Özgün öykü

Cemal Şakar
Cemal Şakar

Unutmamak lazım; her türlü olayın, durumun, ihtimalin dışında olmak, iletişimsizlik demektir. Gerçek hayat içinde insan hep bir durumun içindedir ve öykü de bu durumlardan doğar.

Özgün Öykü: Öyküde bambaşka bir kişi oluşturmak, öykücülerin temel motivasyonlarındandır. Onun yaşadığı ruh hallerinin, başına gelenlerin, cevelan ettiği mekanın, ilişkilerinin, hayata bakışının… bambaşka, biricik olması özgünlüğün gereği gibi düşünülür. Daha derinlerde öykücü, okuyucunun öyküsü karşısında derin bir “üf bee!” çekmesini temenni eder ya da bir “vay canına!” Okuyucu şimdiye kadar hiç de böyle bir şeyle karşılaşmamıştır.

Oysa okuyucunun, okuduğuyla temas kurabilmesinin ön koşulu onu tanıyabilmesidir; aralarında ortaklıklar olmasıdır. “Ben de böyle düşünüyorum, böyle hissediyorum, böyle eyliyorum” duygusu metinle kurulan en sahih ilişkidir. Ancak böyle bir ilişki tahakkuk ederse, okurla metnin buluştuğundan söz edebiliriz.

  • Unutmamak lazım; her türlü olayın, durumun, ihtimalin dışında olmak, iletişimsizlik demektir. Gerçek hayat içinde insan hep bir durumun içindedir ve öykü de bu durumlardan doğar.

Özgünlüğün kaynağı gerçek dışı bir insan uydurmak ya da bambaşka bir kurgu, bambaşka bir sözdizimi değildir; özgünlük hayat içindeki karşılaşmalardan doğar. Her karşılaşma biriciktir, bir defalıktır. Böylesi karşılaşmalarda insan değişir, dönüşür, bir başkası olur. Öykücüye düşen bu değişen insanı anlatabilmektir.

(Cemal Şakar)