Anlamlı yasakların ülkesi: Singapur

 Singapur Cumhuriyeti, Malay Yarımadası'nın güney ucunda, ekvatorun 137 kilometre kuzeyinde yer alan bir ada ülkesidir.
Singapur Cumhuriyeti, Malay Yarımadası'nın güney ucunda, ekvatorun 137 kilometre kuzeyinde yer alan bir ada ülkesidir.

Singapur, resimlerine bakıldığında gökdelenlerden ibaretsanılır. Azımsanmayacak sayıda insan da ülkeyi transituçuşlarının tanıdığı süre sayesinde ziyaret eder. AncakSingapur, dünyanın örnek alması gereken bir sistemkurmuştur ve derinlemesine incelenmeyi hak eder.

Eski İngiliz sömürgesi Singapur, Malezya’dan ayrılıp 1965’te bağımsızlık temellerini attığında baş döndürücü bir hızla geleceğe yöneldi. Günümüzde ise Singapur, teknolojisi ve altyapısı ile zamanın oldukça ilerisinde.

Kuzeyde Malezya'nın Johor eyaleti, güneyde ise Endonezya'nın Riau Adaları ile çevrili, dünyanın az sayıdaki şehir devletlerinden biridir.
Kuzeyde Malezya'nın Johor eyaleti, güneyde ise Endonezya'nın Riau Adaları ile çevrili, dünyanın az sayıdaki şehir devletlerinden biridir.

Ülke kurulduğunda gecekondularla dolu, nehirlerinin açık kanalizasyonlar olduğu, sınırlı topraklara ve doğal kaynaklara sahip bir ülkeyken nasıl oldu da 50 yıllık bir süreçte modern, tertemiz, ekonomisi örnek teşkil eden bir metropole dönüştü? Cevabı, ülkenin ilk başbakanı olan Lee Kuan Yew’in yöntemlerinde saklı. Öncelikle ülkesinin eksiklerini kabullenip işe koyulan Yew, Ekonomik Kalkınma Kurulu ve Konut Geliştirme Kurulu’nu kurup Singapur’u bu günlere taşıyan tohumları ekmiş oldu.

Bu kurulların çalışmaları sayesinde Singapur, kişi başına düşen gelirin Avrupa’daki başlıca ülkelerden dahi fazla olduğu, eğitim ve sağlık sisteminin Batı ile yarıştığı, yolsuzluğun sıfıra yakın olduğu refah bir ülkeye dönüşmüş durumda. Yeni bir devlet olarak çok uzun süre "sahnede kalacağına" inanılmayan Singapur’un attığı adımlar, ekonomistler tarafından "eşsiz bir kalkınma süreci" olarak tanımlanıyor.

Dünyanın en zengin ülkeleri listelerinin zirvesinden inmeye niyetli olmayan Singapur, zirveye oynadığı tüm yıllarda halkını asla göz ardı etmemiş. Ülkenin sahip olduğu "tek kaynağın" insan olduğunun bilincinde olan Singapur devleti; ağırlıkla Çinliler, Malezyalılar ve Tamillerden oluşan, 4 farklı resmi dilde iletişim kuran halkın 20 dakikadan fazla trafikte kalmayacağı bir sistemde ve muson yağmurları bastırdığında ayakkabıları ıslanmasın diye ayakkabılarını çıkarıp yalın ayak yürüyebilecek temizlikte sokaklarda yaşamasını sağlıyor.

Singapur'un tarihi 11. yüzyıla dayanmaktadır.
Singapur'un tarihi 11. yüzyıla dayanmaktadır.

İnsanı düşünen yasaklar

"Yasaklar delinmek için vardır" cümlesi çoğu kültürde insanların zihnine işlenmiş durumdadır. Peki, bu yasaklar insanları bastırmak yerine gerçekten halkın huzuru için yürürlüğe koyulmuşsa?

"Yasaklar Ülkesi" Singapur’un yasakları dünyanın geri kalanınca akıl almaz olarak adlandırılabilir ancak bunların her biri üzerinde ince ince düşünülmüş, her birinde de "insan" odağa alınmış. Şeffaf, etkin ve güçlü kanun sistemi ülkenin gelişmesine harikulade bir katkıda bulunmuş.

Sakız yasağı

Singapur’un meşhur yasakları arasında öne çıkan yasak, kuşkusuz sakız çiğneme yasağı. Ülkede sakız satışı yapılmıyor ve sakız ticareti ciddi şekilde engellenmiş durumda. İstisna olarak yalnızca nikotin sakızları sayılabilir, o da reçeteliyse. "Dünya devi bir ülkenin, küçücük bir sakızla ne derdi olabilir ki?" sorusu akla gelebilir tabii.

Ancak işin arka planında ülkenin geçerli bir derdi var; 1988’de ülkenin ilk toplu taşıma sistemi olan MRT trenleri hizmete girdiğinde trenler, vandalların saldırılarından payını almış. Silah olarak "sakız" kullanan bu kişiler, tren kapılarının sensörlerini engelleyip türlü arızalara yol açtıkları için kökten çözüm sunulmuş: Sakızı yasaklamak!

