Yedi kitap 7 öykü

Raymond Carver
Raymond Carver

Amerikan kısa öykü -bizdeki kısa öykü tanımına pek benzemeyen- yazarlarından en bilindik ve en yetkinlerinden biri olan Raymond Carver’ın son kitabı Azgın Mevsimler bir önceki öykü kitaplarına nazaran yazarın ilk öykücülük günlerinde kitap ve dergilerde yayımlanan eserlerini kapsıyor.

Olağanüstü bir kurguyu, beklenmedik finalleri, zekâ oyunlarını boş verin, düz bir metin okuyarak yutkunamayacağınız bir tat bırakıyor kursağınızda Carver. Yazar genellikle kadın erkek ilişkilerini, ailevi gerilimleri merkezine alıyor öykülerinde. Her ne kadar anlattığı sıradan insanların coğrafyası bizim folklorumuza uzak gibi görünse de o yutkunamayışı siz de ta derinden hissedebiliyorsunuz. Amerikan kısa öykü -bizdeki kısa öykü tanımına pek benzemeyen- yazarlarından en bilindik ve en yetkinlerinden biri olan Raymond Carver’ın son kitabı Azgın Mevsimler bir önceki öykü kitaplarına nazaran yazarın ilk öykücülük günlerinde kitap ve dergilerde yayımlanan eserlerini kapsıyor. Bu bakımından hem öykü okuru hem de öykü yazarı için kıymetli bir eser olarak arzı endam ediyor.

Azgın Mevsimler, Raymond Carver, Çeviri: Ayça Sabuncuoğlu, Can Yayınları

  • “Rus edebiyatı” deyince aklımıza, “Klasikler”den başka ne gelir? Özellikle çağdaş Rus edebiyatından ne kadar haberdarız? Madem öyle, şimdiden klasikleşmeye aday ve son 50 yılın en iyi Rus yazarı olarak gösterilen Saşa Sokolov ile tanışın. Usta çevirmen Sabri Gürses’in çevirisiyle Türkçede ilk kez yayımlanan Budalalar Okulu romanında Sokolov, aklın ve dilin sınırlarını zorlayan bir bilinç akışı ile bir şizofrenin kendini arayışını anlatıyor. Daha doğrusu, “öteki” olan iç sesiyle mücadelesini… Galina Popova’nın illüstrasyonları ile daha da zenginleştirilmiş olan bu Ulyssesvari roman gözden kaçmamalı.
  • Budalalar Okulu, Sasa Sokolov, Çeviri: Sabri Gürses, Timaş Yayınları

Kızım Olsan Bilirdin Cihan Aktaş’ın kimisi daha önce dergilerde yayımlanmış sekiz öyküsünden oluşuyor. Bir bütünlük içeren, kendi aralarında devamlılık arz eden öyküler bunlar. Bu sebepten aslında uzun ve tek bir hikaye okuyormuş hissi de uyandırıyor kitap. Şüphesiz bu hissi destekleyen bir diğer unsur da yazarın ustalıkla kullandığı dil. Önce dedesi, dedesinin vefatından sonra ise annesi alzheimer olan bir kadının bu hastalık karşısındaki çaresizliğine, bocalamalarına şahit oluyoruz. Öykülere konu olan hastalık her ne kadar “unutmak” ile ilgili olsa da, zihnin karnalık kuyusuna atılmış bütün anılar, kaybedilmiş evlatlar, yaşanmamış çocukluk, dönülmek istenen ev özlemi, hepsi birer birer gün yüzüne çıkıyor.

Kızım Olsan Bilirdin, Cihan Aktaş, İz Yayıncılık

  • İsminde de ifşa ettiği gibi Kemal Varol’un üçüncü romanı ölümün peşinden sürüklüyor bizi. Anadolu’nun ağıt kültürünün -romana göre- son temsilci ağıtçı kadın, ölümün ve aşkın peşinde yediveren bir meyve gibi bereketli bir ülke olan Türkiye’nin şehirlerine sürüklüyor bizi. Gözümüzü Malatya’da açıp Konya, Bursa, İstanbul, Erzurum ve Diyarbakır’da ağıtlardan bir iz bırakarak yolculuğuna devam ediyor Ağıtçı kadın. Bu yolculukta yarım asırlık bir “hevesi” arıyor. Yazar bu arayışın içinde bizlere, kendi zaviyesindeki Türkiye’nin, politik ve etnik alt metinlerini ve dolaştırdığı coğrafyadaki insanların derin izlerden oluşan hikayelerini akıcı bir üslupla anlatarak, kuyruğunu yiyen yılan gibi başladığı yere doğru sürüklüyor ağıtçı kadını.
  • Ucunda Ölüm Var, Kemal Varol, İletişim Yayınları

