22 adımda Gaziantep

Şeyh Fethullah Cami ve Külliyesi.
Şeyh Fethullah Cami ve Külliyesi.

"Sehr-i Ayıntab-ı Cihan" diye nitelendirilen Gaziantep, turistik yerleri, el sanatları ve dünyaya nam salmış lezzetleriyle ziyaretçilerini mest ediyor. Türkiye’nin güneyinde tarihi dokusu ve turistik merkezleri ile önemli bir yere sahip Gaziantep. Evliya Çelebi'nin güzel dizelerine mazhar olmuş kentimiz, aynı zamanda UNESCO tarafından 2015 yılında "Gastronomi Şehri" unvanıyla taçlandırıldı.

Yüzlerce yıllık bir ses: Gaziantep Kalesi

Gaziantep Kalesi, ilk olarak Roma Dönemi'nde höyük üzerinde bir gözetleme kulesi olarak yapılmış, bugünkü biçimini ise “Kaleler Mimarı” olarak adlandırılan Bizans İmparatoru Justinyanus döneminde M.S. VI. yüzyılda almıştır. Kale, çapı yaklaşık 100 metre, çevresi 1200 metre olan gayrı muntazam dairesel bir şekle sahiptir. Yüzlerce yılın hikâyesini taşıyan bu kaleyi, Gaziantep gezinizde ilk “merhaba” diyeceğiniz yer olarak düşünebilirsiniz.

  • 25 aralık Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panorama Müzesi
  • Gaziantep kalesinin girişinden başlayıp galeri kısmına doğru devam eden müzede, Gaziantep halkının düşman işgaline karşı direniş öyküsü; panolar, kahramanlara ait heykeller, rölyefler eşliğinde anlatılıyor. Bir resme, çizime bakıp o günleri tamamıyla anlamak elbette mümkün değil ama; o büyük cesareti yine de bir yerinden sezmek mümkün. Müzeyi, haftanın yedi günü saat 8.30 ile 17.30 arasında ziyaret edebilirsiniz.

Zeugma Antik Kenti

Belkıs/Zeugma, Gaziantep’in Nizip ilçesinin 10 kilometre doğusunda, tepeler üzerine kurulmuş bir kent. Büyük İskender’in generallerinden I. Selevkos Nikator, M.Ö. 300’de, İskender’in, Fırat Nehri’ni geçtiği yerde, “Selevkeia Euphrates" ismiyle bir kent kurmuştur. Bu kentin karşısına da eşi Apama’nın adıyla ikinci bir kent kurarak, bu iki kenti bir köprüyle birbirine bağlamıştır. Kent, M.Ö. 31’den itibaren Roma’ya bağlanarak adı geçit-köprü anlamında “Zeugma” olarak değiştirilmiştir. Zeugma, özellikle Roma döneminde, sanat alanında çok ilerlemiş, zengin villaları süsleyen mozaik döşemeler dünya örnekleri ile yarışır hâle gelmiştir. Bölgenin sadece bir bölümünde gerçekleştirilen kazılarda gün ışığına çıkarılan mozaikler Zeugma’nın tam anlamıyla bir mozaik kenti olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Zeugma kazıları sırasında ulaşılan ve bu alanda bir “dünya rekorunu” Gaziantep’e ve Türkiye’ye kazandıran bullalar (Mühür Baskı) da Belkıs/ Zeugma’yı eşsiz kılan özellikler arasındadır. Gaziantep Nizip ilçesi'nin Belkıs Merkez Mahallesi'ne giden araçlar ile erişilebilir.

Zeugma Antik Kenti.
Zeugma Antik Kenti.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep'in eski ve yeni olanın en güzel buluşmasını temsil ettiğini dile getiriyor.

