Ariadna Castellanos: Hayatı kaçırmamak için müzikle uğraşıyorum
Yaratıcılığı, geniş yelpazedekirepertuvarı ve enstrüman hakimiyeti ilefarklı müzik evrenleri arasında seyahateden Ariadna Castellanos, heyecanuyandıran yeni albümü "Monster"ıdinleyicilerle buluşturmaya hazırlanıyor.Müzikte daima yeniyi arayan AriadnaCastellanos 25 Ocak’taki İş Sanatkonseri öncesinde sorularımızı yanıtladı.
Klasikten caza, elektronikten Flamenko’ya uzanan çok geniş bir müzikal çeşitliliğiniz var. Müzikal yaklaşımınızı nasıl anlatırsınız? Bu çeşitlilik ve çok yönlülük bir müzisyen olarak sizi nasıl besliyor?
Ben çok meraklı, yeni şeyler keşfetmeyi seven bir insanım ve bu merakım müziğime de yansıyor. Bir süre belli bir müzik türüne odaklanıp o alanda bir şeyler yapabildiğimi gördükten sonra bir başka şey denemek istiyorum. (Bu sadece müzikte değil, her konuda böyle.) Nedenini tam olarak bilmiyorum. Belki de hayatta bir şeyleri kaçırmak istemeyişimdendir ya da değişiklik beni canlı tutuyordur.
Sebebi her ne olursa olsun farklı müzik türleri arasında seyahat etmeyi seviyorum.
Üstelik bu benim yeni teknolojilere yönelmemi de sağlıyor. Örneğin İspanya’da sanal gerçeklik denemeleri için ilk müzik stüdyosunu kurduk: MiiZ.
Bize MiiZ ile ilgili biraz daha detay verebilir misiniz? Neler yapıyorsunuz?
Elbette. Jorge Barrallo ile sanal gerçeklik deneyimleri ve video oyunları üzerine İspanya’daki ilk müzik stüdyosunu kurduk. Sanal gerçeklik (VR-virtual reality) teknolojisini ilk keşfettiğimde/ öğrendiğimde müzik alanında sonsuz bir deneyime ve olasılığa açık olduğunu anladım ve bu beni çok heyecanlandırdı. İlk projemizi Play Station için yaptık, ikinci projemizin üzerinde çalışıyoruz.
F. Black & White albümünüzle Latin Grammy ödüllerine aday gösterildiniz. İkinci albümünüz de 2016 yılında İspanya müzik listelerinin zirvesindeydi. Müzik otoritelerinin ve dinleyicilerin beğenisini toplamak size nasıl hissettiriyor?
İnsanların sizin ürettiğiniz müzikten keyif aldıklarını bilmek elbette çok mutlu ediyor. Zaten müzik yapmamın ana nedeni de dinleyen insanları harekete geçirebilmek, onlarda belli duyguları uyandırabilmek. Bunun sonucunda birçok insanın şarkılarınızı beğenmesi ve sevmesi de en büyük armağan. Ama daha başarmam gereken çok fazla şey var
Paco de Lucia, Michael Camilo, Herbie Hancock gibi çok sayıda önemli müzisyenle çalıştınız. Gelecekte birlikte çalışmak istediğiniz isimler var mı?
Çok! Ama bugünlerde Imagine Dragons’a bayılıyorum. Son zamanlardaki en favori grubum!
İstanbul’da İş Sanat’ta dinleyicilerle buluşacaksınız. Heyecanlı mısınız?
Bu Türkiye’ye 4. gelişim olacak. İstanbul, Ankara ve Antalya’yı daha önce gördüm. Her seferinde o kadar güzel bir ilgiyle ve sevgiyle karşılanıyorum ki. Tekrar davet geldiğinde çok mutlu oldum. Bu konserlere vesile olan ajansım Pasion Turca birlikte çalışması çok güzel bir şirket, konserlerin promosyonu ve organizasyonu konusunda müthiş çaba gösteren bir ekip var. Bu yüzden emin ellerdeyim ve tekrar geleceğim için çok heyecanlıyım. Üstelik bu kez konserden sonra birkaç gün daha kalacağım, böylece şehri doyasıya görme şansım olacak. İstanbul bence dünyanın en güzel şehirlerinden biri.