Bu Sefer Lila Olsun Saçlarım’›n ortaya çıkışında Suavi Kemal Yazgıç’ın beni sıklıkla arayıp hikaye yazmamı telkin etmesinin büyük rolü var. Yavaşlamamıza, ülke olarak başımızdan geçenler üzerine düşünmemize izin vermeyen ortamı göğüsleyerek her telefondan sonra akıp gelen hikayeler... Ortada hiçbir not ve yazılı iz yokken muhayyilenin bahçesinde doğaçlama boy veren babalar, oğullar ve türlü çeşit kadınlar. Hatırlamanın büyüsü, hikaye sağanağının altına el tutmanın tecrübesi... “Günlüğüm varlığımın eviydi bir bakıma. Kaybolan tarihimdi. Kısa gibi görünen ama içine yeryüzünün bütün kaygıları, altüst oluşları, heyecanları, acıları, sevinçleri sığmış olan esaslı bir tarih. O yaşta sıradanlığın farkına varamıyor insan, fevkalade geliyor her yaşanan. Hayatlarımızın karartıldığı anlar da, cüce dünyaya karşı koyan küçük yüce sevinçlerimiz de, ödediğimiz bedeller de kaydedilmişti.

İnsanın başına gelenlerden daha değerli bir hazinesi olamayacağına göre bir hayat, giden defterle yok olmak üzereydi demek ki. Kendiliğime ait binanın inşa edilişinde kullanılacak harç, kayıt altına aldığım ayrıntılardan ibaret olduğuna göre varlığım dağılıp giderdi artık. Artık kim olduğumuzu söyleyecek bir şahit bile yoktu. Birden Avrupa şehirlerinde turist ruhuyla oradan oraya sürüklenen temelsiz, iskeletsiz, her an yere yığılacak bir bedene dönüşmüştüm. Karşılıklı olarak birbirimizin aynasına bakacak gücümüz olduğunda, işte o zaman başkasıyla ilişkide hakiki bir alışveriş olabilir.” (Tanıtım Bülteninden)

Bu Sefer Lila Olsun Saçlarım, Yıldız Ramazanoğlu, Kapı Yayınları

  • Sevilen, Toni Morrison’un Pulitzer ve Nobel Ödülü almasını sağlayan mükemmel anlatıma, çarpıcı ve etkileyici hikayeye sahip, Afro–Amerikanların yaşam öyküsünün anlatıldığı etkileyici bir kitap. Zulüm ve sevdiği arasına sıkıştığı anda yaptığı tercihin sonucunda bir kadının peşini bırakmayan vicdanın hikayesi. Köleliğin, sağ kalanlar üzerindeki acımasız etkilerinin, sebep olduğu travmaların yıpratıcı fakat gerçek portresi. Öyle ki, beyazların eline geçmesindense, iki yaşındaki kızını öldürmeyi yeğleyen bir anne yaratacak kadar dehşetengiz bir travma. Kölelik, azat etme ve yeniden yapılanma temalarını ele alan Morrison, planladığı üçlemede Afro-Amerikan tarihine birinci ağızdan ışık tutarak, yaşanılan onulmaz acıları tüm çıplaklığıyla anlatıyor, geri dönüşlerle zenginleştiriyor ve anlatımı katmanlı hale dönüştürüyor. Dünyanın en iyi romanları listesinde yerini alan Sevilen sorduracağı korkunç sorulardan korkmayarak okunması gereken bir eser.
  • Sevilen, Toni Morrison, Çeviri: A. Püren Özgören, Sel Yayıncılık

Çağdaş Amerikan edebiyatının saygın isimlerinden olan Lorrie Moore’un Havlama adlı kitabı çevirmeninin titiz emeğiyle Türk okurunun istifadesine sunulmuş bir çalışma. Sekiz farklı öyküden derlenen kitapta yazar, yaşadığı çağın dönemsel olaylarını mahir bir şekilde öyküye dönüştürüyor. Yahudi ve zenci meselelerini ele aldığı yakın tarihin utanç veren gerçeklerinin yaşamlara vuran gölgesini ya da yirmi birinci yüzyıl kozmopolit yaşamının insan doğasında meydana getirdiği yozlaşmayı örnek olarak gösterebiliriz. Öykülerin genelindeki edebi kaygıları ötelemeyen, pazarlıksız anlatım Moore’un içtenliğini ortaya koyuyor. Eleştirmenlerin yazar hakkında yaptığı “zeki, komik, ciddi, dürüst, sakınmasız, keskin gözlü ve oldukça sivri dilli” değerlendirmelerine katılmamak mümkün değil. Dikkat çekici üslubu, insan ilişkilerine atıf yaptığı çıkmaz sokak hissi, toplumsal travmalara getirdiği ironik eleştirileri; bunları yaparken nükteli anlatımıyla okurundan ilgi görmeyi hak eden bir kitap Havlama.

Havlama, Lorrie Moore, Çeviri: Cem Alpan, Everest Yayınları