'Hep Eksik' ve 'Hep Hiç'

Benden Başka Herkes
Benden Başka Herkes

Yazar Benden Başka Herkes'te insanın iç dünyasını, etrafında yaşanan olaylara yaklaşımını, hayata karşı duruşunu, dünyaya bakış tarzını, insan ilişkilerine kadar birçok noktaya teması göstermeye çalışıyor. İfade aracı olarak popüler enstrümanlar kullanmak yerine tamamen toplumun yerli kodlarına yer veriyor, "nostaljik" öğelere ve arabesk müziğin sanatçılarından ve edebiyatından yaptığı alıntılarla öykülerini oluşturuyor.

"Hep Eksik" ve "Hep Hiç" Sıddık Yurtsever'in Benden Başka Herkes adlı öykü kitabının iki bölümünün başlıkları. Kitapta 17 öykü var. Peki öykülerde neler var? Yazar eksik kalan hayatlardan kesitler sunuyor. Samimiyeti kendisinden büyük insanların, gönlü kırılmışların, hasta olup da şifasını arayanların, derdini yüreğinde taşıyanların, ölenlerin ve etrafımızda dönüp duran her şeyin anlatısını sunuyor yazar. Bunları yaparken de "arabesk edebiyat" aracı olarak kullanılıyor. Köyden kente geçişle görünür olan arabesk, iç dinamiklerde meydana gelen değişikliklerin farklı yapılar oluşturmasına neden oluyor. Özellikle müzikle toplum içine sızan arabesk, edebiyatta duygu ve düşüncelerin ifade edilmesinde araç olarak kullanılıyor. Zamanla insanlar tarafından bir yaşam biçimi haline getirilen arabesk, kimi zaman insanların dış görünüşüne de yansıyor. "İspanyol paça bir pantolon, lacivert gömlek.

Sıddık Yurtsever
Sıddık Yurtsever

Sakal uzatmış bir de."1, kimi zaman da aşkı ifade etme aracı oluyor: "Tutamadım Melahat. O tahta arabayla geçerken göremedim bile seni bir daha. ... Geldi Ferdi Tayfur: "Ben de bu dağların nesine geldim, meleşir kuzular sesine geldim, bir garip ölmüş de yasına geldim, geldim Melahat."2 Yazarın satırlarından görüldüğü üzere kitabın içinde hem sembolik hem de müzik üzerinden arabesk izler görmek mümkün. Arabesk, toplumsal değişmelerle birlikte aile ve akraba ilişkilerindeki değişiklikleri, dostluk ve insanların kendine özgü değerlerinin sistemini ifade ederken de kullanılan bir araç. Modern döneme geçişte arada kalan insanların kimi zaman umudunu kaybedip, yalnızlaşmayı seçmesi söz konusu. Bu arabesk noktalar kitap içinde görülebiliyor. "... biz son ses açmıştık Müslüm'ü. "Nereden Sevdim O Zalimi." ... "Emmioğlu az önce Müslüm diyorduk şimdi camiye gidiyoruz çarpılmayak."3

  • Bu alıntıyla yazar bir yandan müzik motifi ile karakterinin konumunu belirtirken bir yandan da geleneksel ve dinin ritmik yapısını öne çıkarıyor. Böylece yeni değerlerin oluşturduğu karmaşa arasında kalan kahramanın ve ilişkide olduğu toplumun kültürel tablosunu sunuyor. Kimi zaman da arabesk insanların ekonomik ve siyasi durumlarını ifade ederken yardımcı olabiliyor. "Hakkı Bulut dinleyip biraz efkârlanacak. "Bir daha oynamayacağım valla, ekmek Mushaf çarpsın lan."4 Bu alıntının yapıldığı öyküde kumar oynayarak kaybeden bir kahraman var. Saplandığı bataklığın onu nasıl dibe çektiği ifade edilirken, ekonomik durumu da sezdiriliyor. Arabeskin toplumun daha alt kesimlerinde üretildiği ve dolaşıma çıktığı söyleniyor; toplumun daha üst kesimi tarafından ise reddi söz konusu. Ayrıca kamusal ve resmi alanlarda yakın tarihe kadar görmezden geliniyor. Bu süreçte yoksulların duygu ve düşünce dünyasının ifade aracı olurken, kadercilik anlayışını taşıyarak kimi zaman insanların kadere isyan ettikleri noktada görünüyor, toplumda ezilen kısmın renginin temsilcisi oluyor.

"Bu gavurlar bizi muhasır medeniyetler seviyesine yükseltecek emmoğlu derdi her maçtan sonra."5 Eserden yapılan bu alıntı hem toplumun alt-üst kısmını hem de toplumda batılılaşan ve batılışamayan kesimin varlığını hatırlatıyor. Soyut görüntüleri ve hayallerle kurulu bir toplumsal düzenin varlığı okuyucuya kahramanın dilinde sunuluyor. Arabesk anlatılarda özellikle acı, hüzün, keder ve ayrılık temaları en çok işlenen konular. "Daha geçen kış karısıyla kavga etti diye Orhan Gencebay'dan "Batsın Bu Dünya"yı tüm köye seher vakti dinletmemiş miydi?"6 Kitaptan verilen bu alıntı belirtilen temaların temsilcisi olurken, arabeskin kültürel kodlarla olan ilişkisini de gösteriyor. Yazar özetle, Benden Başka Herkes'te insanın iç dünyasını, etrafında yaşanan olaylara yaklaşımını, hayata karşı duruşunu, dünyaya bakış tarzını, insan ilişkilerine kadar birçok noktaya teması göstermeye çalışıyor. İfade aracı olarak popüler enstrümanlar kullanmak yerine tamamen toplumun yerli kodlarına yer veriyor, "nostaljik" öğelere ve arabesk müziğin sanatçılarından ve edebiyatından yaptığı alıntılarla öykülerini oluşturuyor.

1 Sıddık Yurtsever, "Siyah Kazak", s. 23.

2 Yurtsever, "Sen Bağırsak Deyince", s. 19.

3 Yurtsever, "Nihayetsiz Tövbe Teknikleri", s. 77.

4 Yurtsever, "Büyük Bir Şevkle Başladığım Öykünün Hikâyesidir", s. 27.

5 Yurtsever, "Nihayetsiz Tövbe Teknikleri", s. 78.

6 Yurtsever, "Düş, Hayal, Hakikat", s. 39.