifeleri, Hzr. Murathan Mungan, Metis Yayınları

Gündelik hayatın sıradanlığının hoş bir şekilde anlatıldığı, dilinin insanı yormadığı bu kitapta 9 öykü bulunuyor.
Gündelik hayatın sıradanlığının hoş bir şekilde anlatıldığı, dilinin insanı yormadığı bu kitapta 9 öykü bulunuyor.

Kitabın kapağını açınca önce içindekiler bölümünü ziyaret edip kitaba ismini veren öykünün sayfa numarasına bakıyorsunuz. 127’yi görünce sondan başa kitabın öykülerini okumaya başlıyorsunuz. Yazarın okuyucuyla konuşuyormuş gibi yazdığı öykülerinin dilini severek, parmaklarınız sayfaları geriye doğru çevirmeye çekinmiyor.

Öykü karakterlerinin geçmiş ve şimdi arasında yaşadığı arada kalmışlıkları, kırgınlıkları ve istenmese de kabullenmeleri kimi zaman oflaya puflaya kimi zaman tebessümle okuyorsunuz. Çünkü her öykü çıkmazda kalmıyor. Kahveler, bakkal, bir kitabın çevrilen sayfalarının sesleri, ev işleri, çoluk çocuk derken bir bakıyorsunuz ki parlak olmayan bir muhitte ışığınızı bulmaya çalışan birisiniz.

Gündelik hayatın sıradanlığının hoş bir şekilde anlatıldığı, dilinin insanı yormadığı bu kitapta 9 öykü bulunuyor ve kitabın öykülerini sondan başa okumakta tereddüt etmeyin. Belki bu şekilde nereye dökülmekte olduğunuzu işaret eden levhalarla karşılaşabilirsiniz.

Maveraünnehir Nereye Dökülür, Engin Barış Kalkan, İletişim Yayınları

  • Celal Al-i Ahmed çağdaş İran edebiyatının önde gelen isimlerinden biri. Yazarın Yitip Giden Hayat isimli eseri Türkçeye çevrilen ilk öykü kitabı olma özelliğini taşıyor. Kitaptaki öyküler toplumsal gerçekçi yapısıyla ön plana çıkıyor. Yazarın içinde bulunduğu kültürü çok iyi anladığı, buna kafa yorduğu öykülerindeki sert ve gerçekçi kurgudan anlaşılıyor. Daha çok kültürel yozlaşmayı, bağnazlığı, içtimai hayattaki zorlukları, sınıf farklılıklarının topluma yansımalarını çok ince bir gözlemle aktarıyor. Tüm bunların yanında bir de parantez açmak gerek; çevirideki özen ve emek her öyküde hissediliyor. Büyüyen Ay Yayınları kendi kalitesinden ödün vermeden yazın dünyasına kıymetli eserler kazandırmaya devam ediyor.
  • Edebiyat Seferleri İçin Vapur Tarifeleri, Hzr. Murathan Mungan, Metis Yayınları

Eskiciyan hikâye anlatırken sözü uzatmayı sevmiyor.
Eskiciyan hikâye anlatırken sözü uzatmayı sevmiyor.

Metropol Ninnisi, adlı kitabıyla 2015 Selçuk Baran Öykü Ödülü’nün sahibi Eskiciyan’dan yeni öykü toplamı Konteyner Zaafı raflardaki yerini aldı.

Eskiciyan hikâye anlatırken sözü uzatmayı sevmiyor. Ağdalı cümleler ile anlatıyı boğmak istemiyor. Kısa, net ve çarpıcı bir üslup takınıyor. Bunu da gayet iyi başarıyor. Gerçeküstü öğeler ve kara mizah ile zenginleştirdiği hikâyelerin hemen her köşesinde eleştirel tavır hazır bekliyor.

Eleştiriler tavır dediysek itici sloganlardan bahsetmiyoruz. Yazarın, anlatıcının ve karakterin bazen iç içe geçtiği öykülerle kitap, okura şehrin sokaklarında tatlı bir gezinti vaat ediyor.

Konteyner Zaafı, İsahag Uygar Eskiciyan, Sel Yayıncılık

  • İlk öykü kitabında Caner Almaz, metin üzerine düşüncelerini ustalıkla sergiliyor. Alıştığımız gündelik hayat pratiklerini göstergelerinden kopararak ansızın yeni anlamlara kavuşturan Kırgın Anlatıcı, çok katmanlı öykülerde dolaşmayı seven okurları güzel örneklerle buluşturuyor. Mekanın ve zamanın sürekli kırıldığı iç sesler ile karakterlerin karıştığı diyaloglara kulak verelim: “Metninizi karanlık bir odaya koyun. Orada birkaç hafta beklesin. Çok gün ışığı görmüş metniniz, çok fazla insanla haşır neşir etmeyin artık. O kendi dengesini bir süre sonra bulacaktır.”
  • Kırgın Anlatıcı, Caner Almaz, Alakarga Yayıncılık