Küresel teknoloji arenasındaki en büyük bilek güreşlerinden biri olan TikTok krizinde düğüm çözüldü. Donald Trump yönetiminin ısrarlı yaptırım ve yasaklama tehditleri karşısında geri adım atan Çinli teknoloji devi ByteDance, uygulamanın ABD operasyonlarını Amerikalı yatırımcılara devretmek üzere nihai anlaşmayı imzaladı. TikTok Üst Yöneticisi Shou Zi Chew tarafından şirket çalışanlarına gönderilen notla duyurulan bu hamle, sosyal medya platformunun Amerika'daki geleceğini resmi olarak mühürledi.

Hisse Devri ve Yeni Ortaklık Yapısı

Yapılan bağlayıcı sözleşmelere göre; Oracle, Silver Lake ve Birleşik Arap Emirlikleri merkezli MGX grubu, yeni kurulacak şirketin toplam yüzde 45’lik payına sahip olacak. Çinli ana şirket ByteDance’in hisse oranının yüzde 20’nin altına çekileceği bu devir sürecinin 22 Ocak 2026 tarihinde tamamlanması hedefleniyor. Anlaşma sadece finansal bir ortaklığı değil, aynı zamanda kritik algoritmaların, kullanıcı verilerinin ve yazılım güncellemelerinin denetiminin de tamamen ABD merkezli bu yeni yapının kontrolüne geçmesini kapsıyor.

Milli Güvenlik Tartışmalarından Masaya Washington ve Pekin arasındaki teknoloji soğuk savaşı, 2024 yılında kabul edilen "Amerikalıları Yabancı Düşmanlarca Kontrol Edilen Uygulamalardan Koruma Yasası" ile geri dönülemez bir noktaya ulaşmıştı. ABD Temsilciler Meclisi ve Senatosu’ndan geçen yasayı Joe Biden onaylamış, ancak uygulamanın nihai aşamasına Donald Trump yön vermişti. Trump, 20 Ocak’ta göreve başlamasının ardından yasaklama süresini başkanlık kararnameleriyle uzatarak tarafları uzlaşmaya zorladı. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile yapılan telefon görüşmeleri ve ardından gelen 25 Eylül kararnamesi, satışın önündeki engelleri kaldıran son viraj oldu.

Dijital Egemenlikte Yeni Dönemin Kapısı

TikTok’un zorunlu satışı, veri gizliliği ve dijital egemenlik konularında dünya genelinde bir domino etkisi yaratma potansiyeli taşıyor. Türkiye gibi milli veri güvenliğini öncelikli mesele haline getiren ülkeler için de bu süreç, yerli ve milli teknolojilerin önemini bir kez daha kanıtlıyor. ABD’nin bir sosyal medya devini mülkiyet değişimine zorlaması, gelecekte diğer Çin menşeli teknoloji yatırımları ve küresel dijital platformlar için "ulusal güvenlik" kriterlerinin çok daha sert uygulanacağına dair bir sinyal olarak değerlendiriliyor.