Cadu Kadın

​Cadu Kadın ​
​Cadu Kadın ​

Bak sen şu tıynetsize ki, küp küp altınlar, ipekten şallar verildi mi hemen başlar türlü kötülükler etmeye. Küplere biner, yılanı da eline kamçı eder, kırk yıllık yolu göz açıp kapayıncaya kadar gider. Suya batmaz ateşte yanmaz nice cadudur bu, sözlerindeki efsunla sihir etmeye gelir.

Bu mahlukun öyküsünü yazın!

Ey erenler, ey gaziler, o caduyu gör ki mahı teshir eylemiş, va’de-i vasl gelende gönlümüzü güman eylemiş.

Bak sen şu cadının yaptıklarına! Devlerin gözünü çıkardın, ejderlere kılıç çaldın da bu yoldaki tüm engelleri aştın mı sandın? Bütün düşmanların ağzından alevler saçacak diye aldandın. Beli bükük, yüzü yumuk bir yaşlı kadın görende insafa gelen sen, işin ötesini berisini düşünüp taşınmadan her tatlı söze, güler yüze kanan sen. Behey gafil, cadu seni avlamayıp da ne yapsın? Cadılar bunu pek iyi becerir: Kendini acındırır, gönlünü alır da sana olmayacak işler yaptırır. Ne de kolay aldandın. “Aman hanımcığım, sorma, doğrusu bu işin fendine eremedim,” dersin, dersin de iş işten geçmişler ola!

Bak sen şu tıynetsize ki, küp küp altınlar, ipekten şallar verildi mi hemen başlar türlü kötülükler etmeye. Küplere biner, yılanı da eline kamçı eder, kırk yıllık yolu göz açıp kapayıncaya kadar gider. Suya batmaz ateşte yanmaz nice cadudur bu, sözlerindeki efsunla sihir etmeye gelir. Yalanı hakikat, çirkini güzel gösterir. Gör şu hilekar, desisebaz, kurnaz cadıyı ki, sözleriyle nasıl efsunlar, sihirler, büyüler tertip eder.

Gör nice sihr etti bu cadu sana. Meğer o sevgilinin gonca gülü de cadılık edermiş, gözünün öğrettiği büyüleri kirpikleriyle ok edermiş, yüzündeki zülf-i siyahkarı cadılık kılıp aşığı sersemletirmiş. Behey miskin, sevgilinin saçını görüp de hazineye malik oldum sanma. O bir cadı imiş ki seni efsunlayıp aklını esir eylemiş. Böyleyken, seni yoldan dur eylemiş.

Siz dur eylemen erenler, söz atına binip nice yol tepenler. Kahramansanız, mızrakla kılıca ne hacet, kaleminiz olsun şimşir ü sinan!

Görelim ne sihir ettin yine sözde ey muharrir,

Senin gibi acep olur mu söyleyen sihir.

  • Cadu Kadın karakterini kullanarak yazdığınız öyküleri 1 Ağustos’a kadar postoyku@gmail.com’a gönderebilirsiniz.

Lamba Cini

Bu mahlukun öyküsünü yazın!

Dile benden ne dilersen.

Muhayyilesi esrarengiz peri masallarının tomar tomar müsveddeleri ile dolu nesiller çoktan uykuya daldılar. Bize bu ruzigardan düşe düşe Alaaddin’in sihirli lambası düştü. Sıcaklar çocukları avlulara döktüğünde, gözleri uzakları arayan kim kaldı, diye soruldu. Birkaç yiğitpare öne atılıp, bıyık burudu.

Şimdi sen, cesaretini kuşanıp, sadakatini elifnemend gibi beline dolayıp, acıyı kav, sevdayı çakmak bilip yola çıkmak üzeresin. Seni de avlarlar Alaaddiiiiin. Bu yolda düşman çetin, tuzaklar pek zorludur. Sen de bir Alaaddin oldun, Cafer tarafından kuyuya kondun. Haylice bir sihirbazdır bu Cafer fakat biraz terelelli. Tüm sihir, tüm güç, tüm ihtişam, dünyanın tüm zenginlikleri yalnız ve yalnız kendinin olsun ister. Onun için başkası yok hükmündedir. Onun için, lamba cinini kimesneye kaptırmamak gerektir.

Kuyu karanlık, gün uzaktır, himmet yetişir. Lambayı ovduğunda içinden bir cin belirir. Dile cinden ne dilersen. Cömert, merhametli, pek sevecen, pek iyiliksever bir cin… Ama o da biraz terelelli, der yalnız üç hakkın var, iyi düşünesin, doğru karar veresin. Alaaddin birincide kuyudan kendini kurtarır, ikincide prenses Yasemin’i, üçüncüde de lambaya hapsolmuş cinini.

Bu iş masaldır, esatirdir, olmaz demen erenler. Seni kuyulara düşüren, düşürdüğü gibi çıkarır elbet. Yalnız Alaaddin olup gayret ipine sarılman, akıl kandiliyle aydınlanman, aşk şarabından içmen gerek. Bu dediklerimi tutarsan, cin lambadan da çıkar, yüzükten de; gökten zembille de iner, şifalı bir ot gibi yerden de biter. Lambadaki cin dediği Keremli Mevlanın inayet ve ihsan vesilesidir. O’na zor mu sandın erenler.

Bu dediklerimize itimat etmeyenler kuyulara düştüklerinde, Caferler tarafından oyuna getirildiklerinde, dünya üstlerine üstlerine geldiğinde, himmete niyaz etsinler, inşallah Görklü Mevlam onlara da üç dilek hakkı vere de gelip hikaye edeler.

  • Lamba Cini karakterini kullanarak yazdığınız öyküleri 1 Ağustos’a kadar postoyku@gmail.com’a gönderebilirsiniz.