  • Zeugma Mozaik Müzesi
  • Müzede, Gaziantep-Nizip’te bulunan Birecik Baraj Gölü kıyısındaki Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılan toplam olarak 2 bin 500 metrekarelik alanı kaplayan ve bu dönemde sanatın ulaştığı zirve noktasının örneklerini meydana getiren mozaiklerin haricinde yine Roma Dönemi’ne ait heykeller, sütunlar ve çeşmeleri de müzede görebilmek mümkündür. Şehit kâmil ilçesindeki Zeugma Müzesi, barındırdığı eserler açısından dünyanın en önemli müzelerinden biri sayılıyor. 2011 yılında açılan müzeye şehrin her yerinden toplu ulaşım araçları ile rahatça ulaşabilirsiniz.

Bakırcılar Çarşısı

Burası Gaziantep’in yüzlerce yıllık geçmişe sahip bakır işçiliğinin nadide örneklerini görebileceğiniz bir çarşı. Şehrin en eski alışveriş alanı olan çarşıda el işi bakır eşya, baharat, kutnu kumaşı, yemeni gibi birçok yöresel ürün ilgilileri için satışa sunuluyor. Son yıllarda yapılan restorasyon çalışmaları ile görünümü iyileştirilen tarihi yapıdaki dükkânlar pazar günleri hariç haftanın her günü müşterilerini ağırlıyor.

Bayazhan Gaziantep Kent Müzesi

1909 yılında Bayaz Ahmet Efendi tarafından yaptırılan Bayazhan içerisinde bulunan Gaziantep Kent Müzesi sesli ve elektronik rehber seçenekleri ile ziyaretçilerini ağırlıyor. Her odasında farklı konuya yer verilen müzenin ziyaretçileri, gösterilen kısa filmleri izleyerek şehrin tarihi, kültürü, yöresel el sanatları, fıstık tarımı gibi konularda bilgiler edinebiliyor. Müzede ayrıca Gaziantep Kalesi ve çevresindeki Kültür Yolu başta olmak üzere kentin simgesi beş yapının maketleri sergileniyor.

Bayazhan Gaziantep Kent Müzesi.
Bayazhan Gaziantep Kent Müzesi.

Emine Göğüş Mutfak Müzesi

Emine Göğüş Mutfak Müzesi’nin yer aldığı ve 1905 yılında inşa edilen Kethüdazâde Göğüş İbrahim Efendi Konağı, Gaziantep Kalesi’nin güneyinde bulunuyor. Ülkemizin mutfak kültürümüzle ilgili ilk müze olan Emine Göğüş Mutfak Müzesi’nde şehrin geleneksel mutfak kültürü tanıtılıyor. Ülkemizin mutfak kültürünü anlatan ilk müzesi unvanını taşıyan kültürel yapıyı pazartesi hariç her gün ziyaret edebilirsiniz.

Tarihi Antep Evleri (Bey Mahallesi)

Bey Mahallesi, aslen Selanik doğumlu Atatürk’ün Türkiye’de resmi olarak nüfusa kayıtlı olduğu mahalle. Gaziantep’in tarihinin beşiği desek yerinde olur. Oyuncak Müzesi, Atatürk Anı Müzesi, Etnografya Müzesi ve Hamam Müzesi de bu mahallede bulunuyor. Bu mahallede 20. yüzyıla kadar Müslümanlar ve Ermeniler kapı komşusu olarak yaşamışlar.

Tarihi Antep Evleri (Bey Mahallesi).
Tarihi Antep Evleri (Bey Mahallesi).

Bey Mahallesi’nde bulunan tarihi antep evleri kendilerine özgü mimarileri ile şehri ziyarete gelen ziyaretçilerin Gaziantep gezilecek yerler listelerinde kendisine ilk sırada yer buluyor. “Havara” ya da “keymıh” adı verilen kalkerli taşlar kullanılarak inşa edilen evlerin ocaklık, mahzen, gelin odası, çeşme, hayat (avlu) bölümleri şehrin kadim yaşama kültürüne dair oldukça önemli veriler sunuyor. Tarihi antep evlerinin bulunduğu Bey Mahallesi’nin sokaklarını adımlarken şehrin tarihi atmosferinde bir zaman yolculuğu yapıyor olacaksınız.

