Güven Adıgüzel’e sorduk

​Güven Adıgüzel: azarken bir şeyler içmeyi çok severim, yazları vişne-soda, kışları çay-kahve.
​Güven Adıgüzel: azarken bir şeyler içmeyi çok severim, yazları vişne-soda, kışları çay-kahve.

Cahit Koytak’ın Mekke’ye Giden Yol çevirisinde yakaladığı ürpertici sadelikteki o ses hâlâ kulaklarımızdadır. Öyle duymaya hasretiz. George Jordac’ın “İmam Ali: İnsanlığın Adalet Sesi” kitabını çevirirseler de okusak.

Google’da ne sıklıkla adınızı aratıyorsunuz?

Google’da adımı aratmayalı uzun zaman oldu, sözlüklere bakmayalı da. Zaten malumunuz, bu mevzular için Google yerine twitter’daki search özelliği tercih ediliyor artık. Soruya cevap olarak; yeni kitap çıktığı zamanlarda daha çok, yani yılda bir-kaç kez.

Yazma ritüeliniz var mı?

Pek yok, zaten eskisi kadar yazma iştahım da kalmadı. Bazen müzik ararım, çoğunlukla sessizlik. Yazarken bir şeyler içmeyi çok severim, yazları vişne-soda, kışları çay-kahve. Yorulduğumda, çalışma masamın üzerinde kahramanlarımın resimleri var, onlarla gözgöze gelirim. Böyle şeyler.

Çevirseler de okusak dediğiniz bir kitap var mı?

Var. Cahit Koytak’ın Mekke’ye Giden Yol çevirisinde yakaladığı ürpertici sadelikteki o ses hâlâ kulaklarımızdadır. Öyle duymaya hasretiz. George Jordac’ın “İmam Ali: İnsanlığın Adalet Sesi” kitabını çevirirseler de okusak.

Okurlarınızın size rastlama ihtimalinin en yüksek olduğu yer neresi?

Bozcaada’da; Cafe Rıhtım, sıklıkla denize yakın masalar ya da meydandaki Çınaraltı Kahvesi. İstanbul’da İzdiham’ın idarehanesi. Japonya’da Tokyo Camii önü. Bir de herhangi bir Müslüm Gürses şarkısının nakarat kısımları.

Öykülerinizdeki en teknolojik alet nedir?

Tost makinesi.