Singapur’un diğer ilginç yasakları

Asansörlere idrarını yapmak kanunen yasak. Asansörlerde "İdrar Algılama Sistemleri" bulunuyor ve bu sistemler yasadışı bir hareket algıladığında, asansöre idrarını yapan kişiyi içeriye kilitleyecek şekilde tasarlanmış. Ayrıca kamuya açık tuvaletlerde sifon çekmemek, yaya geçidi şeritlerinin üzerinden değil yanından yürümek, berbat bir kokuya sahip "durian" meyvesini toplu taşıma araçlarına sokmak, kamusal alanlarda veya özel konutlarda (perde açıkken) çıplak bir şekilde dolanmak, kamuya açık yerlerde müzik aleti çalmak veya şarkı söylemek, komşuların kablosuz internetini çalmak, yerlere tükürmek ve güvercinleri beslemek yasak. Tüm bunlar kanunlar uyarınca binlerce dolar cezaya tabi. Her bir yasak sistemin sorunsuz işlemesini sağlamak, çevreyi temiz tutmak veya insanların birbirini rahatsız etmeden yaşaması için bir kanun hâline getirilmiş. Bunların içerisinde geçmişi olan yasaklar var: Tükürme yasağı zamanında tüberkülozun yayılmasını engellemek üzere yürürlüğe girmiş, misal.

Halk bu yasaklara özen gösterdiği, bu kuralların içerisinde doğarak bunlara sorgulamadan uyduğu için de Singapur sokakları "bal dök yala" sözünü tam manasıyla karşılıyor.

Nüfusunun %90’ını ev sahibi yapan bir sistem

Singapur’da yaşayan farklı ırklar, 1960 öncesinde adanın belirli noktalarında etnik kökenlere ayrılmış halde yaşıyorlardı. Ancak 1989 sonrasında Singapur devleti, kamu konutları için Etnik Entegrasyon Programı hamlesiyle çok ırklılığı bilinçli bir şekilde yönetmeye başladı. Toplumsal uyumluluğu, farklı ırkların etkileşimini dengeli bir şekilde sağlamayı ve kültürel empati yaratmayı hedefleyen bu program şöyle işliyor: Her bir mahallenin farklı ırklar için bir kotası var ve bir ırk için belirli bir sınıra ulaşıldığında, ev sahibi olmak isteyen kişi devlet kontrolünde başka bir mahalleye yönlendiriliyor. Örneğin bir Malezyalının ev almak istediği yerde Malezyalılar zaten çok sayıdaysa bu kişi, Malezyalılar için hâlâ kotası olan farklı bir yere yerleştiriliyor. Bu politika aynı zamanda "Singapurlu" kimliğinin benimsenmesine ve çatışmaların önlenmesine de yaramış.

Singapur, tropikal iklime sahiptir.
Singapur, tropikal iklime sahiptir.

Bunun yanı sıra devletin sunduğu kredi programları sayesinde Singapur, %90 ile ev sahipliği oranının en yüksek olduğu ülke.

Eğitim sistemi ve yeşilliği ile öncü bir akıllı şehir

2015’te OECD tarafından "Dünyanın En İyi Eğitim Sistemi" seçilen Singapur eğitim sistemi, ülkenin en iyi kaynağının insan gücü olduğu düşüncesiyle geliştirilmiş. Singapur, "ezberci sistem" yerine öğrencilerin sorun çözme, iletişim ve dil becerileri kazanmasını hedefliyor. Yeni nesilleri geleceğe hazırlamak için dersler teknolojik oyuncaklar eşliğinde yapılıyor, kodlama dersleri ise ilkokuldan itibaren zorunlu.

"Bahçeler içindeki şehir" olarak da anılan ada, gökdelenler dikilirken yeşili de ihmal etmemiş. Ülkenin %47’si doğanın hediyesi olmayan, insan eliyle yaratılmış yeşille kaplı. Ekosistemi ayakta tutmak için gökdelenler dikey bahçelerle bezenmiş ve en ufak alanın dahi yeşile bürünmesi sağlanmış.

Singapur, Endonezya ve Malezya toprakları arasına sıkışmış küçücük bir ada devletidir.
Singapur, Endonezya ve Malezya toprakları arasına sıkışmış küçücük bir ada devletidir.

Singapur ayrıca kentsel hizmetleri, sağlık servislerini, ulaşımı, yaşanılabilir alanları ve istihdamı geliştirmek ve hem çevreye hem de insanlara fayda sağlamak amacıyla dijital yenilikleri etkin bir şekilde kullandığı için dünyanın "En Akıllı Ülkesi".

Geleceği günümüzde yaşayan Singapur’un gözlere şenlik orkide bahçelerini, kendi ekosistemini yaratan "Süper Ağaçları" ve insan yapımı bir şelaleyi barındıran Gardens by the Bay’i, modern mimari harikalarını, ikonik Chinatown, Kampong Glam ve Little India bölgelerini gezerken Singapur’u Akıllı Şehir yapan ve geleceğe taşıyan özellikler ışığında gözlemlemeyi ve üzerlerinde düşünmeyi unutmayın!