  • Zincirli Bedesten
  • Hüseyin Paşa’nın 18. yüzyılda yaptırdığı bu yapı, Gaziantepliler tarafından Kara Basamaklı Bedesten olarak anılıyor. İçinde 80 dükkân bulunan bu iki katlı bedestende, şehre özgü el yapımı pek çok ürüne ulaşabilirsiniz. Ayrıca 5 kapısı bulunan bu tarihi bedestenin güney kapısındaki kitabede 1700’lü yıllarda şehirde kadılık yapmış Kusûrî’nin 4 mısralık bir şiiri de yer alıyor.

Rumkale

Gaziantep’in Yavuzeli ilçesine bağlı Kasaba Köyü sınırları içerisinde bulunan Rumkale’nin tarihi, antik dönemlere kadar uzanıyor.

Rumkale.
Rumkale.

Antik dönemden günümüze kadar Şitamrat, Kal-a Rhomayta, Hromklay, Ranculat, Kal-at el Rum, Kal-at el Müslimin ve Kale-i Zerrin (Altın Kale) gibi birçok isimle adlandırılan Rumkale’deki mimari kalıntılar Geç Roma ve Orta Çağ karakteri taşımaktadır. Kalede bugün görülebilen yapılar arasında Aziz Nerses Kilisesi, Barşavma Manastırı, çok sayıda yapı kalıntısı, su sarnıçları, kuyu ve hendek yer almaktadır. Roma Dönemi'nde Hz. İsa’nın havarilerinden Yohannes’in Rumkale’ye gelip yerleşmesi nedeniyle, bu yerleşim yeri Hristiyanlık tarihinde önemli bir rol oynamaktadır. Yohannes’in, İncil’in kopyasını Rumkale’de bir mağarada sakladığı daha sonra kopyaların buradan alınıp Beyrut’a götürüldüğü anlatılmaktadır. Günümüzde etrafı baraj sularıyla çevrili bu tarihi yapıyı Kasaba Köyü’nden veya Halfeti’den kalkan tekne turlarına katılarak ziyaret edebilirsiniz.

  • Yesemek
  • Açık Hava Müzesi Yesemek, M.Ö. 2. yüzyıl ile M.Ö. 8. yüzyıl arasında Doğu'nun en büyük taş ocağı ve heykel işleme atölyelerinden biriydi. Zincirli kazılarını yapan Felix Von Luschan tarafından belirlenen ve kazıları Prof. Bahadır Alkım tarafından gerçekleştirilen Yesemek, Islahiye İlçesi’ne 23 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Günümüze kadar 300’e yakın heykelin çıkarıldığı açık hava müzesi, bölgenin Hitit medeniyetinden kalan sanat eserlerine ev sahipliği yapıyor. Haftanın her günü ziyarete açık tutulan müzeyi ücretsiz olarak gezebilirsiniz.

Hasan Süzer Etnografya Müzesi

Geçmişte Gaziantep’te yaşayan insanların kullandıkları geleneksel eşyaların ve yaşayış şekillerine dair temsillerin sergilendiği müze, Bey Mahallesi, Hanifoğlu Sokak’ta yer alıyor.

Hasan Süzer Etnografya Müzesi.
Hasan Süzer Etnografya Müzesi.

1985 yılında satın alınarak, restorasyonu tamamlandıktan sonra müze olarak kullanılmaya başlanan binaya pazartesi hariç haftanın her günü ziyaretçi kabul ediliyor.

  • Millet Hanı
  • Yapı, Osmanlı han mimarisi içinde iki katlı, tek avlulu hanlar grubunda yer alıyor. Kıbrıs Fatihi Lala Mustafa Paşa’nın Antep Beyliği zamanında Keçeciler Bedesteni (diğer isimleri Bedesten-i Atik, Karanlık Bedesten) olarak 1575 yılında yapılmış, sonradan ilaveler ile doğusu Pazar Hamamı, batısı Bıçakçı Çarşısı, güneyi Salaba ağzı, Kazaz Çarşısı ve kuzeyi kale olmak üzere kervansaray niteliği kazanmıştır.

