Çevirmen diyor ki

Merve Yalçın: Kitap çevirmenliğine başlamadan önce uzun bir süre dergiler için öykü, şiir ve makale çevirileri yaptım.
Merve Yalçın: Kitap çevirmenliğine başlamadan önce uzun bir süre dergiler için öykü, şiir ve makale çevirileri yaptım.

Bu sıralar üzerinde çalıştığınız metin ya da yazarlardan bahseder misiniz? "Her çeviri yeni bir deneyimdir," denir. Bizimle paylaşmak istediğiniz herhangi bir yeni bilgi var mı?

Merve Yalçın:

Çevirmenliğe edebiyat dergileri için çeviriler yaparak başladım. Kitap çevirmenliğine başlamadan önce uzun bir süre dergiler için öykü, şiir ve makale çevirileri yaptım. Karabatak, İzafi, Tasfiye, Melamet, Bakmaklar, Japonya, Kaygusuz, Hece, Öykülem, Post Öykü, Notos Öykü, Trendeki Yabancı, Dergâh dergilerinde çeviri çalışmalarım yer aldı. En uzun soluklu çeviri çalışmalarını ise Dergâh için, yaklaşık iki senedir yapıyorum; geçtiğimiz Mart ayında Dergâh'ta on sekizinci çevirim yer aldı. Dergâh için edebiyat kamusunun takip ettiği güncel konularla ilgili makaleleri Türkçeye kazandırıyorum. Bu makaleleri çoğunlukla ben seçiyorum. Yayımlanan en son kitap çevirim James Huneker'ın Egoistler kitabı, Ketebe Yayınları'ndan çıktı. Eski bir metin olduğu için dili bakımından yer yer benim için zorlayıcı bir kitap olsa da çevirirken çok yararlandım. Huneker, dünya edebiyatı için önem arz eden birkaç sanatçı ve yazarı kendi metinleri üzerinden değerlendirmeye alıyor. Kitap, bu yazar ve sanatçıların kendi eserleri ve benlikleri arasındaki ilişkiyi ele alan incelemelerden oluşuyor.

Eski bir metin olduğu için dili bakımından yer yer benim için zorlayıcı bir kitap olsa da çevirirken çok yararlandım.
Eski bir metin olduğu için dili bakımından yer yer benim için zorlayıcı bir kitap olsa da çevirirken çok yararlandım.

Huneker, bu yazar ve sanatçıların eserlerinde kendi benliklerini keşfedişleri ve bunun kendi eserleri üzerindeki etkilerini yazarların metinleri üzerinden gösteriyor. Kitap bu yönüyle ilgi çekici. Egositler, sanat eseri kadar sanatçıyı da önemseyen okuyucuların dikkatini çekecek bir kitap. Egoistler'den sonra sanat tarihçisi ve eleştirmeni Ernst Hans Gombrich'in Gölgeler kitabını çevirdim. Kitap Everest Yayınları'ndan çıkacak. Bu, şimdiye dek çevirmekten en çok zevk aldığım kitaptı.

Bu kitap resim sanatıyla ve özellikle de ışık ve gölgenin resim üzerindeki etkileriyle ilgili birçok ayrıntıyı fark etmemi sağladı. Bir müze ya da galeriyi gezerken ışığın içerideki sanat eserlerini algılamamızda ne kadar etkili olduğunu çoğu zaman görmezden geliriz. Işıkla gölge arasındaki ilişki baktığımız tabloya ve o tabloyu yapan sanatçının eserini yaparken vermeyi amaçladığı etkiye dair bize birçok ipucu verir. İşte Gombrich Gölgeler'de gölgeye ve Batı sanatındaki kullanım alanına dair sanat eserlerinden örneklerle birlikte birçok bilgi sunuyor.

Kitapta bir dağ köyünde eski taş bir ev ve evden hiç çıkmayan sahibi anlatılıyor.
Kitapta bir dağ köyünde eski taş bir ev ve evden hiç çıkmayan sahibi anlatılıyor.

Şu anda ise elimde Beat Kuşağı'nda önemli bir yere sahip ve bu akıma dahil olan birçok sanatçının kitabının basılmasını sağlayan City Lights Yayınevi'nin sahibi Lawrence Ferlinghetti'nin 100. yaşıyla birlikte yayımlanan otobiyografik kitabı Little Boy var. Ferlinghetti bu romanını ağır bir bilinç(ç)akışı yöntemiyle yazmış ve çok az noktalama işareti kullanmış. Bu iki faktör hem kitabın takip edilmesini zorlaştırıyor hem de Ferlinghetti'nin kendisiyle ve dünyayla hesaplaşmasının zorluğunu okuyucuya hissettiriyor. Bu romanda okurları ciddi savrulmalar ve göndermeler bekliyor. Romanı çevirmesi ise zor ve bir o kadar da eğlenceli. Bu kitap da Everest Yayınları'ndan çıkacak. Buna ek olarak elimde uzun süredir çevirisi için zaman harcadığım başka bir deneysel metin daha var; Samuel McValonia'nın Mermer Vermez Ağaçların Gölgesinde kitabı. Kitapta bir dağ köyünde eski taş bir ev ve evden hiç çıkmayan sahibi anlatılıyor. Yazarın bu ev ve köye dair anlattıkları dikkat çekici.

Kesinlikle ilginç bir kurgu. 2013'te Londra'da bir sahafta tesadüfen bulduğum bu kitabın yazarıyla ilgili İskoç olması dışında hiçbir bilgi bulamadım. Yazarın başka bir kitabına ya da kendisiyle ilgili bilgiye de ulaşamadım. Canım sıkıldığında ya da nefes almak için kitabı bir mola yeri olarak kullanıyorum. Büyük ihtimalle bu yılın sonunda çeviriyi tamamlamış olacağım. Bu metni henüz hiçbir yayıncıya teklif etmedim.