Kahramanın “Sonsuz” Yolculuğu

Joseph Campbell
Joseph Campbell

Campbell kitabın giriş kısmında monomitin ne olduğunu anlatarak okuyucuyu kahramanın yolculuğu fikriyle tanıştırmak için gerekli altyapıyı sunmaktadır. Bu kısımda Jung’un arketipleri ve kollektif bilinçdışı kavramları ile evrensel tek tip bir kahraman ve kahramanın yolculuğu aşamalarının var olmasının nasıl mümkün olduğunu açıklamaktadır.

Burada kahramana rehberlik edip yol gösteren kişi genellikle yine yaşlı bir adamdır. Rehberlik özelliği ön planda bulunan bu figürün hem baba hem de yaşlı bilge adam arketipiyle örtüştüğünü söylemek mümkündür; adamın aklı ve ilmi, baba arketipinin yansımasıdır. Bundan sonra Dönüş Eşiğinin Aşılması aşamasına geçilir. Bu aşamada macera sırasında elde edilen bilgelik sürdürülür, bu bilgelik insanlığın yaşamıyla bütünleştirilir ve büyük bir ihtimalle dünyanın geri kalanıyla paylaşılır. Dönüş gerçekleştikten sonra artık gerçek dünyadaki yaşamına dönen kahraman, İki Dünyanın Ustası aşamsındadır. Bu aşamada, maddi ve manevi (dış ve iç) dünya arasındaki denge kurulur.

Bundan sonra, Dönüş bölümünün ve kahramanın macera döngüsünün son aşaması olan Yaşama Özgürlüğü aşamasına ulaşılır. Bu aşamada, elde edilen derin bilgi, ölüm korkusu karşısında özgürleşmeyi sağlayarak yaşama özgürlüğüne dönüşür. Bu durum bazen, ne gelecek ile ilgili beklenti içine girmeden ne de geçmiş ile ilgili pişmanlık duymadan anı yaşamak olarak ifade edilir.

Joseph Campbell, aşamaları kısaca anlatılıp arketip örnekleri verilerek psikanalizle bağlantısı en genel anlamıyla gösterilmeye çalışılan monomit kuramı ve kahramanın yolculuğu döngüsünü, aslında mitleri temel alarak mitoloji çalışmaları için oluşturmuştur. Yukarıda anlatılan bu on yedi aşamalı kahramanın macerası döngüsü, elbette burada anlatıldığından çok daha ayrıntılı biçimde ele alınabilecek bir konudur. Ayrıca, aşamalardan bazılarında verilen, Jung’un arketiplerinden yola çıkılarak belirlenmiş arketipler dışında pek çok psikanalitik öğenin de var olduğu tartışmasız bir gerçektir.

Döngü içinde anne ve baba kompleksi, id-ego ve süper ego, id ve süper egonun çekişmesi, bilinçdışının varlığı gibi psikanalizin temel kavramlarına çoğu zaman örtük bir biçimde değinilmiştir. Ancak bunların tümünü tek bir yazıda ele almak mümkün olmayacağı gibi bu konuyu belki de edebiyat ve mitolojiden ayırarak ilkin temel psikanalitik kavramlar temelinde ele alarak incelemek daha uygun olacaktır. Ancak burada özellikle vurgulanmak istenen, ortaya çıkışında bir mitoloji kuramı dahi olsa, monomit kuramının aslında edebiyatta da uygulanabilir olduğudur. Bu konuyla ilgili, özellikle yabancı kaynaklarda, diğer alanlardaki kadar fazla olmasa da kayda değer sayıda çalışma bulunmaktadır.

Bu kuramın kullanımının sadece akademik çalışmalarla sınırlı kalmaması adına, Campbell’in çalışması edebiyat alanında da kullanılması söz konusudur. Çağdaş roman ve öykülerde her zaman bu aşamaların tümünü görmemiz mümkün olmasa da, bu döngüyü kullanarak var olan eserleri anlamlandırmak ve hatta yeni eserler yaratmak yolunda bundan yararlanmak mümkündür. Ayrıca edebiyatın sembollerle örülü gizli dünyasına yolculuk yapmak isteyen yazarlar ve bu eserlerin okuyucuları için monomit kuramını ve psikanalizin bu kuram içerisindeki yerini kavramak oldukça farklı bir deneyime kapı açacaktır.

Buraya son olarak ekleyebileceğimiz bir başka önemli husus da, Campbell’ın kuramının da diğer tüm kuramlar ve fikirler gibi tartışmaya açık olmasıdır. Ortaya atıldığı dönemin en gözde kuramı olmakla kalmayıp bugün de varlığını güçlü ve görünür biçimde sürdürmesi; bunun eleştirilemez olmadığı anlamına gelmemelidir. Özellikle Alan Dundes gibi yakın dönem halkbilimcilerin, psikanalitik folklor çalışmaları üzerinden psikanalitik teorinin yaratıcısı olan Freud’dan başlayarak alanın tüm ekollerine eleştiri getirmiş olduğunu göz önünde bulundurursak, aynı araştırmacıların çalışmalarında Joseph Campbell ve çalışmalarını da eleştirmiş olduklarını görmek pek de zor olmayacaktır.

Joseph Campbell’da kahramanın yolculuğu sonsuzdur. Her kahraman için bitmek tükenmek bilmez şekilde tekrarlanan bu döngü, insanlık tarihi boyunca yaratılan anlatılar için geçerli olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Campbell’ın teorisine ister katılalım ister katılmayalım Campbell bize kahramanın döngüsel yolculuğunun yanı sıra kahramanın çizgisel yolculuğu hakkında da bir fikir armağan etmiştir. Kahramanlar her zaman var olacaktır fakat kahramanın yolculuğu ve bu yolculuk sırasında karşılaştıkları değişen çağlara göre farklılık gösterecektir.

Burada bizi meraka ve daha fazla çalışmaya iten asıl konu, kahramanların nasıl değiştiğinin ötesinde günümüz insanının ihtiyaç duyduğu kahramanı edebiyatın kendi çağdaş dinamikleri içinde nasıl yaratacağı; çağımızın kahramanlarını okuyucunun çağın şartları ve zamanın ruhu içinde nasıl anlayacağı olmalıdır. Çünkü kahramanın “sonsuz” yolculuğu yalnızca kendi varlığının döngüsünde değil, insanlığın var olduğu çizgisel tarih boyunca sürdüreceği ve ne zaman biteceği asla bilinemeyecek olan süreçte sonsuza kadar devam edecektir.

  • Kaynakça
  • Campbell, Joseph, Kahramanın Sonsuz Yolculuğu, çev. Sabri Gürses, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, 2010.
  • Jung, Carl Gustav, Dört Arketip, çev. Zehra Aksu Yılmazer, Metis Yayınları, İstanbul, 2015.
  • Öztürk, Özhan, Folklor ve Mitoloji Sözlüğü, Phoenix Yayınları, Ankara, 2009.