Hamam Müzesi

Hamam Müzesi, aslında Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılan külliyenin 1577 tarihli hamamı. 2015 yılında Gaziantep Belediyesi tarafından restorasyon geçirerek Osmanlı hamam kültürünün sergilendiği bir müze hâline getirilmiş. Hem klasik bir Osmanlı hamamının soğukluk, ılıklık, sıcaklık gibi bölümlerini görebiliyor hem de hamam araç-gereçleri ve balmumu maketlerle canlandırılan hamam geleneklerini görüyorsunuz.

Hamam Müzesi.
Hamam Müzesi.

Naib Hamamı

Evliya Çelebi’nin Seyahatname'sinde bile söz edilen Tarihi Naib Hamamı, Gaziantep Kalesi’nin tam aşağısında kalıyor. Hamam 1640 yılında inşa edilmiş ve Gaziantep’te hâlâ günümüzde Osmanlı’nın hamam geleneğini yansıtan en güzel yerlerden biri.

Naib Hamamı.
Naib Hamamı.

AB’nin GAP Kültürel Mirasın Korunması ve Yaşatılması Hibe Programı kapsamında da 2007 yılında yenilenip tekrar açılmış. Her gün açık, gittiğinizde sırf hamam özelliklerini de kullanabilirsiniz, sauna, masaj, cilt bakımı gibi hizmetler de alabilirsiniz.

Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi

Gaziantep’te sırf çocukların değil; her yaştan insanların ilgisini çekebilecek çok tatlı bir müze var! Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi, 1700’lü yıllardan beri günümüze kadar oyuncakların evrimini görebileceğiniz bir müze burası. Tıpkı İstanbul Kadıköy’deki Sunay Akın’ın Oyuncak Müzesi gibi. Hatta Gaziantep’te 2013 yılında açılan bu müzenin küratörlüğünü de Sunay Akın yapmış.

Gaziantep Zooloji ve Doğa Müzesi

Türkiye’ de ilk ve tek olan, 750 metrekarelik bir alan üzerinde kurulmuş olan Gaziantep Zooloji ve Doğa Müzesi, zamanın dondurulduğu fantastik bir dünyanın kapılarını bizlere açarak, milyonlarca yıl önce yaşamış nesli tükenmiş ve tükenmekte olan hayvanlar ile varlığını geçmişten günümüze kadar zamana tanıklık edip sürdüren ve doğayı paylaştığımız yüzlerce hayvan türü ve örneğini yakından görme ve tanıma imkânını ziyaretçilere sunuyor.

Gaziantep Botanik Bahçesi

2009 yılında kurulan Gaziantep Botanik Bahçesi, botanik bahçe eğitim merkezi olmasının yanında ilkokul ve lise öğrencileri başta olmak üzere bütün ziyaretçilerine Türkiye’nin bitki çeşitliğini tanıtmayı amaç ediniyor.

Gaziantep Botanik Bahçesi.
Gaziantep Botanik Bahçesi.

Botanik bahçede, her bitkinin üzerinde familyası, türü vb. bilgiler yer alıyor. Bir çiçeğe bakmak için siz de yavaşlayabilirsiniz.

Şeyh Fethullah Cami ve Külliyesi

Gaziantep’teki en önemli külliyenin (cami, zaviye, hamam ve medreseden oluşan) camisidir. Caminin banisi, keramet sahibi ve ermiş bir kişi olan Şeyh Fethullah; Halife Hz. Ebubekir’in soyundan gelmektedir. Camii, Hicri 971 tarihinde yapılmıştır.

  • Hz. Yuşa Türbesi
  • Bilindiği üzere Yuşa Peygamber (A.S.) İsrailoğulları'ndan olup, Hz. Musa’nın yeğenidir. İsrailoğulları’nı göçebelikten kurtarır ve Arz-ı Kenan’a yerleştirir.
  • Gaziantep’te Boyacı Mahallesi'nde Boyacı Camii'nden Kavaflar Çarşısı’na doğru uzanan sokakta Pirsefa denilen mevkide tek katlı bir bina vardır. Bu binada iki oda içinde iki türbe bulunmaktadır. Rivayete göre bunlardan biri Yuşa Peygamber'e, diğeri ise Pirsefa Hazretleri'ne aittir.

