Dört kitap 4 öykü

Anadolu’nun dağlarında çayır biçip eşkıyaya karşı duruyorlar.
Anadolu’nun dağlarında çayır biçip eşkıyaya karşı duruyorlar.

Öyküler, günlük yaşamdaki kimi basit olaylara takıntı derecesinde dikkat eden ve çoğu zaman bu takıntıları obsesyon ve kompulsiyonlara vardıran karakterlerce kuşatılmış durumda. Bu öykülerle okura yaşamın hunisini sunan yazar, yaşamdaki detayların ziyan edilmeden nasıl biriktirildiğini gözler önüne seriyor.

Kaplumbağaların Ölümü, sıradan olanın, somut ve soyut bütün detaylarıyla anlatıldığı öykülerden oluşan bir ilk kitap. Dil ve üsluptaki yetkinlik, oturmuş ritim ve bu ritmin bile isteye yavaş tutulması ise bu kitabı, diğer ilk kitaplardan ayrı bir yerde konumlandıran özellikler. Öyküler, günlük yaşamdaki kimi basit olaylara takıntı derecesinde dikkat eden ve çoğu zaman bu takıntıları obsesyon ve kompulsiyonlara vardıran karakterlerce kuşatılmış durumda. Bu öykülerle okura yaşamın hunisini sunan yazar, yaşamdaki detayların ziyan edilmeden nasıl biriktirildiğini gözler önüne seriyor.

Kaplumbağaların Ölümü, Fatma Nur Kaptanoğlu, Raskol’un Baltası

  • Yaşı geçkin bir molla, nüktedan ahbabı Mustafendi ve kahve ahalisi… Birlikte mollanın hikayesine doğru (destanına mı desek) yol alıyorlar. Kah Anadolu’nun dağlarında çayır biçip eşkıyaya karşı duruyorlar, kah kahveye gelen yoksula destek oluyorlar. Okuyucu Mustafa Kutlu’nun bu son kitabında sadece köy ve şehir yaşamının görüntülerini değil, yakın tarihimizin çetrefilli sayılacak meselelerini de buluyor. Abdülhamit devri ile Cumhuriyet Türkiye’si arasında mekik dokuyan kitapta, Kutlu hikayelerindeki sıcak, samimi ve sahici aşklar da yerini almış. Kutlu anlatımı ise kimi zaman mollaya bırakıyor, bazen sazı eline alıyor. Ve’l-hasıl Mustafa Kutlu’nun kitabı yine bir Eylül ayında meraklılarıyla buluşuyor.
  • Tarla Kuşunun Sesi, Mustafa Kutlu, Dergah Yayınları

Ödüllü öykücü Cemil Kavukçu’dan bir “uzun öykü” kitabı raflardaki yerini aldı. Yalnızlık, orta yaş bunalımı, hesabı kapanmamış acılar gibi tanıdık temaları konu alan uzun öyküde Kavukçu okuru merakta bırakarak öyküde tutmanın yolunu seçmiş. Başarıyla oluşturulmuş “kasvetli atmosfer” ise tarzın okurlar için güzel haber diyebiliriz. Melih Kavukçu’nun çizimleriyle içeriği zenginleştirişmiş kitap Cemil Kavukçu okurunu fazlasıyla sevindirecek gibi görünüyor.

Yüzünüz Kuşlar Yüzünüz, Cemil Kavukçu, Can Yayınları

  • Nuhan N. Çam’ın öyküleri, edebi terimleri ve kişileri, menkıbeleri öğreten bir havaya sahip olmakla birlikte hikmetli sözleri de barındırıyor. Öyküler okuyucuyu didaktik bir dünyanın kapısından girdiğini söylüyor. Bu dünyanın içindekiler sanki birden fazla hikmetli öykünün bir araya getirilmesiyle inşa edilmiş gibi. Bazen bitmemiş öykünün kahramanını bir başka öykünün satır aralarında görüyorsunuz. Gözlerinizi belertip acaba bunun hikmeti ne ki diye düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz. Bitmemiş öykü başka bir öyküye taşınıyorsa ben bu kitabı niye okuyorum sorusu aklınıza geliyor. Acaba böyle olmasa mıydı diye soruyorsunuz. Sonra mahallenizin ya da şehrinizin kuşu, kapı komşunuz, ülke komşunuz size tanıdık gelen hayatlarıyla misafir oluyor ve bu soruyu alıp savuşturuyor zihninizden. Bir de paragrafların arasına serpilmiş şiir tadında dizeler var. Hah diyorsunuz İstanbul’u, onun ruhunu, halini, durumunu, kuşunu, sokaklarını, evsizini, kimsesizini anlatırken bu hava da gerek. Evet, doğru anladınız yazarın kendi etrafında oluşturarak yazdığı 16 öyküyü barındıran kitapta üslup ve dil oluşturmuş sizi kendisine çekiyor.
  • Uyanma Bildirisi, Nuhan Nebi Çam, Bilge Kültür-Sanat