Kürsücambazı

Çoğu kez, anlaşılmamayı başarır kürsücambazı.
Çoğu kez, anlaşılmamayı başarır kürsücambazı.

Ama ne yazık ki, işlerin ters gittiği durumlar da bulunmaktadır. Karşısındaki adam durumu ansızın kavramış, her şeyi anlamış ve de yüzünü gözünü bu duyguları dile getirecek mimiklerle oynatmaya başlamışsa, bizimki yandı!

Bu karakterin öyküsünü yazın!

Kürsücambazı, konuşmak istediğinde, neden söz ettiğini anlamayacak kişileri aranır. Konuşmak üzere birini karşısına aldı mı, şaşkın bakışları, çaresiz göz kırpışları anında tanır ve... gözler, yeterince çaresiz bir şekilde kırpışmaya başladığı an söylevine başlar bu adam. Fikirleri oluk oluk akmaktadır kafasına, normalde aklından geçmeyecek savlar, şimdi denizlerdeki kumlar kadardır; şu anda herkesin aklını karıştıracak güçte olduğunu hissetmektedir, keyfine diyecek yoktur, olmadık ilhamlar benliğini doldurmakta, çevresini saran hava, binlerce kehanetle kaynamaktadır.

Ama ne yazık ki, işlerin ters gittiği durumlar da bulunmaktadır. Karşısındaki adam durumu ansızın kavramış, her şeyi anlamış ve de yüzünü gözünü bu duyguları dile getirecek mimiklerle oynatmaya başlamışsa, bizimki yandı! Çaresiz bu durumlarla karşılaşır kürsücambazı ve anında batağa saplanır, berbat olur, kekeler, bocalamaya başlar, acayip bir utangaçlık içinde işi başından almaya kalkar; çabaların boşuna olduğu, karşısındaki adamın durumu anladığı ve bu anlama halini sürdürmedeki kararlılığı tabak gibi ortaya çıkmışsa, kürsücambazı işten vazgeçer, dilsizleşir ve saygı denen şeyi aklından geçirmeksizin sertçe döner gider.

Ne var ki, bu türden yenilgiler, pek sık başına gelmez. Çoğu kez, anlaşılmamayı başarır kürsücambazı. Deneyimlidir, seçicidir, öyle önüne gelenle konuşmaz. Kulağına gelen her şeye yapışacak tipleri iyi tanır. Kendisinin kastettiği, anlatmak istediği şeyler konusunda kimin şu kadarcık fikri olabilir ki! Kendisi bile ağzını açmadan bilmez ne söyleyeceğini; söyleyeceği şeyler, hiçbir yerde, yıldızlarda bile yazılı değildir ki? Başka biri nasıl bilecek? Kürsücambazı ilham ya da esin denen şeyin kör olduğunu hissetmektedir. Esin kıvılcımlarını tutuşturacak tek şey, hiçbir şeydir. Kişiliği gelişmemişlerin içine düştüğü kafa karışıklığından başlamak her zaman kolaydır. Kendisi, dünyayı, bir karmaşa şeklinde, kendi içinde barındırmaktadır. Kaos, onda doğuştan var olan bir şeydir ve kaos, yüzyılda bir kendisine sahip olacak birini seçer, işte o biri, kendisidir.

Bu adam için yapılacak en yüce şeyin, kaos ya da karmaşayla arasındaki sorunları kendi başına çözümlemesi olduğu sanılabilir. Kürsücambazı, kendi kendine konuşurken gözönüne getirebilirsiniz. Ancak bu, bağışlanması olanaksız bir hatadır. Kürsücambazını, yalnız ve yalnız, başkalarındaki inatçılık ateşler. Bu nüfus yoğunluğu fazla kentte, bir aşağı, bir yukarı, ve de daireler çizerek yürümekte, şu, ya da bu adamın karşısında durmakta, hiç yeri olmadığı halde ortaya tatlı bir iki söz atmakta, bu sözlerin etkisini gözlemlemekte ve ancak arzulanan şaşkınlığı algıladıktan sonra alev almakta, yavaş yavaş kaosuna ulaşmaktadır.

  • Kürsücambazı karakterini kullanarak yazdığınız öyküleri 1 Ağustos’a kadar postoyku@gmail.com’a gönderebilirsiniz.