Dülük Antik Kenti

Dülük Antik Kenti, Gaziantep kent merkezinin 10 kilometre kuzeyinde yer almaktadır. Bilinen ilk yerleşimi 600 bin yıl öncesine tarihlenen Dülük, “Antik Kent” ve “Kutsal Alan” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Antik yerleşim, Dülük Köyü’nün kuzey bitişiğindeki Keber Tepesi ve çevresinde toprak altındadır. Kutsal alan ise Dülük Köyü’nün yaklaşık 3 kilometre kuzeyinde, Dülük Baba Tepesi'nde yer almaktadır.

Dülük Antik Kenti.
Dülük Antik Kenti.

Dülük’te Keber Tepesi’nde yapılan bilimsel kazılarda Alt Paleotik Dönem'e ait çakmaktaşı aletler ve bu aletlerin yapıldığı atölyeler bulunmuştur. Aynı dönemde barınma için kullanılan “Şarklı Mağara” da M.Ö. 600 bin yıllarına tarihlenmektedir. Bizans Dönemi'nde Dülük Kenti, Hititler'den beri süregelen kutsal şehir konumunu Başpiskoposlukla devam ettirmiştir. İslam akınları sonrasında oldukça tahrip olmuş, Başpiskoposluğun 7'inci yüzyılda Zeugma’ya taşınmasıyla birlikte dini merkez konumunu kaybetmiştir.

Atatürk Anı Müzesi

Tarihi Bey Mahallesi’nde bulunan ve iki binadan oluşan yapının birinci bölümünde; Atatürk’ün konakladığı mekânın bir benzeri ve kullandığı şahsi eşyaların orijinalleri sergilenmektedir. Ortak avluya bakan ikinci bölümde ise Atatürk Araştırma Kitaplığı ile Antep Savunması’nın anlatıldığı Sözlü Tarih Araştırma Odası yer almaktadır.

Atatürk Anı Müzesi.
Atatürk Anı Müzesi.

Bu bölümde Antep Savunması kahramanlarının sinevizyon gösterileriyle anlatıldığı salon yer almakta ve halkın o dönemlerde kullandığı eşyaların örnekleri sergilenmektedir. Atatürk’ün kaldığı odanın, orijinal eşyalarla canlandırıldığı Anı Müzesi’nde, ziyaretinde kullandığı kahve fincanından okuduğu kitaplara; kent tarihini anlatan yüzlerce yayından, dönemin kahramanlarının hikâyelerine dek pek çok değerli eser teşhir edilmektedir.

  • Gaziantep'in meşhuru
  • Asıl adı Mehmed Said olan ve 1877 yılında Gaziantep'te doğan Şahin Bey'in vatanseverlik duygusuyla yaptıkları aradan geçen 100 yılda hâlen minnetle anılmasını sağlıyor. Henüz 22 yaşındayken 1899 yılında Yemen'e er olarak gidip cepheyle tanışan Şahin Bey, Yemen cephesinde gösterdiği başarılarla kısa sürede başçavuş oldu. Tehlikeli vazifelere gönüllü katılan, vatanseverliği ve gayretleriyle dikkati çeken Şahin Bey, Harbiye Nezareti tarafından Urfa'nın Birecik kazası Askerlik Şubesi Başkanlığı'na tayin edildiğinde Antep işgal altındaydı. Şahin Bey bu nedenle memleketi Antep'e dönmeye karar verdi. Kilis-Antep yolunu kontrol altına alma vazifesi üzerine çalışmalara başlayan Şahin Bey, "Müsterih olunuz. Düşman arabaları cesedimi çiğnemeden Antep'e giremez." sözleriyle ve bu uğurda ortaya koyduğu mücadele örneğiyle adını tarihe yazdırmıştır.